O adamın rutubet kokusunu alamayınce kafamı uzatıp baktım. Siyah saçlı yeşil gözlü bir erkek çocuğuydu. Yaklaşık 13-14 yaşlarındaydı.

Çekine çekine benim yanıma geldi. Bende şaşkın ca ona bakıyordu. Elini bana doğru uzattı. "Seni kurtarmaya geldi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"İklime misafirlen önündeki fincanlara alıp yıkadın mı?"
Öncelikle ismimin yanlış söylenmesinden nefret ediyordum. İsmim iklime değil iklimaydı. Fahriye ablam gene bana iş buyurmakla meşguldü.
Sekiz sene önce mahmut amcamın yanına gelmiştim ne güzel. Ama o ölünce beni bu köydeki varlıklı ailelerden birinin yanına göndermek zorunda kaldılar. Bu kişi de fahriye abla oldu.
"Yıkadım fahriye abla" dedim dinlenmek için beş dakika oturduğum koltuktan kalkarken.
Fahriye abla uzun kırmızı çiçekli elbisesini yellendire yellendire yanıma geldi. He zamanki üstün bakışlarından birini bana gönderdi.
"U zaman atların yemine ve. Anlanmışın gine kolten üstüne"dedi köylü şivesiyle.
Ayağa kalktım ve "tamam"dedim. Tahta kapımızı açıp dışarı çıktım. Alt kata indiğimde misafirleride uğurlayıp ahıra gittim.
Her zamanki gibi en sevdiğim atın, gecenin yanına gittim. Önce ona yem verirdim her zaman. Bir süru at vardı. Fahriye abla geçimini bu atlar sayesinde sağlıyordu.
Yem çuvalının ağazına açtığımda yemimizin az kaldığını anladım. Yem az olduğunda ve ben o yemi harcadığımda fahriye abla beni sopayla dôvüyordu.
Bu yüzden ben de elimi orağı aldım. Yani bu soru işareti gibi Olan demire bu köyde orak diyorlardı.
Tahta büyük kapıyı açıp dışarıdan orakla ot kestim. Getirdiğim el arabasının içinde otları koydum. Sonrada el arabasını geriye ahıra götürdüm.
Kestiğim otları sim siyah olan atın, gecenin önüne koydum. Gecenin başını sevdim."sana bu günde şarkı söylememi istermisin gece?"dediğimde gece kişnedi. Bende en sevdiğim şarkıyı söylemeye başladım.
"Fikrimin ince gülü" derken kahverengi olan atımıza da ot verdim. "Kalbimin şen bülbülü" derken de beyaz olan atımıza yani akçaya da ot verdim. Sonra şarkı söyleye söyleye diğer hayvanları da ot veriyordum.
" Fikrimin ince gülü, kalbimin şen bül bülü. O gün ki gördüm seni, yaktın ah! Yaktın beni. O gün ki gördüm seni, yaktın ah! Yaktın beni. Gördüğüm günden beri, olmuşum inan deli. Gördüğüm günden beri, olmuşum inan deli. O gün ki gördüm seni, yaktın ah yaktın beni. O gün ki gördüm seni, yaktın ah yaktın beni."
