Wukong, bunu görünce şok olan hacıların saldırılarını savuşturmak için hızla Macaque'ın yanında durdu.
"Maymun bu senin savaşın değil"
"Usta, lütfen yapma..."
O anda Tripitaka, kralın kafasını sıkan tacı çalıştırdı. Wukong çığlık atarak yere düştü ve gözleri yaşlarla doldu. Yere düşmeden önce kıvranan Wukong'u kollarına alan Macaque yere düşmesini engelledi. Koyu saçlı maymun yaklaşan hacılara hırladı. Daha sonra ölümlüler grubu bir hata yaptıklarını açıkça anladı. Koyu saçlı maymun acı çeken kralın boynuna kollarını sıkıca doladı. Tripitaka büyüden alıntı yapmayı bıraktı. Sarışın maymunun kafasındaki taç sıkışmayı bıraktı ama acı devam etti. Macaque, Wukong'un kafasını göğsün götürdü. Wukong zor nefes alıyordu. Gözyaşları yanaklarından aşağı akmaya devam etti ve tacının altından kan sızmaya başladı. Wukong'un yüzü bir ceset gibi solgunlaştı. Koyu saçlı maymun, kralının kalp atışlarını dinledi. Macaque'ın gözleri yüzünden aşağı doğru akan yaşlarla doldu. Wukong, gözyaşı dökmesini sağlamak için koyu saçlı maymunun yüzünü sağ eliyle hafifçe tuttu ve ona hafif bir gülümseme verdi. Macaque buna kralın elini sıkarak karşılık verdi.
" Sana izin vermeyeceğim piç..."
Macaque bunu söylediğinde hacılar olay yerine karışık duygular ile baktı. Gerçi Wukong'un neden hala tacın ona her acı verdiğinde olduğu gibi ayağa kalkmadığını merak ediyorlardı. Sonunda çekingen bir şekilde Ao Li konuştu.
"Wukong iyi mi?"
Macaque onlara tehditkar bir bakış attı.
"Yaşam özü... onu terk ediyor."
Domuz iblisi sordu.
"Bu ne anlama gelir?"
"Bu onun anlamına geliyor ki..."
Ao Li cümlesini tamamlayamadı. Gözyaşları gözlerinden akıp yere düştü.
"ÖLÜYOR!!"
Diye bağırdı Macaque.
OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN
SEVİLİYORSUNUZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARDIM
ActionBaşındaki tac onu öldürecek hale getirmişti. O Tac onun başından çıkarılmalıydı.