43/Neden Geri Döndü?

16 3 0
                                    

Mert'in anlattıklarına ve şirketteki kamera kayıtlarına göre, Ekin kaybolmadan önce bayağı telaşlıymış. Şirketten apar topar çıkmış, arabasına binip uzaklaşmış. Bir daha da kimse ondan haber alamamış. 

Mert ve Işık onu soranlara şuan şirketle ilgilenemeyecek kadar yoğun olduğunu söylüyor, onların merakını geçiştirmeye çalışıyordu. 

Ben kamera kayıtlarını incelerken, bir ara Mert yanıma geldi, "Bizim fark edemediğimiz başka bir şey bulabildin mi?"

Başımı salladım, "Ekin gitmeden önce biriyle telefonda görüştü, ayrıca telaş yapmışa benzemiyor, sinirli gibi..." dedim, "Ondan bir iki saat önce biri çıktı şirketten." 

Mert kayıtları geri sardırdı, kaşlarını çatıp bana döndü, "Serhat abi bu, bir alakasının olduğunu mu düşünüyorsun?" dedi. Dudağımın içini ısırdım, "Yakınlıkları nasıl?" dedim.

Mert biraz düşündü, "Yani son zamanlar araları biraz gergindi. Serhat'ın bir hisse alacağı varmış galiba." dedi. "Normalde sıradan bir yakınlıkları var." dedi, "Serhat Abi'den mi şüpheleniyorsun?" dedi.

"Ne yapabilir ki?" dedim, omuz kaldırdı, "Bilmem, öyle birine benzemiyor..." dedi. 

"Ummadık taş baş yarar, biz bu adamı bir araştıralım." dedim. "Bizimkiler bir baksın." 

Başını salladı, "Ben ne yapacağım peki?" dedi. Ona baktım, "Serhat'ın yanında dur, abin gibi..." dedim. Yutkundu, "O iş bende." dedi. Bir süre çok konuşmadık, sadece defalarca aynı kayıtları inceledik. Elimize hiçbir şey geçmemesine rağmen izledik, aslında vicdanımız rahatlasın istedik. 

Mert'in bir korkusu vardı, Ekin'in ölmüş olabilme ihtimalinden korkuyordu. Az çok hakimdim aile hikayelerine. Mert kendi babası olmasına rağmen o adama rahat rahat bir baba diyememiş, sıkıntılarından bahsedememiş ve onunla dertleşmeye çekinmiş. O zamanlar imdadına Ekin yetişirmiş. 

Aslında anneleri ayrı iki insan olsa da babaları aynı adam. Sadece çok yüzsüz ve iğrenç biri. 

Mert, Ekin'i kaybetmek istemiyordu. Hissediyordum. Her ne kadar onun arkasından iş de çevirse ona kızsa da ondan başka kimsesi yoktu. Zaten o yüzden onu kaybetmekten korkuyordu. Bu hissi biliyorum, aynısı babamda yaşadım. Babama çok kızıyordum, ondan hep uzaklara kaçıyordum ama şimdi ölüm döşeğinde ve benden başka güvenip işini emanet edecek kimsesi yok. Benim de ondan başka güvenip sırtımı yaslayacağım kimsem yok. 

Babamla çok vakit geçirmeye çalışıyorum, eski ortağı Özkan'ın aklına uyup birçok tehlikeye girdim. Herkes beni 'askerliği kendi isteğiyle bıraktı! sansa da ben ihraç edildim...

Kenan, Özkan ve çevresi, hepsinin emrinde olduğu adam benim hayatıma renk katan kadının hayatını karartan adammış. Yasir... Hepsi ona çalışıyormuş asıl amaçları ise beni mesleğimden etmekmiş... Elzem'in benim yanımda olduğunu anlayınca onu piyon olarak kullanmışlar ama kızcağızın haberi bile yok. Ben de bu durumdan bahsetmemek için kendime yemin ettim. En azından bunu itiraf etmek için babam gibi ölüm döşeğini beklemeye karar verdim. Şimdi anlatırsam ona güvenimin kırıldığını sanır, yine benden uzaklaşır. Yeteri kadar onunla uzak kaldık, şimdi hep onunla beraber olmak istiyorum. Önce yapmam  gereken birkaç işim var. Ondan sonra çıkarım karşısına, 'ben geldim' derim. Biraz uzun sürecek sadece onun karşısına çıkmam, belki bir yıl...  


-


Mütemmim CüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin