Hiç kimsenin birinci seçeneği olmamak çok üzücü.Geneliniz istiyor gibi duruyordu Kaan&Cenk'i ben de yapmaya karar verdim.
Yorum atarsanız çok sevinirim. Öptüm kocaman.
Cenk arkasına yaslanıp ona merakla bakan Ekin'e ve onun dibine girmiş tip tip bakan Karan'a baktı. "Meraktan ölüyorsunuz değil mi?" Eline bir fırsat geçmişti ve kaçırmayı planlamıyordu.
Karan masanın altından tuttuğu Ekin'in elini bırakıp masada Cenk'e yaklaştı. "Kaan'la ne işin vardı?" İçine bir kurt düşmüştü. Kaan ona Ekin hakkında bir şeyler söylediyse olabilecek olanlardan korkuyordu. Ekin çok üzülürdü.
"Aman bir heyecan yapayım dedim hemen ciddileşiyorsun!" Onaylamaz bir şekilde baktı. "Anlatacak bir şey yok. Bu-" Aklına oğlanın korkuyla etrafı süzmesi gelince duraksadı. Açıkça Karan'ın söylediklerini duymasından korkmuştu. Sıkkınlıkla geri arkasına yaslandı. O onu korumuştu. Tek defalık ve onları eşitleyecek bir şey yapacaktı karşılık olarak.
"Bu bana ders hakkında bir şey sordu ama onu görünce sinirime hakim olamadım. İttim bunu gitsin diye. Kafasını duvara vurdu. E kanayınca da mecbur peşinden gittim." Ekin hızla öne atıldı. "Kanadı mı?" "Ciddi bir şey değil. Sadece ufak bir sıyrık." deyip elini önemsiz anlamında salladı Cenk.
Ekin bu kez çatık kaşlarıyla devam etti. "Başını belaya sokacaktın! Bir şey oldu mu?" Cenk göğsünü kabarttı. "Hiçbir şeycikler olmadı. Hocalar beni görünce ne yaparsa doğrusunu yapar deyip gönderdiler." Cenk gülerken Karan ve Ekin ciddiyetle gerçek cevabı bekliyorlardı.
"Biraz yalvarıp yalan söylemesini istemiş olabilirim." dedi gözlerini kaçırarak. Gerçekçi göstermesi gerekiyordu durumu. "Söylemedi bir şey. Hatta onu kurtardım dedi." Genişçe gülümsedi. Karan'ın şaşkınlıkla kaşları çatılmış Ekin'in gözleri sonuna kadar açılmıştı.
"Nasıl ya...?" Cenk gururla gerildi. "Tabii Cenk halleder. Siz beni ne sandınız?" Ekin sertçe omzuna vurdu. "Bir daha başını belaya sokma!" Cenk yüzünü buruşturup omzunu ovdu. Oğlanın kemikli eli omzunda delik açmıştı adeta.
Karan sevgilisinin bu haline bakıp gülümsedi. "Ellerin acımasın." dedi Cenk'e inat. "Yazıklar olsun enişte!" Ağzından çıkan sözle hızlıca elini ağzının üstüne kapattı. Karşısındaki ikili de anında gerilmişti. Karan Ekin'in endişeli yüzüne bakıp söze girdi. "Öyle bir şey-"
"Şşş! Tamam susun! Anlamadım ben sanki. Biliyorum işte rahat olun." Bir süre durup devam etti. "Ama kimseden öğrenmedim yani! Kendim fark ettim! Benim gibi bir zeka küpünü kandırabilecek adam var mı ulan bu okulda?" "Sıkıntı etmiyorsun yani?" Ekin'in sessiz sorusuna karşı gülümsedi. "Etmiyorum tabii. Arkanızdayım ben, bir şey olursa Cenk abinize gelebilirsiniz."
Karan başını olumsuz anlamda sallarken Ekin otuz iki diş gülümsüyordu. Karan rahat bir nefes verip oğlanın elini tekrar masanın altından tuttu ve yavaşça elinin üstünü okşadı. O daireler çizerken diğer oğlan kızarmaya başlamıştı bile. "Önümde cilveleşiyorlar..." diye nefesi altında mırıldandı Cenk.
"Bu Kaan bir şey demedi yani?" Cenk hızlıca kafasını salladı. Oğlanın o kadar korkması... Karan'dan bu kadar korkmuş olamazdı değil mi?
Kaan kapıdan girince göz göze geldiler. Oğlan inatla gözüne bakıp o çekene kadar gözünü çekmedi. 'Çocuk gibi cidden...' İçinde kötü bir his vardı. Olay Karan'la sınırlı olamazdı. Dikkatini dağıtmaya çalıştı. Onu ilgilendirmezdi sonuçta.
Telefonunun titremesiyle gelen bildirime baktı.
05...: Kimseye bahsetme
Cenk: Yanlış numara herhalde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sümsük /bxb/
RomanceKaran: Şşt bi bak Sümsük: Buyrun Karan: Ha şöyle Bana matematik ödevini atsana Sümsük: Tamam *3 fotoğraf gönderildi* Karan: Eyvallah Sümsük yazıyor... Sümsük çevrimiçi Sümsük: Artık başıma bela olacak bir kişi daha mı var // Sorun değil. Biraz zorba...