11. BÖLÜM

1.1K 26 4
                                        

Bölüm şarkıları:
Barış Akarsu-Islak Islak
Cem Adrian-Bu Gece Uyut Beni

İyi okumalar ❤️‍🔥

KAN REVAN

Gözlerimi araladığımda Ufuk bacağıma vuruyordu, "Söktün bacağımı." Diye mırıldandım. Hepsi farklı hallerdeydi, kan revan içindeydiler. Bende dahil, anlamaz gözlerle üzerime baktım. "Ne oldu lan?" Diye sordum, "Biraz dayak yedik ama siz elektrik yedikten yarım saat sonra bayıldınız, dövdüler sizi." Dedi Umut. Berk sırıttı, canı yandığı belliydi ama yine de konuştu, "Umut, benim elektrik almak için cihaza ihtiyacım yok sen yetiyorsun." Dediğinde hepimiz güldük.

"Komutanım ne yapacağız böyle?" Dedi Poyraz. "Bekleyeceğiz. Ya yardım gelecek ya da şehit olacağız." Dedim, Ufuk kıpırdandı, "İkisi de çok çekici geliyor komutanım." Dedi. "Ben üşüyorum ya, kurumamışım." Dedim. "Tekrar ıslattılar kendinize gelin diye, üşüttünüz herhalde." Dedi Yiğit. Bilgisayarı kaldırmışlardı, "Burası çok sıcak oldu." Dedi Umut.

"Ne sıcağı amına koyayım, donuyorum." Dedi Berk. "Bende donuyorum valla." Dedim. "Siz şifayı kaptınız." Dedi Ufuk omuz silkerek. "Komutanım şimdi burada sizinle aynı durumdayım gördüğünüz gibi benide Ufuk seviyesine çıkartın, abi kelimesi size yakışır." Dedi Berk, takmıştı ya. "Oğlum ben demeyin mi dedim? De, sende de. Abiniz değil miyim?" Diye sordum. "Öylesin." Dedi Berk.

İçeriye bir adam girdi, "Ee anlaşmadık mı hala, bizimkileri bırakmıyor musunuz?" Diye sordu. Olayları bilmediğim için yerimde sallanmaya başladım. "Abi siz mal mısınız? Ya bizi esir aldınız diye sizin adamlarınızı neden sorgudan aldıralım?" Dedi Poyraz. "Öleceksiniz burada." Dedi adam. "Bunu bilerek asker olduk." Dedi Poyraz. Yanımdaki Umut bir anda kan kustu, "Umut?" Diyerek ona döndüm telaşla.

"İyiyim, yumruklar yüzünden sakin." Dedi Umut. "Emin misin?" Dedim sessizce, "Evet komutanım." Dedi Umut. Adam bize küfür ederek çıktı, "Acıktınız mı?" Dedim. Karnım gurulduyordu, "Evet." Dediler hep beraber.

Elvin'den

İki gündür Pars ve tim yoktu, görüntüleri yarbaya vermiştim ama hiçbir şey çıkmamıştı. Helikopterin indiği bölgeye bir grup gönderilmişti ama onlarında eli boştu. Sınavın ortasındaydım ve aklımda sadece Pars vardı. Son gördüğümde bayılmıştı, elektrik onu etkileyebilirdi, kısa süreli hafıza kaybı yapabilirdi.

Onun, o hali aklımdan çıkmıyordu. Gözümden bir damla yaş aktığında sınav kağıdımı bırakıp sınıftan çıktım. Arkamdan gelen hocayı gördüğümde durdum, İpek Hoca kolumu tuttu. "Elvin, ne oluyor?" Diye sordu. "Hocam gerçekten özür dilerim, ben..." Dedim ve ağlamaya başladım. "Gel oturalım canım bana anlat." Dedi İpek Hoca.

Beraber kafeye indik, suyumdan bir yudum aldım. "Hocam benim sevgilim var," Dedim ve derin bir nefes aldım. "Asker." Dediğimde yüzü düştü. "Dün sabah görev için gittiler, öğlene doğru telefonum çaldı. Kaçırılmışlar, teröristlerin elindeler şu an. Gözlerimin önünde işkence ettiler, hepsine. Yine de güçlü durdu, marş söylediler hatta ama biri gelip elektrik verdi. Hafıza kaybına yol açar diye korkuyorum." Dedim. Anlatmak iyi gelmişti, "Ah güzelim, sen artık bir askerle berabersin. Ya bu durumlara alışacaksın ya da ayrılacaksın." Dedi Hoca.

"Alışılması gereken şey görevler, işkence değil." Dedim.

Pars'tan

Kinyas tekrar odaya girmişti, "Selam gençler, selam Potter." Dedi bana dönüp. "Selam pezevenk." Dedim. "Demir, haddini aşıyorsun. Sınırını bil." Dedi. "Bilmezsem nolur lan?" Diye sordum. Ah o elektrik cihazı, tekrar bedenimle buluştu. Bıraktığında vücudumdaki acıyla haykırdım, öleceğimi düşündüm. Bedenim yere çökmek için direnirken bileğimdeki ipler etimi kesiyordu. Hepimizin bilekleri çiziliyordu.

KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin