17. Bölüm

26.8K 1.4K 340
                                    

Helloo.

~~

"Görüşürüz bebeğim. Akşam ararım çalışırız." Oflayarak Derya'ya kafamı salladım. Kendi yoluna doğru giderken, ellerimi hırkamın cebine yerleştirip yürümeye başladım. Sınav takvimi verilmişti, ilk sınav neden biyoloji? Sorarım size.

"Çilek." Kafamı kaldırıp Gökhan'a baktım. Adımlarım bu yola alıştığı için, farkında olmadan buradan gelmişim.

Yüzüne baktım ama hiçbir şey söylemedim. Onunla konuşmak istemiyordum, eğer konuşursak ben kendimi tutamazdım ki. Hâlâ hislerimde en ufak bir azalma yok ama olsun istiyordum. Beni sevmiyorsa ben de onu sevmem.

Ama şu an seviyordum işte.

"Çilek, dur." Ben hızlı adımlarla yoluma gittiğimde peşimden geldi. "Neden cevap vermiyorsun?"

"Seninle konuşmak istemiyorum." Dedim kısaca.

Kaşları çatıldı. "Çilek ben seninle konuşmak istiyorum. Beni yanlış anladın ve kendimi açıklamak istiyorum."

Adımlarımı durdurup bir anda ona döndüm.

"Beni sevmiyorsun, hoşlanmıyorsun ve sevgili olmak istemiyorsun. Yanlış mı anlamışım?" Ani tepkime şaşırmıştı ve yutkunup yüzüme baktı.

Alayla güldüm. "Ben de öyle düşünmüştüm."

Tekrardan hızlı adımlarıma devam ettim ama bu sefer kolumu tuttu. "Çilek, senin kalbini kırmak istemiyorum."

Kolumu ondan çektim. "O zaman benimle konuşma."

~~

"Hayır ya anlamadım ki." Derya yüzüme baktı.

"Dün akşam bu konuyu anlattım ve anladım dedin. Sınav bir sonraki ders ve sen anlamadım mı diyorsun?" Kafamı salladım.

"Unuttum bile ben." Hemen kitabı önüme ittirdi ve son kez uzun uzun anlatmaya başladı. Gökhan yüzünden, yani onu düşünmekten bir şeye odaklanamıyordum ama şu an odaklanmaktan başka çarem yoktu. Bir sonraki ders biyoloji sınavı vardı.

"Aha işte zil çaldı." Hemen kalemliğimi alıp ayağı kalktım.

"Hangi sınıftaydın sen?" Diye sordu Derya.

"12-D"

"Tamam kantinde buluşuruz." El salladım ve üst kata çıktım. 12-D zaten Gökhan'ların yan sınıfıydı. Bak yine aklıma geldi, of.

Sınıfa girdiğimde bayağı kalabalık olduğunu gördüm. Öğretmen masasına yaklaşıp oturma düzenine baktım, en arkanın bir önü. Derya izin vermediği için kopya hazırlayamamıştım ama keşke hazırlasaymışım.

Sırama gittiğimde yanımda tanımadığım bir çocuk oturuyordu. Muhtemelen alt sınıflardandı.

"Geç abla." Diyerek kalkınca, ben de cam tarafına oturdum.

"Kaçıncı sınıfsın sen?" Susup oturmak hiç benim tarzım değildi.

"Dokuz." Kafamı salladım.

Kahveye Bayılırım ✔️ | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin