48/Uzlaşma

20 2 0
                                    

Haber: İş adamı Serhat Akkaya'ya evinde suikast düzenlendi, dün gece saat üç sıralarında eve sızan üç adam tarafından öldürülen Serhat Akkaya'nın abisi aynı gece tutuklandı.

Elzem kahvaltı sofrasında çayını yudumlarken televizyondan sesi gelen haberi dikkatle dinliyordu, "Serhat Akkaya mı dedi o?" dedi.

Başımı salladım, "Öyle duydum ben de, gece saldırmışlar." dedim. "Ben şimdi ne oluyorum?" dedi.

Arkama yaslandım, "Şimdiyi bilemem ama yaza karım oluyorsun." dedim. Annesine baktı, herkes masada bir süre sessiz kaldı, "Merak etme, onlar da gelecek..." dedim.

"On sene boyunca ailen oldular, gelmezlerse, çağırmazsak ayıp olur." dedi. "Öyle..." dedim...

Mert, "Evlenmesi için üç yüz gün geçmesi gerekmiyor mu?" dedi. "Öyle mi olması gerekiyor?" dedim.

Elzem başını salladı, "Kanunen..." dedi. "Ölüm ve boşanmada üç yüz gün geçmeden evlenemem."

Arkama yaslandım, "Ben böyle işin içine tüküreyim." dedim. Aydeste bana baktı, "Hem yazın biz evleniyoruz, size izin vermem." dedi.

"Daha önümüzde çok yaz var." dedim. "İlla bu yaz evlenmek zorunda değiliz."

Elzem, "Yani, siz güle oynaya evlenin." dedi, "Yalnız baş nedime ben olmak istiyorum."

Sofrada büyüklerden çok ses çıkmıyordu, gençler kendi arasında sohbet ediyordu.

Kahvaltı bittiği an beni ve Mert'i şirkete postaladılar. Onlar evde ne yaptı hiç bilmiyorum..

***
Nevra'yı hazırlayıp parka çıkarmak istemiştim ama o evin içinde koşturuyor, "Oğuzhan gelmezse gitmem!" diye diretiyordu.

Şuanki telefonumda ne Işık'ın ne de Ekin'in numarası vardı. Nevra'yı yakalayıp, "O bizi parkta bekliyormuş." dedim ikna edebilmek için, inanmamıştı.

"Beni kandırmaya çalışıyorsun." dedi. Gözlerimi evin içinde gezdirdim, "Tamam, madem inanmadın, Mert abini arayalım oraya getirsin Oğuzhan'ı." dedim. Başını iki yana salladı, "Ben onunla beraber gitmek istiyorum."

Kendimi kanepeye attım, onu kucağıma oturttum, "Buraya gelemez ama." dedim.

"Parka geliyorsa, buraya da gelir." dedi.

"Neden bu kadar zorluk çıkarıyorsun?" dedim. Kaşlarını çattı, sinirlenince babasına benziyordu, "Çünkü Oğuzhan abiyi seviyorum."

"Seninle bir anlaşma yapalım mı?" dedim, yeşil gözlerini merakla açtı, gülümseyerek, "Bugün biz ikimiz gidelim, akşama onları yemeğe çağıralım olur mu?" dedim.

Düşündü, bir iki saniye sonra gülümseyip, "Kek de yapalım." dedi. Başımı salladım, "Yapalım." dedim. "Kek de yapalım benim küçük zümrüdüm."

"Babam da gelsin bizimle..." dedi, kaşlarımı çattım, "Hangi baban?" dedim. Başını arkaya atıp, "Yakut babam." dedi.

"Tamam o da gelsin de nereyre?" dedim, "Parka, kek yapmaya, oyun oynamaya." diye sıraladı heyecanla elleri iki yana açarak.

"Tamam ben babanla konuşurum, gelir bizimle vakit geçirir ama önce parka gitmemiz lazım." dedim.

Hiçbir şey demeden kucağımdan inip, yukarı kata doğru gitmek için salondan çıktı. Ben de telefonumu çıkarıp Yakut'u aradım.

"Söyle..." dedi, sesinde bir gülüş vardı, "Nevra Zümrüt parka gitmek istiyor." dedim. "E götür..." dedi. Bir iki saniye sustum, "Benimle mi?" diye sordu.
"Yani, tabii müsaitsen." dedim.

