0.5

31.5K 1.2K 328
                                    

"Kaçıncı ders bu?"diye soran Yiğit'e cevap vermişti Şeyma.

"Son ders. Beden eğitimi."

Bu ikisini acayip shipliyorum.

"Ha iyi o zaman." Önüne döndü Yiğit.

"Hava güzel, inip voleybol falan oynarız." dedi Nil. Gerçekten kışta havanın bu kadar güzel olması anormal.

Hocanın içeri girmesiyle hepimizin gözü kapıya kaydı.

"Selam hocam."dedik hepimiz biranda. Evet,bizi dışarı çıkarması için birazcık yalakalık yapmış olabilirdik.

"Selam çocuklar."diyip bize baktı.

"Siz... Spor salonuna neden gelmediniz?"Tek kaşını havalandırıp sormuştu.

"Şey... Hocam. Hava güzel ya bugün, biz de dışarıda yaparız diye düşündük dersimizi."diyip şirince sırıttı Asuman. Afferim kız.

"Ha, siz ondan böyle sıraya dizilmiş beni bekliyorsunuz."yeni dank etmişti canım hocamıza.Bu hoca kafa dengidir.

Pencereye yaklaşıp, son kez havaya bakmak istedim. Bi' dakika ya. O da neydi?

"A sınıfı da dersini bahçede yapıyor."dedim iyice onlara bakarak.

"Hadi canım!"Burak hemen yanıma koşup, aşağıya baktı.

"Aman! Onlardan bize ne? Hadi gidelim."dedi Şeyma. Hevesim kaçmıştı ama.

Nilgile baktım ve"Hava esiyor gibi ya. Hem her an hava soğuya bilir. Gitmeyelim en iyisi. Ne güzel spor salonumuz var değil mi hocam?"dedim hocamıza yaklaşarak.

"Aslında Asumana hak verdim. Hava alırsınız biraz, zehine de iyi gelir."dedi ve çıkmak için kapıya yöneldi.

"Geliyor musunuz çocuklar?"diye soran hocaya baktı bizimkiler. Sonraysa kafalarını bana çevirdiler.

"Takmayız onları. Hadi gel."dedi Nil koluma girerek.

Bugün sesini bile duymadığım, asla varlığı ile yokluğu arasında fark olmayan Bora, ilk defa ayağa kalkarak bize yaklaştı.

"Ben söylerim onlara, uzakta oynarlar."diyerek bir hocaya, bir sınıftakilere, bir de bana baktı.

"Hah! Bak Bora söyleyecekmiş. Hadi kalkın gidelim. Dersin vaktinden gidiyor."dedi Alper aceleyle. Derdi futbol oynamaktı.

Bir şey demeden Nille birlikte merdivenlerden inerek aşağıya indim. Derin bir nefes alarak havayı iyice içime çektim.

Gözüm, önümde ilerleyen Boraya kaydı. Eski sınıfına yaklaşıp, bir şeyler söylüyordu. Benden uzakta olduğu için duyamamıştım.

Bir anda o sınıfın ön bahçeyi terketip, arka bahçeye doğru gitmesine şahit oldum.

"Vayy, kırk yılda bir işe yaradın ha, Bora?"şakayla karışık konuşan Burak'a göz devirdi Bora. Gözleri anında beni bulmuştu. Bense kafamı kızlara taraf çevirerek, onlarla konuşmaya niyetlenmiştim.

"Erkekli kızlı oynayalım bence."demişti Şeyma. Diğer kızlar da bu durumu kabul etmişti. Eh o zaman bana laf düşmezdi.

"Gökalp, gelin. Hepimiz oynayalım."diye çağırdı Nil erkekleri.

"Voleybol mu?"diye soran Bora'ya gözlerimi kısarak cevap verdim.

"Noldu? Beğenemedin mi?"

"Yok. Beğendim."diyip bir kenara geçti. Ha böyle akıllı ol!

"Kızlar bir olsun, erkekler bir."dedi Asuman. Kabul etmiştik.

"Nesinden oynayalım?"dedim erkeklere karşı.

"Kaybeden takım okul çıkışı restoranda yemek ısmarlasın."dedi Enes.

Gülümsedim.

"Pahalı restoran olsun."

"Kazanırsak kızlara hesap mı ödeteceğiz?Olmaz!"dedi Gökalp. Bu çocuk niye böyleydi?

"Kazanacağınızdan bu kadar eminsin yani?" diyerek bana karşı konuştu Bora ve şaşkın ifadeyle kaşlarını yukarı kaldırdı.

"Emin olmasam, oynamazdım."topu elime alıp arkamı döndüm. Ve maç başladı.

___________________________________________

"Öldüm. Öldüm."diye söylenen Burak'a gülmüştüm.

"Of çok yorulduk be!"dedi Nil.

Maç bitmişti evet. Ve tahmin edin hangi takım kazandı?

Biz tabi!

"Size söylemiştim."diyip omuz çektim.

"Çok farkla kazanmadınız."dedi Enes. Asuman araya girip"Kaybedince böyle ağlayacaksanız, bir daha oynamayalım."Kızlar olarak hepimiz güldük.

"Haklarını yemeyelim. Hepsi çok güzel oynadı."dedi Bora. Ona karşı göz devirdim.

"Bugünkü kahraman, nazik hallerin ne acaba? Bizim sınıfa kendini böyle sevdirteceksen, işe yaramaz söyleyeyim de."diyerek ona yaklaştım.

"Senin benle derdin ne? Gördüğün gibi bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Teşekkür edeceğine hâlâ söyleniyorsun."o da bana karşı bir adım attı.

"Ne yaptın sen Allah aşkına? Az önce eski sınıfını burdan göndermeni mi söylüyorsun?"

"Evet?Onları sevmediğiniz için, sırf tatsızlık çıkmasın diye gönderdim."Sahte bir alkışlama yaparak "Aferin."dedim. Sonraysa ciddi hal alarak konuştum.

"Ee? Ne yapayım? Boynuna falan sarılma mı bekliyorsun?"Ellerimi önümde birleştirdim.

"Hayır, öyle bir şey beklemiyorum, ama..."

"Bora, Selin. Hadi gidiyoruz."diye bizi sesleyen arkadaşlarıma baktım. Bora lafını bitirememişti. Aman, ne farkederdi canım?

"Geliyorum."deyip,onların yanına doğru koştum. Bora da hemen arkamdan gelmişti.

En önemlisi güzel ve beleş bir yemek bizi bekliyordu:)

Bölüüüm sonuuu

Şimdi ergence diyenler olacak ama arkadaşlar, onlar zaten ergen ve liseli. Normal yani böyle olmaları bence.

Bugün 2 bölüm yükledim hadi yine iyisiniz😉

Bu arada Selin'in Boradan neden nefret ettiğini ilerki bölümlerden birinde görürsünüz.

Babayyy🌼

Nefret Aşk-ı || Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin