Havalar sıcaklamıştı. Ve bu havalarda okul hiç çekilmiyordu. Okulu çekilecek hale getiren gerizekalı olsa da arkadaşlarım ve sevgilimdi. Birde çözülmesi gereken bazı meseleler...
Evet, Demir meselesi. Aslında bir kaç tahminim vardı ama yine de ondan duymak istiyordum. Bir insan bu kadar kötü olamazdı. Olmamalıydı.
Uniformamı giyip evden çıktım. Bugün Bora gelmeyecekti. Hastalanmışdı beyefendi.
Neden acaba? Tabi ki de beni dinlemediği için. Bu yüzden okula yalnız gitmek zorunda kalmıştım.
Kulaklığımı kulağıma taktım ve yürümeye başladım. Kendimi o kadar şarkıya kaptırmıştım ki, neredeyse okula varmıştım. Kulaklığımı çıkarıp etrafa baktım. Bahçeye doğru yürüdüm. Bizimkilerin sesi taa uzaklardan geliyordu. Büyüyeceklerini sanmıyorum.
"Arkadaşlar biz gülüp eğleniyoruz ama bu sene son senemiz. Ve bizim mezuniyyet balomuz var farkında mısınız?"dedi Nil.
"Gerçekten okuldada törenimiz olacak. Çok heyecanlı." dedi Şeyma heyecanla.
Onlara iyice yaklaşıp konuşmaya başladım.
"Nasılsınız gençler?"
"Ooo iyiyiz, Selin hanım. Siz nasılsınız?"diyen Burak'a gülerek yanıt verdim.
"İyiyim,iyiyim."
"Bora nerde?" Dedi Gökalp.
"Hasta gelemiyecek bugün."
"Yazık. Çocuğu hastalandırdın."Alperin şakaya karışık söylediğinden sonra kaşlarım çatık bakıyordum.
"Pardon? Beni dinlemediği için hastalandı."dedim.
"Abi, esas meseleye odaklanır mısınız?"Asumana ne oldu bakışını attım.
Bu seferse sohbetimizi bölen bir ses oldu.
"Çocuklar, içeri geçmek gibi bir fikriniz var mı? Zil çaldı." Hocanın kinayeli sesiyle bizi içeriye çağırmasından sonra oflayarak okula girdik.
En azından hava sıcak diye ders işlemiyorduk. Yani öyle olmasını umdum.
"Hocammm." Burak'ın ağız dolusu hocam sözüne karşılık kıymetli matematik hocamız bize baktı.
"Noldu?"
"Ben şimdi diyorum ki, eğer sizinde hoş gönlünüz izin verirse, hani hava sıcak ya. Bugün ders işlemesek? Sessiz durarız valla."her yolu denemişdi Burak. Biz onun bu hallerine gülüyorduk.
"O zaman hoş gönlüme sorayım bakalım izin veriyor mu?" Hoca bir saniye durup sonra tekrar Burak'a baktı.
"Maalesef Burakcığım."
Enes, Alper Yiğit gülmeye başladılar. Burak ise ağlamaklı bir yüz ifadesiyle hocaya bakıyordu.
Gökalple Nil yeni çiftlerdi. O yüzden çok tatlıydılar.
Keşke Bora'm da burda olsaydı. Özlemişdim.
Hocanın gözüne görünmesin diye altdan telefonumu çıkarıp gizlice mesaj attım.
Selin: Sevgilim
Selin: Nasılsın?
Selin: Ihlamur falan içtin mi?
Tatlı Fırsatçı çevrimiçi
Tatlı Fırsatçı: İçtim güzelim
Tatlı Fırsatçı: Bu sıcakta da hastalık hiç çekilmiyormuş ya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret Aşk-ı || Texting
UmorNe demiş atalarımız "En büyük aşklar nefretle başlar." Nefretten doğan aşkı okumaya hazır mısınız? @bora_atalarr: beni dikizlemeyi kes @selinnozgur: Ne saçmalıyorsun? @bora_atalarr: Diyorum ki @bora_atalarr: Nefret eden birisine göre bu bakışlar faz...