Nefret Aşk-ı || Texting

2.5

"Ee? Napıyoruz o zaman?"diye sordu Burak.

Derslerimiz bitmişti. Hepimiz bahçeye toplanıp bir yerlere gitmek için plan yapıyorduk.

"Şurdakı restorana gidelim derim ben."dedi Şeyma okula yakın restoranı göstererek.

"Olur bence de."diye onayladı Yiğit.

"Abi, o zaman çabuk olalım akşama işlerim var."dedi Alper.

Gökalple Nil'e kaydı bakışlarım. Gülüşüyorlardı. Gülümsedim.

Benim fav ship.

Önüme döndüm. Enes ve Bora'dan ses gelmese de onaylayacaklarını biliyordum. Asuman zaten baştan razıydı. Benim içinde bir farkı yoktu. Giderlerse giderdim.

"Bahçede bu kadar oturmak yeter. Okul kapanacak şimdi ve hâlâ buradayız."dedim onlara bakıp.

"Haklı bir karar verelim."dedi Burak beni onaylayıp.

Yiğit Burak'a bakıp"Verdik işte karar. Şurdaki restorana gidiyoruz."dedi bakışlarıyla işaret edip.

Bora bana baktı. Aynı anda benim de ona bakmamla göz göze gelmiştik. Gülümsedim.

Okulun binasından çıkıp bize doğru gelen birini görmemle gözlerimi kıstım. Kim olduğunu anlamaya çalışıyordum. İyice yakınlaşınca geçen gün tanıştığım Demir olduğunu anlamam an meselesi oldu.

Bir adım daha atıp dibimize geldiğinde Bora'nın bakışlarının sertleştiğini gördüm.

Bizimkilere bakıp"Selam, arkadaşlar."dedi ve bakışlarını bana döndürüp"Selam, Selin."dedi ve gülümsedi.

Gülümseyip ben de ona selam verdim. Yanımdaki Bora'yı şimdi farkeder gibi yaptı uzunca bakışlarını üzerinde gezdirdi.

Bora'nınsa gözleri kısılmıştı ve boynundaki damarlar belli oluyordu. Ortamdaki gerilimi hissediyordum.

Demir son defa Bora'ya bakıp"Ve sana da selam, Bora."dedi.

Bora sanki ondan gelen bir cümleyi bekliyordu. Çünkü onun bu konuşmasından sonra hemen ayağa kalkıp onun üzerine yürümüştü.

"Senin burada ne işin var? Dibime kadar gelmeye utanmıyor musun?"onun yüksek sesle sorduğu sorulara karşı dudaklarını kıvırdı Demir.

"Ohoo... Sen eskide kalmışsın, dostum. Öylesine denk gelmiş aynı okulda olmamız."Son cümleyi alayla gülümseyerek söylemesini duyunca Bora daha da sinirlenmişti. Onu boğazından kavrayınca Alper ve Gökalp onları ayırmak için hemen yanlarına koştu.

"Arkadaşlar, sakin."dedi Gökalp.

Birlikte Bora'yla Demiri ayırmaya çalışıyordular. Sonunda Bora'yı ondan ayırmalarıyla Demir şiddetli bir gülüş sergiledi.

"BENİM VE ARKADAŞLARIMIN YANINDA SENİ GÖRÜRSEM, YARIM KALAN İŞİMİ TAMAMLARIM. SANA YEMİNİM OLSUN YAPARIM BUNU!"Bağıra bağıra söylediklerini anlayamıyordum. Onun bu dediklerinden sonra Demir'in yüzü solmuştu. Bakışlarını bana kaydırdı. Demir'in bana baktığını görüp Bora gözlerini tam açtı ve yine sinirle dişlerini sıkıp konuşmaya başladı.

"Onun da etrafında olmayacaksın! Gözüne bile görünmeyeceksin. Anladın mı?" Demir'e yaklaşma çabaları Alper Ve Gökalp sayesinde başarısız olsa da baya bir ilerilemişti. Sesler bahçede o kadar yüksekti ki, artık öğretmenlerin geldiğine şahit olmuştuk.

"N'oluyor burda?"dedi Fatma hoca hızlı adımlarla bize yaklaşıp.

Alper öne atılarak hocayı kenara çekildi. Yiğitle Burakta Gökalp'in yanına geçti hemen.

Gözlerim Boranın üzerindeydi. Demirle nereden tanışıyordular? Neden bu kadar ofkeliydi ona karşı?

Alper, hemen hocaya bir şeyler uydurup yanımıza yaklaştı.

