>18<

5.4K 435 150
                                    


Böyle bir tıkanma yok arkadaşlar. Mal gibi kaldım. Sizi beklettim ve daha da panik olup daha da tıkandım üzgünüm 😭😭. Ablanız oturdu bölüm yazacak şimdi. Tekrar özür dilerim.

Yazmaya başladıktan sonra özel bir durum oldu. Üzgünüm ama bölüm uzun affedin beni. Ltfn.

Her yeni bölüm attığımda okunma sayısı düşüyor bu arada. 🤡🔫

Dudaklarını dişleyip kendini attığı koltukta diğer tarafına döndü. Gözünün önüne yine yanakları utançla kızarmış yüz geldi. Yutkunup görüntüden kurtulmak için gözlerini sıkıca yumdu. Bu da duruma yardımcı olmayınca sıkkınlıkla yüzünü sıvazladı.

Kalbi eve geldiğinden beri oğlanı hatırladıkça patır patır atmaya başlıyordu. Gözlerini duvara dikti. Kendini daha fazla önüne gelen görüntüden alıkoymaya çalışmadı. Yorucuydu.

Beyaz tavanda bakışları dolanırken gözleri orayı görmüyordu. Oğlanın uzamış saçları geldi gözünün önüne. Sonra koyu gözleri, yüzünde sıkça bulunan ve boynu boyunca inen büyüklü küçüklü benler... Açık tenine zıt olması görüntülerine ayrı bir güzellik katıyordu. Düşünceleri bir an kontrolünden çıktı. Zaten tam olarak kontrolünde olmayalı uzun zaman oluyordu. Aklı boyununda, tam atar damarının üstünde duran diğerlerinden daha büyükçe olduğundan dikkat çeken benine gitti. Ağzı kurudu. Acaba onu oradan öpse nasıl tepki verirdi? Kalbi hızını daha da arttırdı. Dudakları titrer gibi oldu.

Panikle yerinden ani şekilde kalktı. Zorlukla yutkunup kafasını salladı. Kendine gelmesi gerekiyordu. Utanç ve panik vücudunu ele geçirmişti. Aklına böyle bir şey gelmesini açıkça beklemiyordu. Bu düşüncenin bu kadar hoşuna gitmesini de.

Hızlı adımlarla banyoya gitti ve lavaboya yaslandı. Aynadaki yüzüne baktı. Kalbi kulaklarında atıyordu. Gözleri dudaklarına gidince bakışlarını aynadan çekip lavaboya eğildi ve yüzüne su çarpmaya başladı. Bunun anlamı neydi? Yoksa Ekin'den mi...?

Çeşmeyi aceleyle kapatıp kendini odasına attı. Elini ve yüzünü tişörtünü silip yüzüstü yatağına atladı. Yüzü yastığına bastırılmış elleri çarşafını tutmuş hırsla sıkıyordu. Düşündüğü şey gerçek olabilir miydi? Aklına babası geldi. Bunu kabul etmezdi. Kendisi bile bunu kabul edebilecek gibi hissetmiyordu.

Sıktığı çenesini rahatlattı. Daha kesin değildi. Sonuçtan sonuca atlayıp paniklemesine gerek yoktu. Emin olmadan böyle paniklemek gereksizdi. Vücudu bu avuntuyla gevşedi. Yüzünü yastıkta yana doğru koyup kendini boğma pozisyonundan çıktı.

'Sakin ol. Daha öyle bir şey olduğu kesin değil... Bu kadar sorgulama.'

...

"Ben işe gidiyorum, öğlen yemek çağır aç kalma!"

Kadın omuzuna astığı çantasının içine mutfaktan bir elma atıp kapıya ilerledi. Ekin odasında hazırlanıyordu. Oğlan cevap vermeye fırsat bulamadan kadının arkasından kapanan kapının sesi evde yayıldı. Kendi kendine gülümseyip üstüne hırkasını geçirdi ve evden çıkmak için son hazırlıklarına döndü.

Öğlen yemek çağırası yoktu. Tek başına yemek yemek zevkli gelmiyordu. Yemeklerden zevk almayı bırakmasının bir sebebi de bu olmuştu. Annesiyle ayrı ayrı yemek yemeye başladıktan sonra iyice iştahı kapanmıştı. Mutfağa göz atıp sıkkınlıkla nefesini verdi.

...

Gözleri bir kaç kez okul girişinde gezdi. Karan henüz gelmemişti. Saati bir kez daha kontrol etti. Hırkasının kollarını avucunda iyice ezdi. Ayaktan ayağa geçiyor sabırsızlıkla diğer oğlanı bekliyordu. Niye heyecanlandığına anlam vermekte zorlansa da çok kafa yormamaya çalışıyordu.

Sümsük /bxb/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin