Medya: Bışar
🍂
Amcam, üniversite kaydımız yanmasın diye ağzını açıp tek kelime dahi etmedi.
Biliyordum, üniversite kaydım olmasa, Zafer'i paramparça edecek kadar damarlarında sinir ve öfke kol geziyordu. Devrim başkana baktığımda ise, sinirden seğiren burnuyla Zafer'e başını sallıyordu.
O da amcamı mahçup etmemek için, tek çizgi haline gelen dudaklarıyla sesini çıkarmadan bekliyordu. Ama bildiğim tek bir şey vardı. O da bu iki adam, biz olmasak kavga etmekten geri durmayacağıydı. Ki amcam Zafer'i gördüğünden beri, kendine hakim olmak için sabır duası okuyup, duruyordu. Destekledikleri ideolojiden dolayı Zafer'e bilenmesi yeter de artardı. Doğrusu gerekirse ideoloji de değil. Amcam insan gibi konuşan herkese, insan gibi yaklaşır, sohbet ederdi. Lakin Zafer ve ailesi hepten sıkıntılıydı.
Göz ucuyla Memo'ya baktığımda ise, Turan'a sinirli bakışlar atarak, kendini korkutucu sanıyordu lakin değildi.
Kafamı kaldırıp, Zafer'e baktığımda, umursamaz kısılı mavilerini dik bir şekilde bana çıkarmış, beni süzüyordu. Çok emindim ki aralarında en sakin duran ben olduğum içindir. Belki de neden bu kadar sakin olduğumu merak ediyordu.
Elini kaldırıp, işaret parmağıyla, ben ve Memo'yu gösterdiğinde, kafamda öfkeli şimşekler çakmaya başladı. Sanırım, o piç kelimesini bize söylemişti. Gözlerimi daha da irileştirerek konuşmanın devamını bekledim.
Ağzını hafif aralayarak "Sakın ikinizi Turan'ın etrafında, yakınında, çevresinde dahi görmeyeyim" diye söze girince, yarım ağız gülüp, sakinliğimi korumaya devam ettim.
Amcam, dakikalardır burnundan alıp verdiği sert nefeslerle bir elini kaldırıp Zafer'in omzuna koydu ve sertçe geriye itti. Diğer elini de belime yaslayıp yürümem için belimi hafifçe ittirdi "Hadi aslanım. Bu göt kurdu yine oyun oynamak istiyor sanırım. Ama ona ayıracak bir saniyemiz bile yok!!"
Zafer'in irislerine bakarak sarfettiği bu sözler, Zafer'i kızdırmak yerine, eğlendirmişti. Yan tarafında duran kardeşine döndü ve ağzından bir kıkırdama peydahlandı.
Amcam, gözlerini ondan alarak tekrar bana döndü "Haydi oğlum. Gidip kaydını yapalım. sonra da hocanın yanına daha gideceğiz" diye konuştuğunda sinirden transa girmiş gibi ellerim titreyip, kaşınıyordu. Belli etmemek için ellerimi arkama götürüp birleştirdim.
Yerimde milim dahi kıpırdamadan Zafer'e bakıyor, kaşlarımı alayla havaya kaldırdım. Başımı hafifçe sallayarak dudaklarıma Zafer'in başvurduğu alaycı gülümsemeden kondurdum.
Sadece Zafer'in farkedeceği bir şekilde sessizce iki dudağımı birbirine değdirerek "Piç" dedim
Karşılık olarak, o da benim gibi tek kaşını kaldırdı. İfadesiz ve bir o kadarda korkutucu bir bakış attı. Tıpkı ben gibi, kafasını yana hafif eğip iki dudağını oynatarak "Evet, Piç" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARÇALI HAYATLAR SAĞ-SOL.
General FictionTürkiye'de olduğu gibi, Avrupa'da da başkaldırı yılı olan 1968 yılının gençlik eylemleri, Üniversitedeki boykotlar gibi bir sürü olayın olduğu kara yıl... Ülkü ocakları Reis'i Zafer ve Sosyalist düşünce derneğine amcası sayesinde üye olan Gazetecili...