Ay helllooooo! Siz unutmadan bölüm atayım çok istediniz hadi bakalım.Oğlan olduğu yerde rahatsızlıkla kıpırdandı. Karan'ın gözünün üstünde olduğunu çok net bir şekilde hissedebiliyordu. Duruma anlam veremese de ortamı yumuşatmak istediği kesindi. Tenefüslerde Ekin'in yanında kalıp dersler konusunda ondan yardım almıştı. Karan ise başlarında şahin gibi durup onları izlemişti. Okul çıkışında da dediği gibi ikisiyle beraber kafeye gelmişti.
Rahatsızlıkla salladığı ayağını durdurmaya çalıştı. Ekin dikkatle önündeki menüyü inceliyor arada kalmış gibi duruyordu. Karan ise önünde menü olmasına rağmen Ekin'inkine eğilip oradan bakıyordu. Gözü de ara ara Cenk'e gidiyordu.
Cenk gülümseyip söze girdi. "İstediğinizi seçebilirsiniz. Övünmek gibi olmasın babam baya harçlık verdi bu hafta. Hesabı abinize bırakın." Özgüvenle göğsünü şişirdi. Ekin hafifçe gülerken Karan dik dik bakmıştı. Gözü Ekin'e gidince sandalyesine yaslanıp gözlerini kaçırdı.
"Öyle diyorsan" Cenk Karan'ın gülümsemesindeki sinsiliği çok net görebilmişti. Eli kendiliğinden cebine gitti. Yapacak bir şey yoktu gerekirse haftanın kalanında bir şekilde idare edecekti.
Kolunu düşünmeden Karan'ın omzuna attı. "Aynen kankası rahat ol." Karan'ın hiç hareket etmemesi iyi bir işaret gibi görünmüyordu. Yavaşça kafasını Cenk'e doğru çevirdiğinde de yüz ifadesi bu şüpheyi doğruladı. Gergince güldü. Elini omzundan yavaşça çekti. "Hehehe..."
Yutkunup rahatlamak için dikkatini Ekin'e verdi. "Ne yemeyi düşünüyorsun?" Oğlan bir süre daha düşünüp cevapladı. "Trileçe sanırım. Ama buradaki fiyatlar pahalı gibi. Başka bir yere mi gitsek?" Karan buna karşı gülümsedi. Listeye kısaca göz atıp bakışlarını Cenk'e çevirdi. "Ortalamadan farklı gözükmüyor hem arkadaş karşılayabilirim dedi." Tek kaşını kaldırdı. Cenk hızla kafasını salladı. "Bana bırakın siz. Seç rahat rahat." Ekin içten bir şekilde gülümsedi. "Teşekkürler. Sorun olursa yardımcı olabilirim. Çok para yok yanımda ama..." Son kısmı mırıldansa da Karan duymuştu. Omzuyla Ekin'e ilişti. Kulağına doğru eğilip fısıldadı. "Ben hallederim korkma."
Boğazını temizleyip geri Cenk'e döndü. "Creme Brulee alacağım ben." Zevkle gülümsedi. Bilerek menüdeki en pahalı tatlıyı seçmişti. "Ben de su alayım kendime bari..." Nefesinin altından mırıldandı Cenk.
"Sorun oluyorsa ben öderim." Cenk'in kaşları çatıldı. "Olmaz. Ben ödeyeceğim dedim." Ekin bıyık altından güldü. Ciddi bir kavgadan ziyade bir şeyi paylaşamayan çocuklar gibi gözüküyorlardı. "Cenk gerçekten sorun değil beraber ödeyebiliriz." Ekin de söze girdi. "Ya benim param var diyorum!" Cenk bu kez cidden sinirlenmiş gibiydi. Kollarını bağlayıp geriye yaslandı. Şimdi tam çocuğa benzemişti. Karan yüzünü ekşiterek baktı bu hallerine.
"Tamam, tamam. Sorun olursa söyle." dedi Ekin gülerek. "Olmaz." diye söylendi. Olabilirdi o yüzden bulduğu en ucuz tatlıyı seçti. Buraları bilmediği için onları rastgele bir kafeye götürmüştü ve fiyatların böyle olacağını düşünmemişti bile. 'İstanbul'un çivisi çıkmış...'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sümsük /bxb/
RomanceKaran: Şşt bi bak Sümsük: Buyrun Karan: Ha şöyle Bana matematik ödevini atsana Sümsük: Tamam *3 fotoğraf gönderildi* Karan: Eyvallah Sümsük yazıyor... Sümsük çevrimiçi Sümsük: Artık başıma bela olacak bir kişi daha mı var // Sorun değil. Biraz zorba...