Aynı gecenin devamı, cumartesi 01.13
Dudaklarımın üzerinde dudaklarını hissederken geriye doğru adımladım. Elleri belime yerleşmiş, benimle birlikte geriye doğru adımlamıştı. Sırtım duvara değdiğinde titrek bir nefes aldım ve öpüşüne karşılık verdim. Alt dudağı dudaklarımın arasında ezilirken dilinin dilime değmesiyle gülümsedim. Bir anlık durdu, geri çekilmedi. Nefesi dudaklarıma çarptı. Aynı gülümseme onun yüzüne bulaşırken gözleri gözlerime değmişti.
Dayanamayarak onu tekrardan öpmeye başladım. Hareketlerimiz hırçındı. Ellerim koluna tutunurken belimdeki ellerini sıkılaştırdı ve vücutlarımız arasında mesafe bırakmadı. Dudakları yumuşaktı, bunun verdiği duygu içimde bir şeyler akıp gidiyormuş gibi hissettiriyordu. Küçük bir ısırığın sızısını hissederken dudaklarımın arasından bir inleme döküldü. Hoşuma gitmişti. Hissettiğim heyecan içimdeki yoğunluğu arttırırken onu öpmeye devam ettim. Dilini dudağımın üzerinde dolaştırırken bir eli boynuma yerleşti.
İpar nefes nefese bir şekilde geri çekildiğinde elleri gömleğimi sıyırmış ve sırtımda dolaşmaya başlamıştı. "Durmalıyız," Dedi tek nefeste. Gözleri yüzümde dolaşmış, ardından gözlerime kilitlenmişti. İçimdeki istek ve arzuya engel olamıyordum. İçimde dolu dolu bir his vardı ve taşmak için an kolluyordu. Durmak istemiyordum. Onu öpmek istiyordum. Uzanarak İpar'ın dudaklarına derin bir öpücük bıraktım. İpar öpüşüme karşılık verirken ellerim saçlarına çıkmıştı. Hareketleri hızlandığında uyumluyduk.
Sıkı sıkıya tutundum kollarına. İpar'ı öpüyor olmak...Dünya üzerindeki en güzel hislerin kaynağı olmalıydı. Hayatımdaki bütün eksiklik onu öptüğümde tamamlanacakmışçasına öpüşüne uyum sağlamaya çalışıyordum. İpar bir anlık geri çekildi, dudağıma kısa, küçük bir öpücük bıraktı ve gülümsedi. "Naneli lipgloss mu sürdün sen?"
Dudağına bir öpücük daha bırakarak geri çekildim. Sırtım hala duvara yaslıydı. İpar'ın parmakları belimi okşarken diğer eliyle önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırmıştı. Baş parmağı yüzümde dolaşırken içim titredi.
Hislerime anlam veremiyordum. Tanıyamadığım hislerin ve düşüncelerin pençesindeydim. Daha fazlasını istiyordum. "Evet." Dedim mırıldanarak. Gözlerim gözlerindeydi. "Hoşuma gitti." Sessizce fısıldadığında titrek bir nefes aldım. Baş parmağını yanağıma sürtmüş ve sonra boynuma indirmişti.
Yeniden dudağına uzandığımda bu sefer yavaşça öpüşüyorduk. Sırtımı duvardan ayırarak geriye doğru adımladığımda İpar da benimle birlikte hareketlenmişti. Her an içeriye biri girebilirdi. O an bu umursadığım son şey bile değildi ama rahat olmak istiyordum. En sondaki tuvalet kabinine girdiğimizde İpar geriye çekildi. Yüzlerimiz arasındaki mesafe azdı. Tamamen geri çekilmemişti. Elim kilide uzandığında elleri ellerimin üzerine kapandı.
"Nova," Dedi pürüzsüz bir ses tonuyla. Adımı ondan duymaya bayılıyordum. "Seninle bar tuvaletinde sevişmeyeceğim." Bakışları yüzümde dolaşıyordu. "Durmamız lazım," Kesik kesik nefes alıyordu. Gözlerindeki parlaklığı görmek durmamı engelliyordu. İkimizin arasında bir heyecan dalgası yükseliyor, etrafımızı sarıyordu sanki. Ellerimin titremeye başladığını hissedebiliyordum.
"Tamam," Diye fısıldadım yanağına yumuşak bir öpücük bırakarak. Başım dönmeye başlamıştı. Sarhoş değildim, beni sarhoş eden şey hemen dibimde oluşuydu. İçimden geldiği gibi hareket etmek istiyordum.
Gözümün takıldığı, her zaman öpmek istediğim boynundaki benlerine takıldı bakışlarım. Önce çenesinin hemen altındaki beni öptüm. Hemen ardından bir sonraki...Küçük, yer yer belirginleşen benleri boynunda sıralanmıştı. Yumuşak bir öpücük, dilimi teninin üzerine değdirdiğimde elleri saçlarıma çıktı. Delirecekmiş gibi hissediyordum. "Sevişmeyeceğiz." Dedim öpücüklerimi sıralarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hiç söylenmemiş bir şarkı | gxg
סיפור קצרben senin gibi olsaydım. sen benim gibi olsaydın. o zaman durmaz mıydık aynı rüzgarda? ama biz yabancıyız. girlxgirl