otuz dokuz

1.9K 131 33
                                    

Belimin üzerinde hissettiğim ağırlık ile birlikte yavaşça araladım gözlerimi. Bulanık görüşüm yavaş yavaş netleşirken kafamı hafifçe yan tarafa çevirdim. Sabah bulanıklığı gitmiş, bilincim beni bulmuştu. İpar'ın yanımdaki varlığı gülümsememe sebep oldu. Saniyeler içerisinde, o küçücük anda huzuru hissettim. Güneş odamın orta yerinde parlıyormuş, gözümü alıyormuş gibi hissediyordum.

Bacaklarımı bacaklarının arasına yerleştirirken ona biraz daha yaklaştım. Hissetmişçesine belimdeki ellerini sıkılaştırdı ve beni kendisine çekti. Ona doğru dönerek tamamen sarıldığımda sıcaklığı bana bulaşmıştı. Bacaklarımız iç içe geçmişti. Kısa bir süre kalp atışlarını dinledim, o ritmik ses yanımdaki varlığını gerçek kılıyordu. Omuzuna yumuşak bir öpücük bırakırken derin bir nefes almıştım. Çok güzel kokuyordu. Kıpırdanır gibi oldu, yine de bana sarılmayı bırakmadı. Saçlarımın üzerinde öpücüğünü hissettiğimde gülümsedim.

"Günaydın," Yumuşak bir ses tonuyla konuştuğunda hafifçe geriye çekilmiş ve ona bakmaya başlamıştım. Gözleri açıktı, bir gülümseme belirdi yüzünde. "Günaydın," Dedim sessizce. "Rahat uyuyabildin mi?" Ben...Çok rahat uyumuştum. Öyle rahat uyumuştum ki, gece boyunca içimdeki sıcaklığı hissetmiştim. Bazen gözlerim aralanıyordu, İpar'ın yanımdaki varlığını görüp yeniden uykuya dalıyordum. Tatlı bir histi.

"Uyudum," Dedi gülümsemesi genişlerken. Yüzü aydınlıktı, saçları yastığa dağılmıştı. İşaret parmağıyla hafifçe burnuma dokundu. "Bir ara yatağın en ucuna gitmiştin..." Diye mırıldandı. "Sonra bir bakmışım yine bana sarılıyorsun." Küçük bir kahkaha döküldü dudaklarımın arasından. "Ben seni yanıma çektim demiyorsun da..."

Gözlerim yüzünde oyalandı. Her anı zihnimde tutmak istiyordum. Tutmak, büyütmek. "Kalkalım mı?" Dedim sessizce. Eslem genelde erken uyanırdı, kahvaltı hazırlamaya başlamış olmalıydı. İpar başını onaylarcasına salladığında dahi hareket etmedik.

Aslında...Kalkasım yoktu. Sıkıntıyla ofladım. İpar ile birlikte tüm gün yatakta kalmak isterdim. "Bükme dudaklarını," Dedi yumuşak bir ses tonuyla. Parmaklarını dudağıma sürttü, parmak uçlarına bir öpücük bıraktım.

Ardından uzandığı yerde doğrulmuş ve yan taraftaki komodine bıraktığı tokayla saçlarını sıkıca toplamıştı. Yeniden göz göze geldiğimizde yavaşça kalktı yataktan. Ellerini bana uzattığında sessiz bir iç çektim. "Hadi," Dedi gülümseyerek. "Bende kaldığın bir gün telafi ederiz..." Bunu düşünmek gülümsetti beni. Ellerine uzanarak tuttuğumda kalkmama yardımcı olmuştu. Birlikte odadaki banyoya ilerledik.

"Saçlarımı örsene," Diye mırıldandım aynanın önüne geçmişken. Hemen arkamda durdu. "Çok dikkat etmene gerek yok, hızlıca örsen de olur..." Dediğimde parmakları saçlarımın arasında dolaşıyordu. "Sence benim yapabileceğim bir şey mi bu?" Dediğinde gülümsedim.

Yaptığı her şeyi iyi yapmalıydı, biliyordum. Saçlarımı örmeye başladığında bakışlarım aynadaki yansımamızdaydı. Saçlarımın önüme gelmesini istemediğim için örmesini istemiştim, bir de...Saçlarımı örmesini seviyordum.

Bakışlarında bir dikkat vardı, elleri nazikçe hareketleniyordu. Örgüyü bitirip ucunu ince lastik tokayla topladığında bakışları aynadaki yansımama kaydı. Göz göze geldiğimizde birkaç saniye öyle kaldık. "Hafta sonu tiyatroya gidelim mi?" Diye sordum bir süredir aklımda olan şeyi kelimelere dökerek. "Olur, hangi oyunlar varmış bir bakalım."

Başımı onaylarcasına salladım ve önümdeki suyu açarak yüzümü soğuk suyla yıkadım ve ağız bakım suyuyla ağzımı çalkaladım. Kâğıt havluyla yüzümü kurularken İpar da beni tekrarlamıştı. Kâğıt havluyu ona doğru uzattığımda onunla bir güne başlamanın güzel olduğunu düşünüyordum.

hiç söylenmemiş bir şarkı | gxg Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin