3.5

10.7K 485 261
                                    

Gözlerini kapatıp derin nefes alarak sabır dileyen Bora'yı görünce ortamı sakinleştirmem gerektiğini anlamıştım. Az önceki adam ise daha da yaklaşarak sınırları zorluyordu.

"Sana demiştim illaki karşılaşırız diye."sırıtarak söylediği şeyi tiksinerek dinliyordum.

"Az önce de söylediğim gibi gerek yok. Lütfen kavga çıkmadan uzaklaşın burdan."dedim ona karşı. Bir yandan da Bora'ya bakıyordum.

Adam uzaklaşmayınca Bora kendini tutamayıp onu çenesinden sıkarak kenara itti. Dengesini kaybedip düşünce hırsla dudaklarını yaladı ve ayağa kalktı.

"Ne bu şiddet? Seninle olduğunu bilsem gelmezdim bir daha zaten."dedi alayla.

Bora dişlerinin arasından"Şimdi gördün. İkile burdan."diye konuştu.

Ellerini önünde kaldırarak teslim oluyormuş gibi yaptı.

"Peki bu seferlik böyle olsun."dedi ve arkadaşlarına döndü.

"Gitme vakti,beyler."

Diğerleri kenardaydı. Onları çağırır çağırmaz hepsi pek hoşnut olmasalarda toplandılar. Ben onların gidişini izlerken kenardan bir çift gözün beni sinirle izlediğini gördüm.

"Ne diye tanımadığın adamlarla konuşuyorsun?"sorusuyla kaşlarımı çattım.

"Ben konuşmadım, az önce geldiler biz de reddettik onları bu kadar."dedim.

Diliyle dudağını ıslatarak "Sınanıyorum sanırım."diyerek derin nefes verdi.

Bizimkilere dönüp"Hadi."demesiyle elimden tutup beni çekiştirerek dışarı çıkardı. Arkamızdan gelen Gökalplere baktım.

"Abi,son içtiğimiz meyve suyu acayip iyiydi ya."dedi Enes sarhoşça konuşarak. Ayakta duramıyordu.

"Biz meyve suyu içmedik ki."diye Alper'in konuşmasıyla gülmeye başladılar. Şuan hepsi gülüyordu. Gökalp'te onlara bakıp sırıtıyordu.

Yiğit Şeyma'ya sarılıydı. Nil Gökalp'in yanındaydı. Asuman ise Alper, Enes, Burak'ı idare etmeye çalışıyordu.

"Aşkım, vallaha haber verecektim. Sonra bir baktım unutmuşum. İnanabiliyor musun?"diye Yiğit'in konuşmasıyla onlara döndüm. Şeyma'ya neden haber vermediğini açıklıyordu sanırım. Ama alay eder gibi hali vardı.

"Ben de unutabilirim çok şeyi, Yiğit. Dua et de unutmayayım. Mesela seni unutup başkalarıyla takılabilirim.Gidip başkasına sarılırım falan. Unutkanlık var ya işte."dedi Şeyma ona bakarak. Yiğit bu sefer sert bir tavır alarak"Kimle takılıyormuşsun? Kime sarılıyormuşsun? Yıkarım lan buraları."diyerek konuştu. Sarhoşluğun etkisiyle sözleri telafuz etmesi garipti. Bu haline kıkırdadı Şeyma ama yine de ciddiliğini bozmamaya çalıştı.

"Sen bir gelsene benimle."

Beni çekerek bir kenara getirmesiyle ne olduğunu anlamamıştım. Kaşlarım çatık onu izlerken ağzını araladı.

"Güzel kız demek.."dedi elini yanağımda gezdirerek.Gözlerime bakmayarak kendi kendine konuşmasıyla ürpermiştim. Eli çene hattıma gelince orayı okşadı sonraysa bana döndü. Bu sefer gözlerime bakıyordu. Sinirliydi ama sinirini yatıştırmaya çalışıyordu.

"Sana benden başka kim güzel diyebilir,Selin?"konuşmasıyla dudağımı ısırarak ona baktım. Cevap verememiştim.

Bu haraketimle gözleri dudağıma kayınca "Yapma.."diye fısıldadı.

"Dudağını ısırma."diye düzeltti.Ne yaptığımı yeni anlamıştım.

"Tamam."dedim yavaşça.

Gözleri yanağıma kaydı. Ora bir öpücük bıraktı. Sonraysa diğer yanağıma doğru uzandı. Ora da öpücük bıraktıktan sonra bu sefer bakışları yine dudağıma kaymıştı. Kızarmıştım.

Nefret Aşk-ı || Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin