"Yara bandını çıkar büyümenin anlamı yok,
eğer affetmezsen geçmiş hataları."Cuma 22.50
Kalçamı arkamda kalan masaya yaslamış, yanımdaki Koray'ın anlattıklarını dinliyordum. Çoktan sarhoş olmuştu. Öyle saçma konuşuyordu ki, her kelimesinde bir kahkaha dökülüyordu dudaklarımın arasından. Elimdeki şarap kadehini masaya bıraktım ve Koray'ın yanaklarını sıktım. "Anlattığın tek bir şeye bile inandıysam ne olayım!"
"Ya kızım yalan borcum mu var sana! Aşık oldum diyorum! Aşirete damat gidecektim az kalsın." Öyle ciddi konuşuyordu ki, bıyık altından güldüğünü görmesem inanacaktım. Ya da sarhoş olsaydım. Beni rahatlatacak kadar içmiştim sadece, aşırıya kaçmamıştım. "Salak kafan," Dedim onu başından ittirirken. "Külçe altın takarlardı işte, fena mı?" Bir anda gözleri parlarken gürültülü bir müzik çalmaya başlamıştı.
Kerem'in doğum günü için onun evine gelmiştik. Evi gerçekten büyüktü. Müstakil, bahçeli bir evdi. Salonu ferah, genişti. Biz bizeydik. Koray yanımda şarkının ritmine uyum sağlarken bakışlarımı etrafta dolaştırdım. Aradığım kişiyi bulduğumda derin bir nefes aldım. Gülerek Eslem ile konuşuyordu.
Gece boyunca yan yana gelmemiştik. O mu benden kaçıyordu ben mi ondan bilmiyordum ama her zamankinden farklı bir şey olduğu belliydi. Geriliyordum, ne zaman yanında olsam ona çekiliyordum ve bu ben hiç de anlayamadan oluyordu. Buna engel olmak için ondan uzak durmaya çalışıyordum. O ise...Gece boyunca gözlerime bakmamıştı bile. İstediğim buyken bunun bana neden kötü hissettirdiğini bilmiyordum.
İstediğim neydi? Neden sürekli çelişkiliydim?
Gözlerime baksın istiyordum, gözlerine bakmak istiyordum. Bir yandan da içimden bir ses böylesinin daha iyi olduğunu söylüyordu. O da mı benim gibi aramızdaki yakınlığı sorguluyordu? Bilemiyordum. Benimle birlikte uyumuştu. Düşünmek bile derin bir nefes almama sebep oluyordu.
Yanımdaki Koray'ın yerinde zıplayarak hareketlenmesiyle birlikte düşüncelerimden sıyrıldım ve bakışlarımı ona çevirdim. Elimden tutup çektiğinde elimi elinden kurtardım. Dans etmek istediğini anlamıştım.
"Hadi!" Koray'ın neşeli ses tonuna karşılık onaylamazca iki yana salladım kafamı. "Beni bırak," Dedim küçük bir kahkaha atarken. Arkasını dönmesini sağlamış ve oldukça geniş olan salonun ortasına doğru onu ittirmiştim. "Arkana bile bakma!" Onun da dudaklarının arasından bir kahkaha dökülürken bu küçük oyunu devam ettiriyordu.
"Nasıl yani? Seni feda mı ettim edeceğim?" Onaylarcasına kafamı sallarken bir anda beni dans etmek için ortaya çekmesin diye bir adım geriye çekildim. Sağı solu belli olmuyordu. "Eh iyi madem..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hiç söylenmemiş bir şarkı | gxg
Short Storyben senin gibi olsaydım. sen benim gibi olsaydın. o zaman durmaz mıydık aynı rüzgarda? ama biz yabancıyız. girlxgirl