13. BÖLÜM

897 19 4
                                    

Bölüm şarkıları:
Stabil-Uyu

İyi okumalar ❤️‍🔥

                       TATİL

"Öyle işte." Dedi Elvin, okuldaki arkadaşlarını anlatıyordu. "Artık bizimkilerle tanıştırırsın." Dedim tatlımdan biraz yiyip. "Oha çok mantıklı." Dedi, gülümsedim. "Neyse o sonraki konu, bir tane sınavımdam geçemedim onun dışında iyi." Dedi Elvin.

"Neden geçemedin?" Diye sordum peçeteyle dudaklarımı silip, sonra tekrar tatlımdan yedim. "Boşver." Dedi limonatasından bir yudum alıp. "Söylesene ya, merakta bırakıyorsun." Diye mızmızlandım. "Sizin kaçırıldığınız zamandı işte." Dedi tatlısına gömülüp. "Elvin, mesleğin mi ailen mi?" Diye sordum. "Ailem." Dedi düşünmeden.

"Ya ailen mesleğindeki kişilerse?" Dedim.

"O zaman soru anlamsız olur." Dedi.

"Peki ailendeki bir kişi için bütün mesleğini bırakır mısın?"

"Ailemdeki o kişi tehlikede mi?"

"Bilmiyorum, babamı o kadar tanımıyorum."

"Ben babamı çok seviyorum." Dediğinde karnıma ağrı girdi, "Bana aşırı iyi davranmadı ama kötü bir baba değildi." Dedi.

"Şanslısın, sevindim senin adına."

"Gözlerin doldu, hiç mi iyi davranmadı baban?"

"Davrandı ama yaptıkları iyiliklerini ezip geçti. Beni de ezip geçti o ayrı." Gözlerime baktı sonra merakla bileklerime baktı.

"Hiç intihar etmeye çalıştın mı?"

"Yaşıyorum."

"Emin misin, yaşadığına?"

"Seninleyken mi, kesinlikle."

Gülümseyerek tatlısını yemeğe başladı, ben ise devam edemeyeceğimi anladım ve tatlımı bıraktım. "Tatile nereye gideceksiniz?" Diye sordu. "Bodrum'a gideriz, genelde oraya gidiyoruz." Dedim. "Bodrum'un kadınları güzeldir." Dedi imalı bir sesle. "Kadınlarla ilgilenmiyorum, seninle ilgileniyorum." Dedim. Yanakları kızardı, "Buradan bir yere gitmek ister misin?" Diye sordum. "Olur." Dedi.

Eve gelmiştik, saat sekize geliyordu. "Çok yoruldum." Dedi Elvin. Elimdeki kıyafet paketlerini yere bıraktım, "AVM'yi tavaf ettik Elvin." Dedim. Paltomu çıkarttıktan sonra balkona çıktım. Cebimdeki sigara paketinden bir dal sigara alıp yaktım, derin bir nefes çekip dirseklerimi demire yasladım. Başımı bileklerime koydum ve düşünmeye başladım.

"Ambulans çağırın!" Çığlıklar, şaşkın bakışlar, videoya çeken gençler... "Çocuk ölüyor ambulans çağırın!" Diye bağıran bir kadın vardı. "Nasıl olmuş?"

"İlaç içmiş diyorlar."

"Ay yazık, kim bilir ne derdi vardı?"

O gün intihar etmeyi bile başaramamıştım, hastaneye gidene kadar etrafım çok kalabalıktı ama hepsi meraktan gelmişti. Hastaneden çıktığımda eve minibüsle dönmüştüm. Kimse bana yiyecek bir şey hazırlamadığı için kendime yemek hazırlamıştım. Yalnızlık çok acıydı, milyonlarca insan arasında yalnızlık çok acıydı. Sigara parmaklarımın arasından kayıp aşağı düştü. Yeni bir tane yaktım.

Dolan gözlerimi sildim, bu hareketimi hiç sevmezdi annem. Ağlamak istersen ağla derdi ama babam her zaman erkekler ağlamaz dediği için ağlayamazdım. "Pars!" Diye bağıran Elvin ile içeriye koştum. Koridordaydı, "Ne oldu?" Diye sordum telaşla. "Yerde şu şeylerden var." Dediğinde bakışlarım yere çevrildi, örümcek vardı. Girişteki sehpada duran bir kitabı aldım ve örümcek ona tırmanınca kapıyı açıp örümceği attım. Kapıyı kapattıktan sonra Elvin'e döndüm, "Tamam güzelim geçti, gel bakayım." Dedim ve onu kendime çekip sarıldım.

KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin