>17<

6.9K 525 198
                                    

Medya: mavi alakarga (tanıdık geldi mi?)

Baya araştırma yaptım kuş türü yazmak için yine olmadı 💀. Bu kuş da çok sık görülmezmiş ama çok güzel ve amcam bir defa görüp fotoğrafını bize atmıştı o yüzden dedim bunu ekleyeyim. Aranızda kuşçular varsa kusura bakmayın mantıklı değilse bu ortamda kuşu görmek. Affedin.

Biraz beklettim ama bölüm uzun olduğu için uzun sürdü kusura bakmayın lütfen.

Kadın yorgunlukla nefesini verip elini çırpıcıdan çekti. Diğer eliyle ağrıyan kolunu ovaladı. Oğlunu mutfakta tatlı hazırlarken görünce önce arada kalıp sonra yardım etmeyi teklif etmişti. Ekin'in buna karşı yüzü aydınlanmış ısrar etmesine kalmadan teklifi kabul etmişti.

"Eve o makinelerden almak lazım." Mutfağın diğer tarafından Ekin'in gülmesi duyuldu. "Ben yapabilirim kalanını-" Kadın kafasını olumsuz anlamda sallayıp kremayı çırpmaya geri döndü. "Ağız tadıyla söylenemiyoruz da." Sesi genelde sert de çıksa oğlanın yanında yumuşatmaya yavaş yavaş alışmaya başlamıştı. Karşıdan gelen kırkırdamayla da yanlış anlaşılamadığını anlayabiliyordu.

Oğlan okuldan geldikten sonra bir süre odasında ileri geri yürümüş en son kararını verip mutfağa tatlı yapmaya girmişti. Tiramusu için hazırladığı keke biraz da vanilin ekledi. İki kişi için açıkça fazla olan miktara bir süre bakıp dikkatini oradan dağıttı. İnsanlar hata yapabilirdi ve Ekin de ayarı kaçırmıştı. Kafasını kendini onaylar şekilde salladı. Bilinçli yaptığını kabul etmek istemiyordu. Kesinlikle bilinçli değildi. Eğer artarsa ki artacağı kesindi, birazını da Karan'a götürebilirdi. Sadece arttığı için.

Keki tepsiye döküp fırına verdi ve kremayı yapan annesine bakıp gülümsedi. Kadın gitgide hayatına daha çok katılmaya başlamıştı. Odasına gelip meyve tabağı bırakıyor Ekin'i yakaladıkça yemek yedirtmeye çalışıyordu. Hala çok yakınlaştıkları söylenemese de bu kadarı ikisi için de büyük bir gelişmeydi.

...

Ekin kalktığı gibi mutfağa gitti. Buzluğu açıp içinde tiramisu olan borcamı çıkardı. Görünüşü... çok etkileyici değildi ama tadı tam istediği gibi olmuştu. Tek kullanımlık plastik kaplardan bir tane alıp tekrar tatlının önünde durdu. Karşısındaki görüntüyü yargılayıcı şekilde inceledi.

Gerginlikle alt dudağını ısırdı. Bakışlarını tatlıya o kadar derin sabitledi ki gözlerini kırpmadığını bile fark etmedi. Aklına geçen defa olanlar geldi. Yutkundu. 'Ya aynı şey tekrarlanırsa?' Kaan artık ona bulaşacak gibi görünmüyordu ama bu daha can acıtıcı bir ihtimali aklına getirdi. 'Ya Karan yanlış anlayıp eskisi gibi davranırsa?' Kabı tatlının yanına bıraktı ve odasına geri döndü. Giyinirken ne yapacağına karar vermeye çalışacaktı.

Üstüne bol gelen tişörte baktı. Üstünde 3 beden büyük duruyordu. Gözü odasının diğer ucundaki boy aynasına gitti. Yemek yemeyi arttırması gerekiyordu. Gördüğü görüntü hoşuna gitmemişti. Normal kilodan aşağıda olduğu belliydi. Bilekleri kemikli ve ince kalmıştı. Geçen yıl üstüne normal olan üniformanın şu anki bolluğu da bu görüntüye hiç yardımcı olmuyordu. Hayatındaki olaylar iyiye gittikçe kendine verdiği zararı daha net görebiliyordu.

Elini karnının üstünde gezdirdi. Hırkasını üstüne geçirdi. Gözlerinin dolduğunu hissetmesiyle derin bir nefes aldı ve çantasını alıp odasından çıktı. Saati kontrol etti. Bugün yürüyesi yoktu ki zaten artık yürüyerek okula yetişemezdi. Panikle tatlıyı kaseye koydu. Yine aklı başka düşüncelerle dolunca kafasını salladı. "Ben yerim." Böyle demesine rağmen çekmeceden iki çatal alıp onları da kiloluk bir poşete koydu. Daha fazla vakit kaybetmeyip elindeki kabla otobüs durağına gitmek üzere evden çıktı. Durakta çantasına yerleştirebilirdi. Okula geç kalmak istemiyordu. Ayrıca belli bir kimseyi de okul kapısında bekletme fikri hoşuna gitmemişti.

Sümsük /bxb/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin