yirmi üç

1.2K 106 79
                                    

"İnsan kendine yakalanır, insan kendinden yaralanır."

Cuma 21

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cuma 21.38

Bakışlarımı karşımda oturan İpar'dan uzak tutabilmek için her şeyi yapıyordum. Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyordum işte. Ben kaçmaya çalıştıkça, görünmez bir ip beni ona çekiyor gibiydi. Kendime ne kadar yalan söyleyebilirdim? İçten içe istediğim de buydu. Yorulmuştum artık, sahiden. Ne gözlerimi ondan uzak tutmaya gücüm vardı, ne de bana yönelttiği kelimelere karşı kayıtsız kalabilmeye.

Yine de, çabalıyordum. Bu sefer kendisini geri çekmiyordu. Kendi köşeme çekildiğimi anlıyor, ne olduğunu anlamak istercesine üzerime geliyordu. İzin vermiyordum. Kaçabildiğim yere kadar kaçacaktım. Durmam, kaçmayı bırakmam her şeyi anlamasına sebep olurdu. Nasıl izin verebilirdim buna?

"İpar," Toprak'ın konuşmasıyla birlikte bakışlarım ona döndü. "Hm?" Yine hep birlikteydik. Her zaman geldikleri eğlence mekanına gelmiş, yuvarlak bir masanın etrafında toplanmıştık. Gürültülüydü ama baş ağrıtmıyordu. Haftasonu olduğundan olsa gerek kalabalıktı da. Köşede kaldığımız için bu o kadar rahatsız etmiyordu. En azından bu kalabalığın ortasında düşüncelerimle yapayalnız değildim. Odamdayken onları susturmak fazlasıyla zor oluyordu.

"Seninki burada." Bu sefer gülerek konuşan Eslemdi. İpar'ın kaşları çatıldığında anlık olarak göz göze geldik. Anında kaçırdım gözlerimi. "Benimki kim?" Dedi pürüzsüz bir ses tonuyla. Anlamazcasına bir ifade belirmişti yüzünde. Bu, içimi rahatlatmıştı. Kimden bahsettiklerini anlamıyorsa bu onun için öyle biri olmadığı anlamına gelirdi değil mi?

"Ya yok muydu işte! Mezuniyette hep birlikteydik. Hatırladım hatırladım! Ceren." İpar gözlerini devirirken önündeki kokteyl ile oynamaya başlamıştı. Farklı bir tepki verseydi ne yapardım bilmiyordum. Biriyle flörtleşecek olması onu unutma çabalarıma hız kazandırırdı belki ama...Nasıl hissedeceğimi kestiremiyordum. Kafayı yiyecektim. Mantığım ile duygularım sürekli birbirinin üstüne çıkmak istercesine büyük bir kavgaya tutuşmuşlardı.

İpar benim odamdayken, benim yanımdayken her şey daha kolay ve güzeldi. Ondan uzaklaştıktan sonra büyük bir hata yapmışım gibi hissetmiştim. Toprak'a her baktığımda suçluluk hissediyordum. Onun onaylamayacağı bir şeyi yapıyor olmak, sevgisini kaybedecek olmak deli gibi korkutuyordu beni ama ben ne olacaktım? İyi değildim, gerçekten iyi değildim ve işin içinden çıkamıyordum.

"Sana bakıyor." Koray'ın konuşmasıyla birlikte bakışlarım baktıkları yere kaydı. Bizden uzakta bir masada oturan arkadaş grubuna baktığımda kimden bahsettiklerini anlamadım. Anlamak da istemiyordum. Hiç istemiyordum.

"E büyüleyici bir insanım tabi...Normal." İpar sakin bir ses tonuyla konuşmuş ve ardından elindeki kokteylden bir yudum aldı. Rujunun izi kokteyl bardağında kalmıştı. Bakışlarım o ize takıldı. "Sonrasında görüşmediniz mi siz?"

hiç söylenmemiş bir şarkı | gxg Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin