Ben Bışar

4.3K 187 282
                                    

İlk Kitabımdır

Merhabalar Kitabımı Düzenleyip Tekrar Yüklemek İstedim. Umarım Daha Çok Kişiye Ulaşırız

Keyifli okumalar.

Not: EŞCİNSEL konulu kurgudur.


****

11 Eylül 1939'da Almanya'nın Polonya'yı işgal etmesi üzerine ikinci dünya savaşı ortaya çıkmış ve birçok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de büyük bir paniğe neden olmuştu.

Türkiye'nin başında ise CHP Partisi'nden İsmet İnönü vardı. İsmet İnönü İngiltere ve Fransa ile ortak bir bildiri yayınlayarak ittifak haline girdi ve böylece Türkiye, ikili politika izleyerek İkinci Dünya savaşına göstermelik de olsa Alman'lara savaş açarak zaten bitik olan Almanya ile savaşmadan savaşmış gibi gösterildi.

Fakat bu savaşlar neticesinde milyonlarca insan canından olmuştu. Peki ne için, hepsi bu dünyanın aç gözlülüğüne tamah etmedikleri içindi.

14 ağustos 1945 yılında ise ikinci dünya savaşı tamamen sona etmişti. Tabi kazanan da olmamıştı. Sadece belge üzerinden kazanlar olmuştu. Hiç kimse bu kadar can gitmesini istemezdi. Fakat mecburdular, kimse vatanını bir başka ülkeye teslim etmek istemezdi. Vatan namus derlerdi ya, işte bu yüzden milyonlarca can gitti.

🍂


İkinci Dünya Savaşı'nın üzerinden tam yedi yıl geçmişti. Ben üç yaşıma henüz girmiştim.

Annem, babamın çok mutlu bir evliliği vardı. Annem kardeşime hamile olduğu için, şuan mahallemizin ebe kadınları tarafından yatak odasındaydılar. Bir kardeşim olacakmış.

Annemin acı dolu çığlıkları ise bütün evi inletiyor, kulakları sağır ediyordu. Bende bu bağrıştan çok korkuyordum. Sebebi annemin bugüne kadar ağladığını ve bağırdığını hiç duymamış olmamdı. Çünkü annem, babam tarafından hep şımartılmıştı. Bu sevgiyle şımartılmış hali, annemin bizlere daha çok sevgi ve şefkat vermesine vesile olmuştu.

Peki ben nerdeyim diye soracak olursanız? Babamın kucağında dakikalardır gözümden akan yaşlarla sessiz sessiz hıçkırıklar bırakıyordum.

''Tamam oğlum geçti, korkma ben buradayım'' diyordu babam.

Babam'da stresten dolayı, beni kucağından indirmeden bir o yana bir bu yana volta atıyordu salonda. Babamın bu heyecanı ve stresi bizi de etkisi altına almış olacak ki, ninem araya girerek ''Oğlum bir sakin ol, ne bu telaş başımı döndürdün'' diye sitem etti . Haklıydı. Babamın hal ve hareketleri bizi de iyice telaşa sürüklemeye başlamıştı artık.

Kapı ağzında oturmuş, bizi izleyen amcam ise babamın bu telaşına bakarak gülüyordu. Gözü bana ilişince hızla yerinden kalkarak yanımıza ağır ağır gelerek ''Abi çocuğu bana ver. Yoksa düşecek kucağından'' diyerek beni babamdan kopararak yamuk bir gülüş bıraktı

Babamda başını çevirmeden, amcama yan bir bakış atarak şakadan homurdanıp amcamın ensesine şaplakı geçiriverdi. Amcamda tıpkı babam gibi yalandan elini ensesine götürerek neneme döndü.

''Ana babam nerede?'' diye sordu.

Nineme baktığımda, ellerini açmış, tesbih çekerek annem için dualar okuyor, babamın akıl sağlığı için de sitemler ediyordu ''Ey büyük Allah'ım, önce gelinime şifa ver. Sonra bu akıl fukarası oğluma akıl ver''

Amcamın birden bire kahkaha atmasıyla az daha elinden düşüyordum ki, babam beni gördüğü gibi refleksle bana uzanıp amcama döndü

''Lan oğlum manyak mısın? Az daha çocuğu düşürecektin'' diye kızdı. Amcam babamı umursamadan, göz devirip neneme gözünü dikti.

PARÇALI HAYATLAR     SAĞ-SOL.  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin