Nefret Aşk-ı || Texting

1.2

Okulun bahçesine doğru ileriliyordum. Valizim biraz ağırdı. 2 gün kalacaktık ama yine de tedbirli olmak lazımdı.

Biraz önümde bizimkileri görmemle el salladım. Hemen onlara doğru koştum.

"Hazır mıyız gençlik?"diye sordu kenardan Baran. Sen de mi buradaydın?

Adamın babasının oteli tabi ki burada olacak!

"Hazırız."diye bağıran Nil'e göz devirdim.

"Filmlerdeki gibi oralarda mahsur kalmayalım."dedi Burak endişeyle. Yine korku filmi izlemişti galiba.

"Saçmalama, kardeşim."dişlerini bastırarak zorla gülümseyip,konuştu Enes.

Önümüzde duran bütün 12-lere baktım. Biz şükürlüydük.

"Valizleri arkaya koyalım."dedi Reşat hoca herkese karşı.

Valizim o kadar ağırdıki, çekiştirerek arkaya geçmeye çalışıyordum.

Arkamdan bana doğru gelen Bora'yı gördüm. Ama görmemiş gibi yaptım.

"Yardım lazım mı?"dedi. Yoğun bir parfüm kokusu geliyordu,kafamı ona doğru çevirdim. Bu kokuyu içime çekerken, o sırıtıyordu.Koku hassasiyetim olduğunu söylemiş miydim?

"İyice kokla." Kollarını açtı. Gözlerimi kıstım ve az önce sorduğu soruya cevap verdim.

"Hayır. Kendim koyabilirim."şimdi böyle söyledin de, Selin nasıl koyacaksın?

"Tamam o zaman. Teklif var ısrar yok." 2. defa söyleseydin kabul ederdik aslında ama.

Valizi kaldırmaya çalıştım. Kaldıramadım. Bir defa daha yukarı koymaya çalışınca valizin birden havalanmasıyla dikkatle ona baktım. Bora kaldırıp, koymuştu.

"Teşekkürler."dedim ve arkadan dolaşarak aracın önüne geldim. Herkes içeri girip, oturuyordu. Ben de içeri girdim ve arkalardan bir yere oturdum. Nil'in gelmesini bekliyordum.

Önümde içeri geçenleri süzerken sıra Bora'ya gelmişti. İçeri geçti ve bana doğru geldi. Yanımda oturmasıyla hemen onu durdurdum.

"Hop hop! Kalk bakalım."Konuşmama anlam veremeyerek bana döndü.

"O niyeymiş?"

"Burası Nil'in yeri ondan. Tembihledi beni. Burada oturacakmış." Aslında öyle bir şey söylememişti.

"Çok iyi tembihlemiş."dedi gülerek.

"Ne?"dedim kaşlarımı çatarak. Biraz önünde sol tarafı gösterdi.

"Nil ileride Baranla oturmuş baksana. Bugün de ekildin."Gösterdiği yere bakmamla yüzüm soldu. Of Nil! Be zaman oraya oturdun?

Ellerimi önümde birleştirerek cama baktım. Bora ise bu halime sırıtıyordu. Onu aldırmadan kulaklığımı kulağıma taktım. Birden bire kulaklığım çıkmasıyla derin nefes alıp"N'oluyor?"dedim.

"Tüm yol böyle mi gideceksin?"Bana bakıp sorduğu soruya kafamı sallayıp "Evet."dedim.

"Olmaz böyle."diyerek kafasını iki yana salladı ve önüne döndü. Kaşlarımı kaldırıp, sinirle gülümsedim.

"Neden? Çok merak ediyorum neden?!"Gülüşünü bastırıp konuştu.

"Kulaklığın bozuk sanırım. Dışarıya geliyor muzik rahatsız oluyorum."

"Ne!"dedim.

"Yeni almıştım ben bunu. Şimdi tüm yolu böyle mi gideceğim? Of!"elimdeki kulaklığa baktım. Gerçekten de bozuk muydu?