BÖLÜM 28

564 9 4
                                    

                                     Süpriz

Elvin, çorbamı bana içirirken onu izliyordum. "Ne zaman döneceğiz İstanbul'a?" Diye sordum. "Yarın akşam." Dedi. "Haberi nasıl alıp geldiniz? Kimse bir şey anlatmadı." Diye sordum suyumdan bir yudum alırken. "Bomba sesinden sonra timdeki herkesi aradım, Samet açtı olanları anlattı sonra diğerlerinin aileleri ve biz getirildik. Sen uyanana kadar ömrümüzden ömür gitti." Dedi.

"Özür dilerim." Dediğimde o kaşlarını çattı. "Neden özür diliyorsun?" Diye sordu. "Seni öylece arayıp olanları duymana sebep oldum." Dediğimde yanağıma bir öpücük bıraktı ve yemeğimin kapağını açtı. Bir anda midesini tutarak kalktı ve odadaki lavaboya koştu. Bende peşinden kalktım ve serumumla beraber yanına gittim. "Elvin?" Dedim telaşla. "İyiyim, kalkma sen." Dedi Elvin.

"Elvin bak bana, ne oldu?" Diye sordum. "Yok bir şey." Diye diretti ve ayağa kalkıp yüzünü yıkadı. "Pars git yat hadi." Dedi Elvin. Dudağımı büzüp yatağıma döndüm, Elvin tepsiyi alıp yanıma oturdu. "Yemeyeceğim." Dedim. Israr etmeden tepsiyi bir kenara koydu ve ayakkabılarını çıkartıp yanıma uzandı. Kolumu omzuna atıp onu göğsüme yatırdım.

Gözlerimi acıyla açtım, "Ah." Diye sızlandım. "Pars?" Dedi Elvin. Camın önündeydi, "İyi misin?" Diye sordu. "Yaralarım biraz ağrıdı sorun yok." Dedim. Bir bardak su doldurup yanıma geldi. "Çıkacağız birazdan." Dedi. Ayağa kalktım ve biraz kendime gelmeyi bekledim. Elvin gülümseyerek yanıma geldi ve dudağıma minik bir öpücük bıraktı.

Ertesi gün gece yarısı

Ayak sesleriyle gözümü açtım. Eve gelmiştik ve direkt uyumuştum çünkü çok yorgundum. Ayağa kalkıp sesin geldiği yere yürüdüm, "Anne?" Diye seslendim. Güneş gözümü alıyordu. "Gel oğlum." Diye seslendi annem. Mutfağa girdim, göğüsüm ağrıyordu. "Günaydın oğlum, Elvin gelecek yüzünü müzünü kahvaltıya otur hadi." Dedi annem.

"Pars'ım!" Diye seslendi annesi. Pars arabalı yorganını kenara çekip mızmızlanarak yataktan kalktı. Minik adımlarla mutfağa girdi. Annesi, küçük oğlunu kucağına aldı ve yanaklarını öptü. "Günaydın oğlum, hadi elini yüzünü yıka gel kahvaltımızı edelim." Dedi Helin.

"Oğlum?" İrkildim ve kendime geldim. Annem elini yüzüme koydu. "İyi misin?" Diye sordu. "Ben," Dedim ve durdum. "Bilmiyorum. Her şey çok garip." Dedim ve mutfaktan çıkıp lavaboya girdim. Kapı çaldığında yüzümü kurulayıp kapıyı açtım, biraz sonra Elvin geldi ve beni görünce gülümsedi. "Günaydın!" Diyip sarıldı bana. Kollarımı beline dolayıp hafifçe eğildim ve boynunu öptüm. "Şimdü günaydı." Dedim. Gülümsedi ve içeri girdi.

Kahvaltıda annem ve Elvin sohbet etmişlerdi. "Dilan'da Batuhan'la çıktı." Dedi annem. Kaşlarımı çattım, "Niye?" Dedim. "Çıkmak istediler bende çıkın dedim." Dedi annem. Komşum kardeşimi çalmıştı.

Selam yine aşırı kısa bir bölüm.

Yazar aşk acısı çektiği için bölüm gecikti. Bundan sonrakini daha hızlı atacağım o yüzden buna biraz göz yumabilirsiniz bence. 💋💋💋

KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin