9. Bölüm *Ateş gibi geldin dedikleri bu olsa gerek.*

173 94 0
                                    


Sonunda yurda varmıştım. En son Eymen'le yaptığımız konuşma yarım kalmıştı. Eymen'in otobüse yetişmesi gerektiği için "Boş ver." filan deyip sadece geçiştirmişti. Ama bu konu aklıma takılmadı değil. Odamın kapısının önündeyken aklıma Açelya'ya geleceğimi daha haber vermediğim geldi. Görüntülü aradım. Telefonu açar açmaz. Yine Açelya konuşmasına bağladı. "Ne zaman geleceksin ya çok özledim. Odada üç gündür yalnızım. Bir daha hiç bir yere göndermem he. Hadi artık seni bekliyorum kaç gündür. E, bende insanım, sıkılıyorum dimi. Ama yok. Ada Hanım arkadaşlarıyla eğlensin dimi. Hiç düşünme zaten Açelya burada aç mı susuz mu?" dedi. Özlemiştim bu konuşmayı. Anında telefon kamerasını arkaya çevirip odanın kapısını gösterdim. İlk başta konuşmaktan anlamadı salak arkadaşım. Ama anladığı gibi kapıya doğru koştu. Kapıyı açıp karşısında beni gördüğü an bir duraksadı, sonra koşarak kollarını boynuma doladı. "Neden söylemiyorsun geldiğini?" Gülümsedim. "Böyle konuşmanı özledim. Önden bir doz alayım dedim. Kötü mü yaptım." O da gülümsedi. "Salak ya." dedi şebek suratıyla. "Aç mısın?" Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Yok otobüste atıştırdık." "Atıştırdık? derken." Etrafa bakınırken. "Lafın gelişi ya. Atıştırdım işte anla." Derken aklıma bu Açelya'nın Kerem'in Açelya'sı olduğu geldi. 

Gülümsedim. O da sorarcasına kafa salladı. "Açelya sen nerden geldin?" "Eskişehir. Neden ki?" "Hiç. Anlatsana biraz nasıldı." Açelya bir an duraksadı. "Neden ki kanka? Şimdi durduk yere." Derin bir nefes aldım. "Ay Açelya nedeni yok. Anlat işte. Sevdiğin filan var mıydı? Yani böyle bakıştığın. Dikkatini çeken filan." Açelya yine duraksadı. "Yo aslında yoktu." "Emin misin?" Açelya yine beni süzdü. "Evet Ada eminim." Gözlerinin içine baktım. "Bak bir daha düşün." "Ada iyi misin?" Yüzümü astım sinirlenmiş gibi ses tonumu çıkardım. "İyiyim ya var mıydı bir daha düşün." Kafa sallayıp düşünmeye başladı. "Yo yoktu öyle. A, vardı. Tamam." Yüzüm güldü. "Heh anlat." Sonra yine durakladı. "He yok. O lise aşkımdı lan." "Of Açelya vardır ya. Mahallede filan sürekli sana bakarken yakaladığın salak bir çocuk ne bileyim ya da belli etmediğini düşünen daha salak bir çocuk." Bana sorar gözlerle baktı. "Of Ada ne oldu ya? Neden soruyorsun?" Azcık güldüm. "Muhabbete. Olamaz mı ya." Yine bir sorgulayıcı bir bakış attı bana. "He. Tamam dur düşüneyim madem." 

O düşünürken mutfağa kahve yapmaya gittim. Sonra elimi dolaba attığımda bir bildirim geldi. Yine Ateş yazmıştı. Sesli mesajını açtım. "Ada ben normalde pazartesi gelecektim ama işler değişti. Ben şimdi geldim. Hatta senin yurdun önündeyim. Müsaitsen buluşalım. Hatta olmasan bile buluşalım önemli." Korktum. Yine ne halt yedi bu ya. Ateş Yıldıray'dan her şey beklenirdi. Lisede sürekli belalı tiplere bulaşırdı. Herkesin hakkını aramaktan kendini yakardı hep. Bilmem kaç tane disiplini vardı. Okuldan mezun olması bile mucizeydi. Aslımda dersleri benden hep çok iyi olmuştu ama neyse. Kahveleri yapmaktan vazgeçtim. Açelya'ya "Birazdan geleceğim sen düşün." dedikten sonra beklemeden aşağı indim. Güvenlik olan Canan ablaya takıldım. "Hayırdır ablacım bu ne telaş?" Gülümseyip her şeyin yolunda olduğunu söyleyip yurt kapısının önünde bekleyen simsiyah giyinmiş, saçının bir tutamı ateş kırmızısı olan kıvırcık olan Ateş'in yanına gittim.

"Hoş geldin Ateş. Ne oldu Ateş?" Etrafa bakındı. "Ada yurda alırlar mı beni?" Almazlardı tabii ki. "Almazlar kanka tabii ki." Yine etrafa bakındı. "Ama almaları lazım ya. Nasıl yaparsın bilmem ama bir gece, en fazla iki gece alsana beni." ve yine etrafa bakındı. "He aynen. Lan bu suç saçmalama." "Ama başka gidecek yerim yok burada ya." Acıtasyon yapıp beni kandırabileceğini sanıyordu. "Senin ailen hani buradaydı?" Etrafta gezen gözlerini bana dikti. "Aynen babamın yanına gideyim de bacaklarımı kessin dimi. Hele annem yaşatmaz beni." Kandım. "Tamam bak ben Canan ablayı oyalayacağım. Sen gir içeri. Dördüncü kat numara 53 kapıya vur sen. Oda arkadaşım açar. Bende gelirim beş on dakikaya." "Canan abla kim?" "Ya güvenlik işte." "Ha tamam." Etrafa yine bakındı. Bende Canan ablanın yanına gittim.

KELEBEK HİSSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin