Mütemmim Cüz

6/Nöbet📍

19:04

K.Y: Bu saatte uyanıksındır herhalde.

Siz: Yok, uyuyorum :)

K.Y: Bölmeyeyim o zaman uykunu.

Siz: Şaka yapıyorum.

K.Y: Biliyorum, bende şakana ayak uyduruyorum.

Siz: Nöbette sıkıldın herhalde?

K.Y:  Evet, hiçbir anormallik yok.

K.Y: Gerçi buranın normalliği, anormal ama hadi bakalım.

Siz: Neden öyle dedi ki şimdi?

K.Y: Bilmiyorum, içimden bir ses, düzenek yerine canlı bomba kullanacaklarını söylüyor.

Siz: Konuşurken sadece bombalı bir saldırı yapacaklarını duydum, fazlasını duymadım.

K.Y: Ya İçimdeki ses korkak ya da haklı.

Siz: Ne söylüyormuş içindeki ses?

K.Y: Düzenek yerine, canlı bomba kullanacaklar gibi hissediyorum Elzem...

K.Y: Sadece bu kadarını duyduğuna emin misin?

Siz: Evet, eminim.

K.Y: Peki, de nizamiyede var mı bir hareketlilik?

Siz: Bilmem, siz gittikten sonra hiç dışarı çıkmadım.

K.Y: Yemek yedin ama değil mi?

Siz: Hayır, canım istemedi.

K.Y: Olmaz öyle, gönderiyorum Neslihan'ı yanına.

Siz: Hayır! Onlar, benim gibi dışarı çıkmayak iki gün.

K.Y: Ya, Neslihan'a bir şey olmaz, arıyorum ben.

Siz: Of! Tamam ara...

🌯

On ya da on beş dakika sonra, odanın kapısı tıklatıldı. "Gel!" komutunu verdiğimde, neşesiyle zifiri karanlık yerleri bile bir güneş nidasıyla ayrılabilecek kız gelmişti odama. Elinde bir poşet vardı, "Abim aradı, Elzem yemek yememiş, git onunla yemek ye dedi." deyip bana sarıldı. Ona sarılıp, "Hoş geldin. " dedim.

Bir birimizden ayrıldığımız sırada, "Zurna Dürüm aldım, çok seveceksin." dedi. Poşedi sehpaya koyarken, "Yanına da, kola aldım." dedi benden bir cevap bekler gibi. "İyi yapmışsın, teşekkür ederim." dedim. Kendini berjere atıp, poşetten dürümleri çıkardı,  kolalarıda çıkarıp yandaki, sabah Yakut'un oturduğu berjeri işaret etti, "Otur haydi, sabahtan beri aç geziniyormuşsun." dedi. Yanındaki berjere oturup dürümün paketini açtım.

Dürümü ısırdıktan sonra, tek elimle çelik kola kutusunu açtım. Kolayı içip, "Sen okul okuyor musun?" dedim. Başını iki yana salladı, "Okuyordum ama mezun oldum." dedi. Dudağımı büktüm, "Ne okudun?" dediğimde, "Film tasarımı ve yazarlığı okudum, yapımcı olacağım, oyuncular emrimde olacak!" dedi gülerek. Ona bakıp, gülerek başımı iki yana salladım, "Ne oldu, garip mi?" dedi. Başımı sallayıp, dürümü ısırdım, "Ama düşünsene, emrinde bir sürü zengin oyuncu var ve sen onların ağlayıp, zırlamasından para kazanıyorsun." dedi.

Elimi ona doğru kaldırıp, "İhtiyacım yok, geçinebileceğim kadar param olsa yeter." dedim. Başını iki yana salladı, "Hayır, her zaman daha fazla paran olmalı." dedi. Başımı arkaya atıp, "Ne yapıyorsun şimdi?" dedim.  Dürümünü ısırmaya hazırlanırken, "Yazıyorum şimdilik. Henüz bir yere yayınlamadım." dedi. Dudak büktüm, "İyiymiş." demekle yetindim.

Neslihan gittikten sonra kendimi yatağa attım...

Devam edecek...

Oy Vermeyi ve Yorum Yapmayı Unutmayın, Beni Çok Mutlu Edersiniz.