Boğazını temizledi, yanındaki kişiye anlamadığım bir iki şey söyledi, o sırada sesi buğulu gelmişti, "Kızım benimle gitmek istiyorsa müsaitlik bir durum yok, ona her zaman vaktim var." dedi.

"O zaman gel al bizi." dedim. "Ne zaman?" dedi, "Bir yarım saate hazır olur musunuz?"

"Oluruz olmasına da, sen yarım saatte gelir misin?"

Onun cevabını bekliyordum, yine sesi buğulanmıştı ve sesi uzaktan geliyordu. Sanırım yanındaki insanlar hâlâ gitmemişti, onlarla derin mevzular konuşuyordu galiba.

"İşin varsa başka zamana erteleyebiliriz ben Nevra'yla konuşurum." dedim.

"Hayır hayır, işim yok, burada bir arkadaşla uzlaşmaya çalışıyoruz sadece." dedi, "Yarım saate bilemedin bir saate orada bebeğim."

"Bu arkadaş, uzlaşma işi mafyavari bir iş mi Yakut?" dedim.

"Yoo, küçük bir iş problemimiz var, onu halletmeye çalışıyoruz." dedi. "Emin misin?" dedim. Sesiyle onayladı beni, "Hoşuma gitmedi, haberin olsun." dedim.

"Hoşuna giden işler yaparım o zaman, hadi kapatıyorum. Sen hazırlan." dedi ve benim cevabımı beklemeden telefonu kapattı.

***

Yakut telefonu kapatıp, Yasir'e döndü, kendi ofis koltuğuna oturup boynunu kütletti. "Sence ben, seni neden o hapishaneden kaçırdım Yasir?"

Mert'in zor bela zabdettiği Yasir'den bir cevap bekledi önce. İstediği gibi bir cevap değil de hiç cevap alamamıştı.

Ayağa kalkıp ofisin içinde turladı, o sırada gömleğinin kollarını topluyordu, "Düşün bakalım, eski teğmen Yakut seni neden içeriden kaçırdı?" dedi.

Yasir ofisin içinde kaçacak bir delik arıyordu, Yakut tam karşısına dikildi, "Şöyle bir geçmişe gidelim." dedi.

"Geçmişte yaptığın işler, karıma yaptığın hadsizlikler..." diye sayıyordu, "Kaçırdığın onca masum insanın bedelini öyle hapis cezasıyla ödeyemezsin."

"Sen bana hiçbir şey yapamazsın, artık rütben yok."

Mert sesli gülerek, "Rütbesinin olmaması senin için daha tehlikeli..." dedi. Yakut Mert'e bakıp, "Rütbenin ne olduğunu bilmiyordur oğlum bu." dediğinde Yasir kıpırdandı.

Yakut onu omzundan tuttu, "Devletime, kardeşlerime ve karıma yaptıklarının bedelini canınla ödeyeceksin...." diyerek susturdu.

"Karım karım dediğin kim?" dedi Yasir, "Defalarca el sürdüğüm Elzem'den mi bahsediyorsun?"

Yakut başını salladı, "İzin alarak dokunduğum, çocuğumun annesinden bahsediyorum."

"Kıskanmıyorum, o benim için bir oyuncaktı." dedi Yasir.

"Zaten sizin için öyledir, kadınlar oyuncaktır..." dedi Yakut, sonra küfreder gibi devam etti sözlerine, "Kadın bizde anadır, ocaktır, kucaktır, dağdır..."

"Senin oyuncak gözüyle baktığın Elzem benim her şeyim..."

***

Nevra'yı hazırladıktan hemen sonra kendim hazırlandım, acaba Yakut'un uzlaşmaya çalıştığı iş arkadaşı ve problemi neydi?

Üzerimi giyinip, bahçede Nevra ile birlikte Yakut'u beklemeye başladım.

Siyah arabası bahçeye girdi. Bir kenara durup, arabasından inip yere çöktü. Kollarını açıp gülerek Nevra'nın onun yanına gitmesini bekledi.

Nevra koşarak babasının yanına gidip ona sarıldı.

Yakut Nevra'yı kucaklayıp yanıma geldi, Nevra kucağındaykenmbana sarıldı.

"Hoşgeldin" dedim, "Hoşbuldum" dedi.

Mütemmim CüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin