Yıllardır Onu bekleyen Feride'idi,ama başkası kavuşmuştu ona.Sulanmayı bekleyen solmuş bir çiçekti o ama kökünden koparmışlardı solduğu için.Bir şeyi çok seversen ihaneti kaçınılmazdır,Emir ile Berna'yı da çok sevmişti Feride...Kensini sevmeyen insanlarla hep mücadele etmişti,tek taraflı acı dolu bir aşktı onunkisi.Ama artık geride kalmıştı uçurumda bırakmıştı o gurursuz,Emir'den başka gözü görmeyen Feride'yi.
Genç kadın,oğluyla yeni bir hayata başlamak için adımlarını atıyordu,herşeye sıfırdan başlayacaktı onunla.
Sütü az geliyordu genç kadının ve buna çok üzülüyordu,oğluna yetememekten korkuyordu.Anne sütü en önemli besinken o hastanedeyken mamalarla beslenmişti yavrusu,içi yanıyordu buna.
Ailesinin evindeydiler Toprak'la,babası Kemal bey Feride'yle küsken aslında onun boş evinde kaldığını biliyordu ama görmemezliğe veriyordu kendisini gururu izin vermiyordu kızını affetmesine ama artık gurur felan bitmişti ölümün ucundan dönmüştü kızı,o bebekte kabulüydü.
Kemal bey ve Selma hanım torunlarını seviyorlardı evlerine kaç yıldan sonra küçük birisi gelmişti.Ve torun duygusu çok başkaydı.Evlat ceviz kabuğu torun cevizin içiydi derlerdi hep gerçekten öyleydi çok farklı bir duyguydu.Toprak,yeniden yaşam vermişti hayatlarına.Erken doğmasına rağmen tombul bir bebekti ve o kadar tatlı duruyordu ki görenlerin dişleri kamaşıyordu.
Zehra teyzesi ve eniştesi ziyarete gelmişlerdi.Enişteside çok sevmişti bebeği çünkü kardeşinin torunuydu bu bebek kan bağları vardı,kanı kaynamıştı ona."Bacanak,bak şuna bir bak aslanım benim,Tosun paşam.Nasıl güzel akıllı bir bak."
Kemal bey kucağındaki Toprağı havaya kaldırarak Bacağınına gösteriyordu hemde gülüyordu.Bebeğe bakan Selim bey gülüyordu bacanağına,Torun delisi olmuştu tam.Yeğeninin oğluydu bu bebek,ama çok kızgınlardı yeğenenine konuşmak istiyordu onlarla ama çekiniyordu.
"Kemal,kızma ama bizim tarafa benziyor bu çoçuk aynı Emir."
Diyerek gülümsedi Selim bey.
Kemal bey torunundan ayırarak kızgınca baktı karşısındaki bacanağına."Ne münasebet canım aynı Feride'ye benziyor.Hem artık onlarla bir bağı yok bizim bebeğimiz."
"Bari sen yapma Kemal.Feride kızgın haklıda ama babasından ayırmayın yavrucağı,Emir'de pişman."
Kemal bebeği korkutmamak için sessizce konuştu.
"Bana o çoçuğu savunma.Sinirlerim hopluyor.Çoçuğun yanında bağırttırma beni şimdi bacanak!"
Feride içeriye girdi babasından fırsat kalmıyordu oğlunu sevmeye,istemeyen adam şimdi kul köle oluyordu torununa.Güldü bu hallerine.
"Baba artık bi versende ilgilensem çocuğumla diyorum he." Dalga geçerek konuştu babasına.
"Aman kızım ne yapıyorum şurada bacanağıma gösteriyorum işte güzel çoçuk görsün."
Kıkırdadı Feride,
"Neyse babacım,görmüştür artık eniştem alayım ben Toprağı uyutayım."Kemal bey uzattı Toprağı Feride'nin kucağına,Bebekte şaşkın şaşkın etrafı inceliyordu.
Feride Toprakla odasına çıktı.Gülümsedi oğluna hayatında verdiği en iyi mücadeleydi Toprak.
Ona baktıkça güzelleşiyor,olgunlaşıyordu genç kadın.Aklına artık Emir'i getirmiyordu hiç olmamış gibi davranıyordu.
Öte tarafta Toprağın gidişiyle onun odasına giren Emir özlüyordu oğlunu buram buram oğlu kokuyordu bu oda.Berna yalnız bırakmak istemiyordu nişanlısını,onun bu halini gördükçe üzülüyordu.Feride yapmıştı yine yapacağını ilk Emir'e kabul ettirmek için ne rezillikler çıkartmıştı şimdide oğlunu göstermiyordu.
Genç adam,oğlundan gidişinden sonra karşında kendisi için üzülen kadını bile görmüyordu.Feride'nin intihar olayı uzaklaştırmıştı onları Berna bunun farkındaydı.Ne yapıp edip evlenmeliydi Emir ile yoksa dahada uzaklaşmasından korkuyordu. Genç adamın düşünceleri farklıydı herşey zaten Feride'ye ümit verip en yakın arkadaşıyla evlenmeye kalktıktan sonra olmamışmıydı?Bu yüzden iki insan hayatından olmayacakmıydı?Feride'ye bir duygusu olmasa bile o çoçuğa en başında sahip çıkmalıydı canını acıtmamalıydı.
Berna dokundu Emir'in omzuna.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEİS (Düzenlenecek)
Genç Kurgu"Seni ailen bile sevmemiş benmi seveceğim..." Genç kadının beyninde dönen o cümle bütün herşeyi bitirmişti.Artık yaşamasının bir anlamı yoktu bu hayatta sevgisiz yaşamıştı doğruydu aşkı tarafından'da sevilmeyecekti bunu beynine vura vura anlatmıştı...