Sümsük /bxb/

>31<

Yani smut değil ama... böyle spicy bir şeyler yazdım. Abartı bir şey yok ama uyarımı yaptım!

Sabah atacaktım ama belki gece kuşları vardır diye şimdi atıyorum.

Lütfen yorum atın benim benzinim yorumlar. 😔

İyi okumalar!!!

Kaan:
Tuvaletteyim

Cenk:
Napayım civcivim bitirince sileyim mi?

Kaan:
Aptal

Cenk:
Sinirlenme sinirlenme şaka yapıyorum

Geliyorum elini yıkamana yardım ederim boyun yetişmiyor malum

Kaan:
Gelme Cenk

Gidiyorum ben

Cenk:
Tamam küsme civciv geldim bak

Kaan:
Yok gelme istemiyorum

Konuşma bana sinirimi çıkardın zaten

Cenk:
Atarını yerler senin

Geleyim de yiyeyim dur

Kaan yazıyor...

Kaan:
Çabuk gelmezsen giderim

Cenk mesaja gülümsedi. Bu atarları kumralı ayrı bir çekici yapıyordu. Geniş gülümsemesi Ekin ve Karan tarafından farkedilse de ikisi de sesini çıkarmayıp birbirlerine bakmakla yetindiler.

Boş dersten yararlanarak tuvalette buluşmayı hedefliyorlardı.

Cenk boğazını temizleyip etrafa biraz bakındıktan sonra söze girdi. Olayın farkında olan arkadaşları da bunu bekliyorlardı zaten. "Ben bir tuvalete gideyim. Bir on dakikaya falan gelirim. Siz takılın." Ekin yavaşça başını sallayıp oğlanın gidişini izledi.

"Bunlar Kaan'la yiyişiyor." Karan'ın düz ses tonu karşısında Ekin sıkıntıyla nefesini verdi. Geçen birkaç günde tekrarlanan bu durumu çözmek çok zor gelmemişti ikiliye. "Kaan geçen gün özür diledi..." Karan'ın olaydan haberi olmadığı için kaşları çatıldı. "Ters bir şey yaptı mı?" Ekin ruhsuz ruhsuz başını olumsuz anlamda salladı. "Biraz yetiştiriliş şeklinden bahsetti. Ailesi çok karşıymış böyle şeylere falan. Kendisini de sıkıştırıyorlarmış şüphelenerek. Doğruyu söylediği belliydi, pişman da duruyordu. Bir şey diyemedim ama..."

Karan oğlanın elini masa altından tutup yavaşça okşadı. "Kabul etmek zorunda hissetme." Ekin gülümseyip cevapladı. "Yapabilecek gibi hissetmiyorum zaten... Ama Cenk'le aralarına engel de koymak istemiyorum. İstediklerini yapsınlar." Karan buna karşı güldü. "Bir şey desen de birbirlerini götürüyorlar zaten..."

...

Kabinin kapısını açtığı anda kolundan çekilmiş kapı arkasından kapanmıştı bile. Kumral sinirli sinirli oğlana bakıp konuştu. "Bir daha o iğrenç şakalardan yaparsan!" Cenk zevkle gülümsedi. Oğlanı belinden yakaladığı gibi yüzleri arasındaki mesafeyi kapadı. "Hm? Ne yaparsın bakalım?" Gıcık olmasına ayrı, söyleyecek bir şey bulamayıp küsmesine ayrı yükseliyordu.

Kaan bu kez bu tuzağa düşmedi. "Bir daha gelmem! Rüyanda görürsün öpüşme koklaşma falan!" Cenk hemen oğlana sırnaştı. "Tamam civcivim söz bir daha yok." Kumralın yüzü istemsizce güldü. Kollarını yavaşça koynuna sığınmış oğlanın boynuna doladı. Sinyali alan Cenk de yumuşakça boynunu öpmeye başladı.

Sıcak dudakları boynunda hissettikçe Kaan orada daha da fazla yer açmaya çalışıyor ses çıkarmamak için kendini tutuyordu. Teni hassastı ve böyle dokunuşlara alışık değildi. Tabii kendi yapısının da getirdiği bir ses çıkarma huyu vardı. Her ne kadar bu Cenk'i gazlayıp hoşuna gitse de okulda yakalanmamaları için sessiz olması gerekiyordu. Malum Cenk ses çıkarmasını sağlayan bir nokta, hareket bulunca oraya abanıyor kumralın işini zorlaştırıyordu.