deneme.(tanrı ve anlam falan)

9 0 0
                                    

bu sefer hayat görüşümü tümüyle özet geçtiğim bir deneme yazmak istiyorum, tanrının varlığından ve hayata koyamadığım anlamdan bahsedeceğim çoğunlukla. bildiğiniz meseleler, ama olabildiğince anlaşılır anlatmaya çalışacağım ki kendim de ne düşündüğümü anlayabileyim. çünkü aklım karışık, toparlamam lazım.

tanrı'nın varlığını anlamaya çalışırken onun bilinçli bir varlık olması her şeyden önce gelir. eğer her şeyin yaratıcısı bir maddeden ibaretse bunun bir önemi kalmaz, fakat o madde(veya her neyse) bilinçli bir varlıksa ona tanrı diyebiliriz. bu ilkelere dayanarak düşünecek olursam;

bizim evrenimiz büyük patlama sayesinde oluştu. fakat bu insanların gözlemleyebildiği evren için geçerli. büyük patlamaya gerçekten her şeyin başlangıcı diyemeyiz, çünkü bilmiyoruz. sadece gözlemlediğimiz evreni biliyoruz. gözlemlediğimiz evren her şey olabilir de olmayabilir de. tabii bundan sonrası teoriye kaçar o yüzden şimdilik büyük patlamayı her şeyin başlangıcı olarak sayacağım. (anlatacağım şey büyük patlamanın gerçekten de her şeyin başlangıcı olup olmamasıyla önemsiz.) büyük patlamanın öncesinde(veya varoluşsal ilk neden olarak), bilinçli bir varlığın her şeyi başlatmış olma ihtimalinin var olduğu kadar, bilinçsiz bir varlığın/maddenin de her şeyi başlatmış olma ihtimali de vardır. bunlar dışında bilimsel olarak tanrı'ya ulaşabileceğimize hiçbir zaman inanmıyorum tanrı kesinlikle bir inanç meselesi. tanrının yokluğunu kanıtlayamadığımız gibi varlığını da kanıtlayamıyoruz. insan aklı, doğaüstü veya metafiziksel canlılara erişemez, sadece tahminlerde bulunabilir ve inanabilir. (bu yüzden metafiziği biraz gereksiz buluyorum.) bu arada tanrı insan değilse neden bilinçli bir varlık oluyor ki? bilinç insana ve hayvana özgü bir şey değil mi? tanrı nedense birçok insani özelliğe sahip. her neyse, daha fazla uzatmayacağım çünkü ben sadece "varoluşsal ilk neden"e değindim burada.

ah şimdi geldik asıl meseleye. yaşamın bir anlamı var mı? tanrı varsa da yoksa da bence bu sorunun cevabı hayır. evrim bir kanun olduğuna göre, insanların adem ve havva'dan geldiğini düşünmüyorum. kabaca bir tabirle, insan kutsal bir varlık değildir ve küçük bir organizmadan meydana gelmiştir. kısaca insanlar bir organizmadır, şimdiki haliyle düşünen ve bilinçli bir hayvandır. bu sebepten dolayı insan, amaçsız bir organizmadan türemiştir ve amaçsız bir varoluşa hapsolmuştur. dinler bu anlamsız varoluşumuzu anlamlı kılmaya çalışan yegane şeydir. tabii insanlar kendi anlamını da kendileri oluşturabilir.

nietzche'nin dediği gibi, "tanrı öldü. tanrıdan geriye bir ölü kaldı. ve onu biz öldürdük." nietzche burada aslında tanrının yokluğundan bahsetmez. insanların tanrı'ya artık ihtiyaç duymadığından, kendi yollarını çizebilecek seviyede olduklarından bahseder. öyle, insanlar artık gerçekten de bir dine ihtiyaç duymadan yaşayabiliyor. yaşamlarına kendi anlamlarını katıyor, kendi yaşamlarının sanatçıları oluyorlar.

bana göre yaşama anlam katmaya çalışmak boş bir çaba. kendi özünde zaten anlamsız olan bir yaşama neden olur da bir anlam katmaya çalışasın ki?

insanlığın yaptığı her şey, hiçliğe uzanan boş bir çabadır sadece. bütün savaşlar, bilimsel gelişmeler, hazlar, acılar ve mutluluklar, edinilen arkadaşlıklar, kurulan bağlar, sevgi ve akla gelebilecek her türlü şey boş ve anlamsızdır.

iyi ve kötü, ahlak veya etik şeylerine de inanmıyorum. önceki yazımda bahsetmiştim. insanlar bu kavramları kendileri oluşturdu, düzen için.

bu sebepten dolayı kimse bana ne yapacağımı söyleyemez. nihilizme çok yakın olduğumdan dolayı, gerçekten çok özgür, (bir o kadar da üzgün) birisiyim.

peki ne olacak şimdi? intihar mı edeceğim? bana kalırsa evet, yaşam yaşanmaya değmez, bu çekilen acılar hiçbir şeye değmez fakat başkalarına göre bu farklı olabilir. başka birisi yaşamın "her şeye rağmen" yaşanmaya değer olduğunu düşünebilir. ne de olsa bir kez geliyoruz şu dünyaya değil mi?yaşamın yaşanmaya değer olup olmaması öznel bir mesele.

neden mi intihar etmiyorum? çünkü yapamıyorum. yaşam içgüdülerim beni ayakta tutuyor, sürükleniyorum bu anlamsızlığın içinde. beni kurtarabilecek bir şey yok.

Lobo SolitárioHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin