♡♥︎ TAMAMLANDI ♡♥︎
Yeni taşındığı mahallede onun sesini duyan biri olacak mı?
Eşcinsel bir kurgudur.
Küfür,Argo,şiddet içerir!
Rahatsız olacaksanız okumayın.
Hàmuş - Suskun demektir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🖤🖤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🤍🤍
🌹🌹🌹🌹🌹🌹
Mert yoğun bir iş sonrası evine gitmeden önce aşık olduğu çocuğun evin önüne gelip onun odasının penceresine baktı. Olur da odasındayken belki cama çıkar veya camı açarda onun ışık gibi parlak güzel yüzünü görürdü. Şu karanlık sokak onun ışığıyla aydınlanırdı.
Geçen gece Burak'la konuştuğu günün sabahı gitmiş kendisine yeni hat almıştı ama bir türlü cesaret edip de ona yazamamıştı. Daha doğrusu ne yazacağını bilmiyordu. Bunu Burak'a sorduğunda o da sinirlenip 'Selamdan Merhabadan bi'şeyler yaz gitsin ya. Her şeyide ben mi söyleyecem.' demişti demesine ama adam onu bile yapamamıştı. Belki onu engellerdi, belki yanlış anlardı diye düşünüp durmuştu. O günden sonra Ali'ni birkaç defa okuldan gelirken görmüştü ama sadece uzaktan izlemişti.
Şimdi havanın soğuk oluşunu umursamdan çocuğun odasının penceresini izliyordu. Ne yapacağını ne edeceğini bilmiyordu. İçinde yaşattığı sevgisini kime anlatacağını bilmiyordu.
Mert'in ailesi o çocukken trafik kazasında ölmüşlerdi. Ailesi öldükten sonra halası ona bakmıştı. Halası, Mert'in ailesi ile yaşadığı evin onun psikolojisini bozacağını düşünmüş olacak ki oradan taşınıp bu mahalleye gelmişlerdi. Bu mahallede ailesi gibi gördüğü insanlarla tanışmış arkadaş, kardeş olmuştu. Önce Yiğit sonra Ali sonrada Burak. Gülsüm teyze zaten onu da kendi oğlu gibi görmüştü aynı şekilde Burak'ın anneside, hatta Burak'dan daha çok seviyordu.
Ailesi olmamasına rağmen halası onu güzel yetiştirmişti. Mert büyüyüp kendi ayakları üzerinde dürürken halasının kötü bir hastalığı olduğunu öğrenmişti. Onun iyileşmesi, tedavi olması için genc yaşında bunu kendisine borc bilerek gece gündüz demeden farklı işlerde çalışarak halasının tedavi parasını çıkarmaya çalışmıştı. Üniversite ve iki iş onu yorsada o pes etmeden çalışıyordu, savaşıyordu ve halasının iyileşeceğine inanıyordu.
