Hoş geldinizz.
Keyifli okumalar diliyorum.
~~
"Çilek, geldim." Gökhan'ın sesini duyunca arkamı döndüm. Sahanın önündeki bankta oturuyordum, buraya oturunca aklıma Su gelmişti.
"Hoş geldin." Dedikten sonra ayağı kalktım.
"Hoş buldum." Yüzüme dikkatli bakmaya çalışınca kafamı eğdim. Çeneme elini koyup kafamı kaldırdı. "Ne oldu? Gözlerin dolu dolu olmuş?"
"Burada Su'yu seviyorduk ya, o aklıma geldi. Bir şey yok." Burukça gülümseyip beni kollarına çekti.
"Üzülme.." Saçlarımı okşarken planım aklıma geldi. Ondan uzaklaştım.
"Gidelim mi? Nereye gidiyoruz bilmiyorum gerçi ama." Dedim.
"Gidelim, yemek yeriz." Kafamı salladım.
Üstüme normal siyah pantolon üstüme de dar bir tişört giymiştim. Hava estiği için deri ceket giymiştim. Gökhan ise benden daha rahat giyinmişti, siyah eşofman sweat-shirt ileydi.
~~
"Güzel oldu geldiğimiz, seninle bir şeyler yapmaktan keyif alıyorum." Gülümsedim. Yemeklerimiz çoktan bitmişti.
"Kalkıyor muyuz?" Diye sordum.
"Biraz daha oturalım, kalkarız." Kafamı salladım. Tuvalete gitmek için kalkarken Gökhan'da çay söylüyordu.
Aslında benimle konuşmak istediği için buluşmuştuk ama ne yapacağımı bilmiyordum. Son kez net bir şekilde konuşup vazgeçmeli miydim? Yoksa üzerine gidip eskisi gibi devam mı etmeliydim?
Aynada kendime bakıp derin bir nefes aldım.
"Yapabilirsin kızım." Peçeteyi çöp kutusuna atıp Gökhan'ın yanına geri döndüm.
Oturduktan birkaç dakika sonra boğazını temizledi.
"Çilek.. Neden bana soğuk davrandın?" Direkt sormuştu. Çayımı masaya bırakıp ona döndüm.
"Gökhan bak, artık kendimi boşu boşuna kandırmak istemiyorum. Beni sevmediğini ve hala istemediğini biliyorum, görebiliyorum. Senden uzak durup unutmaya çalışmam gerekiyor ama ona bile izin vermiyorsun. Ne istediğini anlayamıyorum bana net bir şey bile söylemiyorsun." Tek seferde konuşunca rahatlamıştım.
"Farkındayım. Çok dengesiz birisi olduğumun ama elimde de değil. İlk kez kendimi böyle bir durumda buluyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum." Derin bir nefes aldı.
"Bildiğim tek şey çoktan sana alıştığım. Başka bir şey bilmiyorum, hislerimden emin değilim." Başımı eğip ellerimle oynamaya başladım. İstediğim cevap asla bu değildi, yine hayal kırıklığına uğramıştım.
"Kendinden emin değil misin yani?" Diye sordum.
"Üzgünüm, haklısın sana da boşuna umut veriyormuşum gibi düşünüyorsun. Sadece kendimden emin olmaya çalışıyorum." Kendimi tuttum, ağlamamak için direndim. Bu aralar her şeye ağlar olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahveye Bayılırım ✔️ | Yarı Texting
Roman pour Adolescents❝Tamamlandı.❞ Çilek: Seni kahveyi sevdiğim kadar seviyorum. Çilek: Ve ben kahveye bayılırım! Gökhan: Çilek sen misin? Çilek: Evet nasıl bildin ki? Gökhan: Profiline bakıp tanımak çok zor olmadı diyelim. Çilek: Benim profil fotoğrafım mı varmış ya? Ç...