Mütemmim Cüz

20/Bazı Değişiklikler

Ekin'in cep numarasını aldım, istediğim zaman gelebileceğimi söyledi. Kafeden kalkıp, evime dönerken, karnımda tuhaf kıpırtılar hissetim, sanki bir kelebek uçuyordu içimde, ya da acıktım. Yok, daha yeni o kadar tatlı yedim herhalde acıkmam. 

Mutlu mutlu evime dönerken, apartmanın kapısında Yakut'u gördüm. Ciddi bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu, "Ekin'in açılışına mı gittiniz?" dedi. Başımı salladım, "Evet, bir sorun mu var ?" dedim. Başını salladı, "Var." deyip elinde tuttuğu telefondan sesli bir mesaj açtı.

"N'aber, tanıdın mı beni? Ekin ben, Siirt'e geldim açılış yapıyorum, senin kızı da mağazaya müdür olarak alıyorum, daha çok ararsın. Verdiğiniz üç kuruş yetmez onun süsüne püsüne. Sen şimdi soruyorsundur kendine, derdi ne bunun diye, sen alışıksın insanların sevdiklerini elinden almaya, alışık olmadığın bir şey yaşatmak istedim sana. Arada uğra bana, çay falan içeriz. Öptüm."

Yakut benden bir cevap bekliyordu, "Bir şey mi var aranızda?" dedi. Kaşlarım çattım, "Ne?" dedim. Başını dikleştirip, "Ekin'le aranızda bir şey mi var, bana 'sen alışıksın insanların sevdiklerini elinden almaya, alışık olmadığın bir şey yaşatmak istedim sana' diyor ya hani, aranızda bir şey var mı diyorum." dedi. Başımı iki yana salladım, "Yok, iş teklif etti, kabul ettim bende, Neslihan bir şeyler anlatmış herhalde." dedim. Başını salladı, "Gitmeyeceksin o mağazaya." dedi. 

Tek kaşımı kaldırıp, "Sana mı soracağım?" dedim. Derin bir nefes alıp, "Evet bana soracaksın, attığın adımı, aldığın nefesi, konuştuğun kelimeyi, ne yapıyorsan bana soracaksın bundan sonra." dedi. Kaşlarım çatıldı, "Neden en kimsin ki?" dedim. Benim gibi kaşlarını çatıp, sesini yükselterek, "Yakut Komutanım ben!" dedi. "Ben ne dersem o bundan sonra!" 

Kaşlarımı kaldırıp, gülümsedim, "Öyle mi, sen nizamiyede komutansın. Geçti o günler paşam ben artık oradaki misafir, yaralı kız değilim." dedim. "Sen benim hayatımı yönetemezsin." 

Başını salladı, "Öyle mi?" dedi, "Öyle!" dedim. Gülümsedi, "Bana tekrar muhtaç olacağın zamanlar gelecek Elzem, o zaman hatırlatırım sana bu sözlerini, bitiririm seni." dedi. Onun gibi gülümsedim, "O zamanlar gelmeyecek Yakut, ha ama bakarsın belki sen bana muhtaç olursun." dedim. Gülümsemeye devam etti, "Çok beklersin, sana Ekin Bey'le mutluluklar canım, ben evlenmeye gidiyorum." dedi. 

Başımı dikleştirip, "Beni bununla korkutamazsın, gelir belki altın takarım." dedim. Başını salladı, "Gel gel..." dedi. Adımlayıp karşı kaldırımın yanındaki arabasına ilerledi.  Apartmanın kapısını açıp içeri girdim. Kendi oturduğum dairenin kapısına gelince telefonum çaldı, Ekin arıyordu.

Telefon Konuşması:

Elzem: Alo?

Ekin: Yakut senin yanına geldi mi, şey bir de özür dilerim. Onun canını yakmak istedim biraz, zaten mesajı sana dinletmiştir, neden konuşmadığımızı anlamışsındır.

Elzem: Özürlük bir durum yok. Müsait misin?

Ekin: Evet de, neden ?

Elzem: Bana gelsen, çay kahve bir şeyler içsek?

Ekin: Olur, konum gönderebilir misin?

Elzem: Gönderirim. 

Telefon kapandıktan sonra içeri  girip, üzerimi değiştirdim. Saçlarımı tarayıp ördüm, yüzümü yıkayıp kuruladım. Salona giderken, telefonumu açıp, Ekin'e evin konumunu gönderdim. 

Ekin: Bir işim çıktı, birkaç saate orada olurum :)

Gelen mesaja cevap vermedim, aslında bu benim için bir avantajdı. Dolaptan yumurta çıkarıp, şeker ve un, ne gerekiyorsa hepsini tek tek tezgaha çıkardım. Fırını yüz seksen dereceye alıp ısınmaya bıraktığımda, plastik bir kabın içine, tüm malzemeleri koyup karıştırdım. Buzluktan donmuş böğürtlenleri mikrodalgada eritip, kek hamurunun içine koydum. Belki bir yaparım diye aldığım hazır böreği kekten önce fırında pişirip, soğutmak için tepsisiyle beraber mutfağımdaki küçük masaya koydum, fazla soğumasını istemediğim için üzerine sofra bezi örttüm, keki kalıba döktükten sonra fırına atıp, kırk dakika alarm sonrasına alarm kurdum. Kendime bir kahve yapıp, çay suyunu kaynamaya bıraktım. Salona geçip, kendimi kanepeye bıraktım. Televizyon kumandasını alıp, gündüz kuşağı, hani şu kayıpların arandığı, cinayetlerin araştırıldığı kadın programlarından birini açtım.