25/Karı-Koca Akşam Yemeği

43 7 0
                                    

Ben odamda Ekin için hazırlanırken, Kader Hanım ve Mert aşağıda bizim için yemek yapıyordu. Dolabın karşısında ne giydem diye düşünüyordum.

Mert benden Ekin'in hoşuna gidecek bir şeyler giymemi istemişti. Oysa ben daha Ekin'in neyden hoşlanacağını bile bilmiyordum.

Aşağı inip, "Mert, bir bakabilir misin?" diyerek mutfaktaki adama seslendim. Mutfağın kapısı açıldığında, "Zümrüt yeşili mi, Bulut mavisi mi?" dedim. Başını kapıya yaslamış yorgunluktan gözleri kapanacak hale gelmiş yüz ifadesiyle, "Zümrüt yeşili sana uyar." dedi.

Geceden beri Yakut'la görüntülü konferans yapmış, gün boyunca bir yerlere gidip gelmişti. Uykusuzdu yani, hatta şuan sorduğum soruyu düşünemeyecek kadar uykusuz ve yorgundu.

Başımı salladım. Mini boylarda, saten kumaş bir elbisem vardı. Renginin tam olarak Zümrüt yeşili olup olmadığını bilmiyorum.

O dediği için üzerime o elbiseyi giyecektim. Yukarı çıkıp, dolaptaki elbiseyi çıkardım. Üzerimdekileri çıkardım, yeşil elbiseyi üzerime geçirip, saç ve makyaj yapmadan aşağı indim, Kader Hanım'la merdivende karşılaşmıştık.

Sanki hayran olmuşcasına bana bakıyordu. Gülümseyip, "Yakışmış mı?" dedim. Gülümseyip parlayan gözleriyle, "Çok yakışmış, biliyor musun Ekin yeşile bayılır, sen bu üzerindeki elbiseyle onu gafil avlarsın." dedi.

Gülümsedim, "Mert'in tercihi, yani o yorgundu ama bence güzel oldu." dedim. Kader Hanım, "E, saç makyaj yapmayacak mısın?" dediğinde, "Yapacağım ama acelesi var mı? " dedim. Gülümsedi.

Demek Ekin yeşili sever... Güzel, onu alt etmem için ihtiyacım olan tek şey, Yeşil renk.

Kader Hanımın yankmdan ayrılmasıyla, Mert'in yanına mutfağa indim.

Biraz daha toparlamış, artık yorgun gözleri ortadan kalkmıştı, derin bir nefes alıp, "Bu nasıl? " dedim gönülsüzce, beni baştan sona inceleyip, "Elzem, bunu giyersen Ekin kapıda kalpten gider." dedi.

Gülümsedim, "Başka yeşilin yokki." dediğimde, "Değiştir demedimki" diyerek bana baktı, "Dağınık topuz, toprak tonlarında makyaj." dedi.

Başımı salladım, "Tamam." dedim.

Dudağımı büküp yukarı çıktım. Odamdaki makyaj masasının karşısına oturup bir süre kendimi sorguladım. Saçımı düzgünce tarayıp, topladıktan sonra topuz yaptım.

Yüzümdeki ufak tefek pürüzleri kapatıcı ile kapatıp, gözümün dışından koyu toprak kahvesi ile gölgelendirme yaptım. Göz kapaklarımı koyu kahverengi ile gölgeleme yapıp kirpiklerime maskara dokundurdum. Şeftali renk rujumla makyajımı tamamladım.

Yeşil yarım topuk ayakkabıyı ayaklarıma geçirip, oturduğum yerden kalkıp aşağı inmek için odadan çıktım. Aşağı merdivenlerden inerken, Mert beni görmüştü. "Harika." diyerek tepki verdi.

Gözlerinde hiçbir tepki belirtisi yoktu, boş bakıyordu ve gereğinden fazla otoriter hareket etmeye başlamıştı. Gerçekten beni düşündüğü için mi yoksa üvey abisini sevmediği için mi bulaşmıltı bu işe?

Merak ediyordum ama sormaya da çekiniyordum.

Bir on onbeş dakika sonra Kader Hanım hazırlanmış şekilde aşağı indi, Mert annesinin geldiğini görünce, "Biz çıktıktan yarım saat sonra Ekin'e haber ver. " dedi.

Başımı salladıktan sonra, "Dışarıya gitmek isterse? " dedim. "O zaman ne yapacağım? "

Elini kapının kulpuna atarken, "Ne yaparsam yap, onu eve gelmeye ikna et. " dedi. Başımı iki yana salladım, "Yapamam, nasıl yapacağım? " dedim. Derin bir nefes aldı, "Sürprizinin olduğunu söyle, 'Sana bir sürprizim var' de. " diyerek söylendi.

Mütemmim CüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin