Bölüm 30

503 10 0
                                    

Hepimiz cinsiyeti öğrenmek için merak içindeydik. Elvin önümüzdeki pastayı kesmek için bıçağı aldı, bende elini tutup ona yardımcı oldum. Pastanın içinden akan çilekli sos kızımızın geleceğini temsil etmişti. Gülerek Elvin'e sarıldım. Ağlıyorduk. Sevinçten, hayallerimizden ağlıyorduk.

Her şeyi geçmişte bırakmış sadece geleceğimize odaklanmıştık.

"Hayırlı olsun abim!" Dedi Ufuk bana sarılıp. Herkese ayrı ayrı sarılıp sevincimizi paylaştık. Akşam ise Elvin'le evde tektik. Ben onun için papatya çayı hazırlarken o da meyve yiyor, arada bana uzatıyordu. "Adını ne koyacağız?" Dedi Elvin. "Senin aklında bir şey varsa söyle canım benim." Dedim bardakları çıkartırken. "Umay, Asena, İzem, Gökçe. Bunları düşündüm aslında." Dedi. Yüzümdeki sırıtışla ona döndüm.

"Ötüken'de doğurmak ister misin?" Diye sorduğumda bana peçete fırlattı. Gülerek kaçtım, "Şaka, aşkım valla şaka!" Dedim. O da gülmeye başladı. "Asena..." Diye mırıldandım. "Asena olsun." Dedi Elvin. Yaklaşıp dudaklarına ufak bir öpücük bıraktım, "Salona geç geliyorum." Dediğimde önündeki patlamış mısırları ve meyveleri kucaklayıp penguen gibi içeri gitti.

"Benim penguen sevgilim."

Gece yarısı Elvin'in ağlama sesine uyandım, "Elvin?!" Dedim telaşla. "Ne oldu, bir yerin mi ağrıyor?" Diye sordum. "Hayır. Pars, sen Asena'yı benden çok sever misin?" Diye sordu ağlayarak. Sakince onu kendime çekip sarıldım. "Bak karıcım, Asena'yı tabii ki seveceğim ama senin yerine koyamam. Hem sen olmasan o olmazdı, kızımızı çok seveceğim ama senin kadar değil." Dediğimde ağlamayı kesip göğsüme sokuldu. "Pars ya," Dedi saçlarıma ulaşmaya çalışırken.

"Hm?" Dedim uykulu uykulu.

"Kızımızda senin kadar uzun olur mu? Olursa ben ikinizden de kısa kalırım yaşlanıp kısaldığımda beni nasıl göreceksiniz? Pars benden uzun olmayın." Diye mırıldandığında kahkaha attım. "Penguenlerde vardır." Dediğimde o da kıkırdadı. Elvin bütün gece göğsümde uyudu, ona olan sevgim her geçen gün artıyordu.

Birkaç ay sonra

"Ufuk hızlı sür!" Diye bağırdım. Elvin elimi sıkıyordu. "Abi daha ne kadar hızlı süreyim?!" Diye bağırdı Ufuk. Gecenin dört buçuğuydu ve Elvin'in suyu geldiği için hastameye gidiyorduk. "Aşkım dayan, dayan canım." Dedim Elvin'in elini tutarken. "Yenge lütfen dayan ben arabayı temizleyemem." Dedi Ufuk.

"Lan oğlum sen arabayı sür!" Diye çıkıştım. "Kavga etmeyin artık!" Dedi Elvin. Evet, doğumu Elvin yapacaktı ve o aramızdaki en sakindi.

Dakikalar sonra ben hastane koridorunu turluyordum, Ufuk annemin gelmesini bekliyordu. Elvin'in annesi yanımızdaydı, "Pars, dur oğlum. Kızın iyi olacak." Dedi. "Elvin?" Dedim direkt. Annem ve Dilan geldiler, "Hala oldum!" Dedi Dilan. Ona sırıttım ama içim içimi yiyordu.

Elvin doğumdan çıkınca

Odaya girdiğim anda Elvin'in yanına gittim, dudaklarına minik bir öpücük bıraktım. "İyi misin güzelim?" Diye sordum. "İyiyim. Kızımız doğdu Pars." Dedi dolu gözlerle. Hemşire kucağında Asena ile odaya girdi. "Elvin Hanım, kolunu şöyle koyun, evet. Nasıl emzireceğinizi anlatayım." Dedi kadın ve bir şeyler anlatmaya başladı. Elvin küçük bir çocuğun öğretmenini dinlediği gibi dinliyordu kadını.

Hemşire gidince yanına oturup saçlarını okşadım, bir yandan Asena'nın elini tutuyordum. Sevdiğim kadın yanımdaydı, kucağında kızımız vardı. Artık huzurluydum, mutluydum. Elvin'le tanışmadan önce kurumuş bir bahçe gibiydim ama o beni öylesine toparlamıştı ki anlatmaya kelimelerim yetmiyordu.

Eveett, diğer bölümlerle hayatlarının devamı ile ilgili kesitler göreceğiz. Aralara diğer kitapla ilgili spoilerlar sokacağım bilginize.

💗
Asena'mızın doğum tarihi '1 Mart'.

KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin