Türkiye'de olduğu gibi, Avrupa'da da başkaldırı yılı olan 1968 yılının gençlik eylemleri, Üniversitedeki boykotlar gibi bir sürü olayın olduğu kara yıl...
Ülkü ocakları Reis'i Zafer ve Sosyalist düşünce derneğine amcası sayesinde üye olan Gazetecili...
Zafer ile o gecenin üzerinden tam sekiz gün geçmişti. On dakika sonra son sınavıma gireceğim, sonra belki derneğe giderdim. Devrim başkanı özlemiştim çünkü. Genelde derneğe gittiğimde ya o olmazdı. Yada o dernekte ise benim işlerim çıkıyordu. Amcam bizi ona emanet etmişti. Devrim başkanda amcamı kardeşi gibi gördüğü için, ister istemez bize karşı amcalık modunu açmıştı. Ondan çok şey öğreniyordum. Hem yaş olarak benden büyük, hemde tecrübe olarak daha olgun konular açarak konuşuyordu.
"Hadi sene lan. Geç kalacağız sınava"
diyen sinirle konuşan Ramo'ya dönüp baktım. Çünkü, birazdan Şakir hocanın medya ve demokrasi dersinin sınavına girecektik.
Umursamaz bir tavırla kafamı önümdeki notlardan kaldırdım. Ramo'ya bakmadan gömleğimin kolunu biraz sıyırıp saatime baktım.
Saatime baktığımda on dakikanın kaldığını görünce hızla kitabı çantama koyup kütüphaneden çıktık. Koridorda yürürken, karşıdan bize doğru hızla gelen Mesut'la karşılaştık.
Mesut hafif sinirle "Yoldaş artist gibi yürümesene. Geç kalacaksınız" dedi. Kafamı sallayıp, Ramo'nun da yakasından tuttuğum gibi amfi dersliğine gitmek için, merdivenlerden koşar adım indik.
Bu dersten düşük alamazdım. Hatta hiçbir dersten. Amfiye göz gezdirdiğimde, arka tarafları full doldurmuşlardı. Sinirle Ramo'nun kulağına biraz eğildim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Oruspu çocukları. Kopya çekmek için arka tarafa geçmişler hepsi"
"Haydi, ayakta beklemeyin sınav başlamak üzere" diye uyarı tonda konuşan gözetmen hocaya göz ucuyla bakarak, el mecbur ön taraflara oturduk. Hemen arkamızdan Şakir hoca sınıfa girdi.
"Sıranın üstünde birşey görmeyeceğim. Görürsem direk dersten kaldınız demektir!!"
Çoğu kişi hemen notları önünden aldı. Sıraya kopya yazanlar zaten geçerli not alırlardı.
Neyse yaklaşık on dakika sonra bana uzatılan sınav kağıdını önüme aldım. Ve çözmeye başladım. Hoca 4 tane klasik soru sormuştu. Sorulara göz gezdirdiğimde;
1. Geleneksel medya'nın demokrasiye etkisini açıklayın ?
2. Kamusal mal kavramının demokrasi de işleyişi ?
3. Barış ve güvenlik küresel kamusal mal mıdır ?
4. Demokrasi nedir ? Gözetim toplumu nedir ? Medya ve Gazeteciliği ayrı ayrı yazarak sebep ve sonuçlarını açıklayın ?
Sorulara göz gezdirdikten sonra kafamı kaldırıp, Şakir hocaya baktım. Onun da bakışları beni bulunca tebessüm edip, soruları beğendin mi tarzından göz kırptı. Aynı şekil bende tebessümle gözümü anlık kapatıp açtım. Sonra Şakir hoca odasına gitmek için arkasını dönüp gözetmen hocaya birşeyler söyleyerek çıktı.
