Bölüm 9

12.2K 654 168
                                    

Merhaba

🌸✨️

Nasılsınız?

⚘️🧚🏽‍♀️

Keyifli okumalar

Baha'dan
^^^^^^^^^

Sabah kalktığımda kendimi ilk defa çok iyi hissediyordum. Akşam çok güzel huzurla uyumuştum. Yataktan kalkıp sendelyeme oturdum. Dün çok yorgun olduğum için çantamdakı kiyafetleri dolaba yerleştirmemiştim. Çantamdan yanımda getirdiğim kiyafetlerimden seçip giyindim. Sonrada yatağımı toplayıp odadan çıktım. Odamın tam karşısındakı banyoya girip, işlerimi halledip çıktım.

Mutfağa giderken içerden Burak'la, Yiğit'in sesi geliyordu. İçeri girdiğimde beni fark etmemişlerdi. Burak, masada oturmuş yemek yerken, Yiğit'de tezgahta bir şeyler hazırlıyordu.

"Lan kalkıp yardım etsene." sinirle Burak'a söylemişti ama Burak'ın pekte umrunda olmamıştı. Ağzındakını yuttup, "Kardeşim her şeyi yapmışsın zaten, neyine yardım edeyim." dedi. Yiğit arkasını ona döndüğünde, beni fark etmişti. Daha fazla orada durmadan içeri girip "Günaydın." dedim.

Burak, ağzı dolu şekilde "Günaydın Baha." Ağzında yemek olduğu için sesi boğuk çıkmıştı bu haline gülümsemiştim.

Yiğit," Günaydın küçük fare." Deyip elindeki çayları masaya koyduktan sonra sandelyelerden birini kenara çekip bana yer verdi. Bana fare dediği için ona sinirli bakış atıp benim için açtığı yere yerleştim.

Burak'la kendine çay koyarken benim önüme meyve suyu koymuştu. Yiğit'de gelip yanıma oturduğunda yemeğe başlamıştık. Gerçi Burak bizden önce başlamıştı.

Tabağıma peynir ve birkaç tane zeytin koyup yemeğimi yerken, Yiğit "Çekinme istediğini yiyebilirsin." Dedi. Ona bakıp kafamı salladım. Elimde değildi utanıyordum ve biraz da çekiniyordum.

Burak yine ağzı dolu bir şekilde bize bakıp "Lan dün akşam biliyor musunuz ne oldu?" dediğinde bakışlarım Burak'taydı. Yiğit sinirle konuştu."Oğlum önce ağzındakını yut. Anlamıyoruz ne dediğini" Burak ağzındakını hızlı çiğneyip yuttu, sonrada çayından bir yudum alıp konuştu.

"Hee diyorum ki akşam uyurken bir an da mutfaktan ses geldi. Sanki bir şey yere düşüp kırıldı." Bunu söylediğinde Yiğit'le göz göze gelmiştik. Utandığım için bakışlarımı ondan çekip heyecanlı şekilde akşamki olayı anlatan Burak'a baktım.

"Gözlerimi açıp etrafa baktığımda her yer karanlıktı. Biraz sonrada garip sesler geldi valla. " Bizim konuşmalarımızdan bahsediyordu ama korkmuşça anlatıyordu. "Akşam çok korktum kalkıp Yiğit'i uyandıracaktım ama dedim ki, ya ben seni uyandırmaya geldiğimde karşıma çıks, Aha bak o zaman boku yerdim. Tak diye oracıkta bayılırdım yeminle" çayından içip tekrar konuştu.

"Valla kardeşim dün akşam mutfağını üç harfliler basmıştı. Demedi deme." öyle anlatmıştı ki gerçekten ben de inanıp korkacaktım. Yiğit altdan altdan güldüğünde tekrar onunla göz göze gelmiştik. Ama bu defa bakışlarını ilk o çekmişti. Boğazını temizleyip Burak'a bakarak "Ne üç harflisi. Fareydi o, hem de küçük fare." deyip bana bakıp yine güldü. Göz devirip önüme döndüm.

Burak onun dediğine inanıp "Ne faresi oğlum bildiğin bu konuşuyordu. Bak valla, ne dediklerini anlamadım ama baya konuşuyordular."

Hàmuş {BxB}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin