33. Bölüm *Affetmek ve duygusal bakış açısı.*

42 11 0
                                    

Dışarı çıktığımızda yine yüzüme doğru eğildi. "Naz yapacağım diyorsun yani. Olur balım. Ama bende o gönlü alacağımı söyleyeyim." Geri doğru bir adım attım. "Hiç sanmıyorum." Bir kez daha adım attı. O adım attıkça ben de geri doğru adım atıyordum. Ama üç adım sonra duvara çarptım. Eymen elini kafama koyup kafamı duvara çarpmamı engelledi. Kulağıma doğru gülümseyerek fısıldadı. "Çok güzelsin." Aklıma onun odasına ilk kez girdiğim gün yani Ateş'e tişört almak için gittiğimde aynısını dediği aklıma geldi. Gözlerimi kıstım yine. "Böyle gönlümü alamazsın." Güldü. "Böyle alacağımı kim söyledi? Ben sadece içimden geleni söyledim." Göz devirip onu iteklemeye çalıştım ama sanki biraz fazla güçlüydü. Eymen yine dudaklarını yalayıp gülümsedi. Bende eğilip kolunun altından çıktım. Ben yürürken arkamdan seslendi. "Kaç bakalım Ada Hanım. Kaçan kovalanır. Gerçi sen dayanamazsın benim hasretime." Arkamı dönüp ona kısa bir bakış attım ve tekrar yürümeye başladım. O da arkamdan salona giriyordu.

Ateş ve Duman pastasını yiyordu. Yine masaya oturduktan sonra Deren ve Aleyna beni sorguya çekti. Yine barışmadığımı söyleyince ikisinin de morali bozuldu. Eymen nişan bitene kadar beni izlemeye devam etti. Hatta Ateş ve Duman bile benim yanıma gelip her şeyin iyi olup olmadığını sordu. Kısaca her şeyin yolunda olduğunu söyledim. Ateş buna inanmamıştı. Ama sonuçta nişanında da bunu düşünemezdi. 

Nişan bittiğinde Eymen peşimden yine geldi. Ama ben ona yakalanmadan arabaya binmeyi başardım. Deren Akay'la yemek yiyeceğini geç geleceğini söylediği için Deren'in arabasını da alıp eve gidecektim. Eve ulaştım. Bir an önce üstümü değiştirip makyajımı silip uyumak istiyordum. Su içmek için mutfağa girdim. Suyumu yavaş yavaş içiyordum. Sonra zil çaldı. Deren vazgeçmiştir diye düşündüm. Yine kapıyı yavaş yavaş açmaya doğru gittim. Sadece mutfağın loş ışığı vardı. Salonu biraz olsun aydınlatan da o loş ışıktı sadece. O anlık üşengeçliğimle delikten bakma zahmetinde bile bulmadım. 

Kapıyı yavaş yavaş açtım. "Naber balım?" Deyip içeri girdi. "Eymen hani biz ayrıldık ya. Böyle her istediğinde yanıma gelemezsin artık." Eymen sadece sırıtıyordu. Elimin olduğu kapıyı kapattı ve beni kapıya yasladı. Yüzüme doğru eğildi. "Emin misin küçük Hanım?" Bana yaklaşmaya başladı. O an hiçbir şey yapmak istemedim. Akışına bırakmak istiyordum. Ama yapamazdım. Yine kolunun altından dışarı çıktım. "Eymen çıkarken kapıyı kapat olur mu?" Arkamı dönüp odama doğru çıkmaya başladım.

 Odamın kapısını kapattıktan sonra ta kapıyı kapatacakken kapının arasına ayağını koydu ve kapıyı itekleyip odama girdi. "Eymen git lütfen!" Eymen kafasını olumsuz anlamda salladı.  "Gidemem Ada." dedi ve devam etti. "Gitmek istemiyorum. Senin gönlünü almak istiyorum. Yine eskisi gibi olalım. Senden vazgeçemem ben." Ona şuanda kanmak istemiyordum. Şuan tek istediğim buradan gitmesiydi. "Eymen lütfen daha fazla zorlaştırma. Medenice ayrılalım işte. Ne sen üzül ne ben." Bu sefer o lafımı kesti. "Ben üzülüyorum. Ada. Ben böyle mutlu değilim. Seni kaybetmek istemiyorum. Ayrılmak istemiyorum ben. Artık ne olur şu konuyu kapat. Lütfen üzme beni, kendini. Yapma bunu sende üzgünsün biliyorum." Cümlesini bitirdi. 

Daha ben cümleye girmeden kapıdan anahtarı alıp aynı hızda kapıyı kapatıp kilitleyen Deren'e takıldı. "Deren! Aç kapıyı." Kapıya vurmaya başladım. "Deren aç dedim şunu." Ses gelmiyordu. "Bak Ada. Bir tek barışmamızı ben istemiyormuşum." Sinirden güldüm. "Ya Eymen. Sinirden gülüyorum he." Yatağıma oturup gülümsedi. "Sinirden ağlama. Ama hep gül." Gülmem soldu. 

Etrafa bakınıyordum. "Buldum." Eymen sorarcasına kafasını salladı. "Camdan çık. Yangın merdiveni vardı. Hadi kalk." Kolundan tutup ayağa kalkmasını işaret ettim. "Ada saçmaladığının farkında mısın acaba? Hiçbir yere gitmiyorum ben." Bu sefer cidden sinirden ağlayacaktım. "Eymen ama ya. Hadi git artık. Kafamı dinlemeye ihtiyacım var." Eymen yine konuştu. "Hayır Hanımefendi o kafa benim yanımda dinlenecek." Sadece ofladım. O yatağın ucuna oturuyordu. Ben de bilgisayarımı alıp yatağın başına oturdum. 

KELEBEK HİSSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin