YARDIM

21.BÖLÜM

"İmparator, Wukong'u taçtan kurtarmak istemedi ve sinirlendi ve imparatorla savaşmaya başladı öyle olmasaydı kazanırdı bile..." Nezha, Wukong'un başladığını görünce cümlesini tamamlamadı. Titriyordu. Savaşçı kralın yanına geldi. Guain, altın maymunu Macaque'in kollarına verdi. Kral biraz sakinleşti. Savaşçı, Wukong'un kendini güvende hissetmesi için kralı sıkıca tuttu. Macaque Nezha'ya başını salladı.

''Eğer bu keşişi getirip büyüyü kullanan Erlang olmasaydı kazanırdı. Çok ileri gitti ve elimden geldiğince yardımcı oldum." Prens bitirdi.

Guain buna inanamadı. Sonuçta keşiş, Wukong'un ne durumda olduğunu biliyordu ve hâlâ büyüyü kullanıyordu.

"Sen...biliyordun..." dedi Wukong boğuk, yorgun bir sesle "biliyordun... o tacı çıkarmayacağını"

Hepsi Wukong'a baktı ve başlarını salladılar. Kral ihanete uğradığını hissetti.

"Bu... konuşmak istediğin şey bu muydu?" Kral savaşçısına baktı.

"Evet, beni affet..." diye yanıtladı Macaque.

"Olan oldu..." dedi kral üzüntüyle. Kızacak gücü bile yoktu. Bir süre sessizce oturdular. Savaşçı sordu: "İmparator en çok neyden korkuyor, daha doğrusu kimden?"

"O..." diye cevap vermek üzereydi ki gökyüzü karardı ve fırtına bulutları toplandı.

"Neler oluyor?!" dedi savaşçı, kralı daha sıkı tutarak.

Guain, "Buraya davetsiz biri geldi" dedi.

''Erlang olmalı. Çabuk saklanın !" dedi Nezha.

Gölge geçidini açan ve kollarında kralla birlikte içeri giren savaşçı, "Bu aptalın bizi bulmasının pek mümkün olmadığı bir yer biliyorum" dedi. Onlar geçtikten hemen sonra Erlang ortaya çıktı.

"Erlang, seni buraya getiren ne?" dedi tanrıça kibarca.

''Ne için burada olduğumu biliyorsun. Neredeler?" dedi göksel endişeyle.

"Ne?" Guain kurnaz bir gülümsemeyle cevap verdi.

''Saçmalama! Nezha, söyle bana neredeler?!''

"Hiçbir fikrim yok!" prens cevap verdi.

Erlang onu yere düşürdü.

''Bana nerede olduklarını söyle! Davranışınıza neyin sebep olduğunu bile bilmiyorsunuz. Nasıl yapabildin?''

"Yapabilirdim ve yaptım ve size tekrar söyleyeceğim, nerede olduklarını bilmiyorum"

Guain, "Bırak onu, o da bilmiyor, ben de bilmiyorum" dedi.

"Yine de kimi kastettiğimi biliyorsun ha." Erlang üçüncü gözüyle onları taradı ve prensi serbest bıraktı.

"O zaman benimle imparatora gideceksin, orada kendini açıklayacaksın."

Guain ve Nezha, mevcut durumda Erlang'ı gökyüzü sarayına kadar takip etmekten başka bir şey yapamayacaklarını biliyorlardı.