"Hemen burdan gitmeliyiz. Yoksa işler büyür."dedi Boraya bakıp. Bir şey demedi. Demir zaten hocanın geldiğini görüp hemen uzaklaşmıştı.

"Az önce dediğimiz yere gidiyoruz. Bora, senin de şu Demirle ne sorunun var ve nereden tanışıyorsunuz bilmiyorum ama sinirlerine hakim olman lazım. Bu yılın sonuna kadar bizim okulda olacakmış."dedi Alper. Alper'in bu söylediklerini duyunca ellerini yüzüne yerleştirdi Bora. Sonraysa geri çekti.

"O zaman lütfen daha çok kaos olmadan gidelim artık."dedi Asuman bize bakıp.

Ben ise pür dikkat Bora'yı izliyordum. O da sinirle bana bakıyordu.

"2 kişiyi saymayın. Biz gelmeyeceğiz."dedi Bora ben ve kendini işaret ederek. Pardon? Benim yerime neden o karar veriyordu?

"Ben gideceğim. Benim yerime karar veremezsin."dedim ona karşı. Dişlerini dudaklarına geçirip derin nefes aldı.

"Senin bana açıklayacağın bir iki şey var ama. Onu ne yapacağız?"dedi yaklaşıp. Hayır bu haldeyken bile ondan etkilenemezdim. Etkilenmemeliydim. Etkilene-

Off! İşte yenik düşüyordum ona.

"Peki. O zaman biz gidelim. Siz kendiniz bilirsiniz."dedi Alper ayaklanıp. Diğerleri ona ayak uydururken Nil bana yaklaştı.

"Selin? Geliyor musun?"dedi.

Bora'ya kaydı bakışlarım. Derin nefes aldım.

"Hayır. Siz gidin."dedim. Kafasını sallayarak bakışlarıyla telefonu gösterdi. Bu bir şey olursa mesaj at demenin bir başka yoluydu. Gözlerimi iki defa kırptım.

Evet arkadaşımla bakışlarımızla konuşabiliyorduk.

"Deniz kenarında gidelim. Orada konuşuruz."dedi Bora.

Ona dönerek ellerimi önümde birleştirdim.

"Benim seninle geleceğimi nereden çıkardın?"dedim bir kaşımı havalandırarak.

Oflayıp"Benim için kaldığını biliyorum,Selin. Vazgeç şu inadından. Şimdi gidiyoruz."elimden tutarak çekiştirdi ve okulun bahçesinden çıktık. Yürüyerek deniz kenarına kadar gelmiştik. Yol boyunca düşüncelere dalmış ve suskundu. O suskun olunca ben de suskunlaşmıştım.

"Artık konuşabiliriz."dedi az önceden beri sımsıkı tuttuğu elimi bırakarak.

"Ne konuşuyoruz?"dedim onu yanıtlıyarak.

"Konuya Demirle nerede ve nasıl tanıştığınızdan başlayabilirsin."dedi gözlerime bakıp. Önüme döndüm. Anlatmasam salmayacaktı.

"Kantine gittiğim zaman tesadüfen karşılaştık ve tanıştım. Bir sorun mu var?"dedim kafamı iki yana sallayarak.

Etrafda gezinip eliyle ensesini kaşıyordu. Aklında neler dönüyordu gram fikrim yoktu. Sonunda gözlerime bakıp ellerini omzuma yerleştirdi.

"Selin, onunla bir daha iletişime geçme. Konuşma. Gördüğün anda uzaklaş. Tamam mı?"Yüzümü buruşturarak anlam veremedim.

"Neden?"dedim.

Bakışlarını kaçırarak"Sorma işte. Dediğimi yap."dedi biraz yüksek sesle. Onun sesini yükseltmesine ben de sinirlenmiştim.

"İstediğim insanla konuşurum, Bora. Buna sen karar veremezsin. Ya nedenini söyleyeceksin ya da-"diye devam etdiriyordum ki lafımı kesti.

"ONUNLA KONUŞAMAZSIN SELİN! BİR KATİLLE KONUŞAMAZSIN!"dedi öfkeyle.

Gözlerimi açtım. Katil mi?

"Katil mi?"dedim şaşırarak.

"Kardeşimi öldüren çeteden birisi. Evet, katil."dedi az öncekinin aksine sesini kısıp.

Bölüümm sonuuu

105 k olmuşuz🎉

Aslında uzun halini atacaktım ama iki bölüme böldüm bu anı. O yüzden kısa oldu:)

Diğer bölüm de bu hissenin devamı olacak merak etmeyin😁Daha yazmadım o bölümü ama olsun.

Görüşürüzzz💗