❤️ Fikrimin ince gülü ❤️
40. Bölüm.
40. Bölümümüz kutlu olsun. 🥳🎊🪅
Bu kitap en fazla 50 bölüm olur diye düşünüyorum ama belli olmaz. Neyse, size iyi okumalar...
Gözlerimi açtığımda deli gibi susuz olduğumu fark ettim. Yanımdaki sehpanın üzerinden sürahiyi alıp kendime su doldurdum. Suyumu da kana kana içtim. Saate baktığımda 07.30 olduğunu gördüm. İş saartim 08.00'da başlıyordu. Yani yarım saatim vardı.
Gidip güzel bir duş aldım. Üzerimi değiştirdim. Altıma siyah dar bir kot pantolon, üzerime de uzun bir kazak giydim. Saçlarımı düzleştirdikten sonra makyaj yapmaya başladım. Şeftali tonlarında zor çıkan rujumu sürdükten sonra kirpiklerimi maskara sürdüm. Daha sonra küçük eyeliner çektim. Yanaklarımı da kontürledikten sonra allık sürdüm. Tırnaklarımı sadece parlarıcı ojeden sürdüm. İlk defa bu kadar çok makyaj yapmıştım. Sadece içimden geldiği için. Parfümümü de sıktıktan sonra çantamı alıp çıktım.
Mutfakta kendime bir seyler hazırlamak için mutfağa yöneldim. Ama Fahriye ablanın kalkmış ve sofrayı hazırladığını gördüm.
Bu saatte neden kalkmıştı ki?
Benim geldiğimi hissetmiş olmalı ki bana doğru döndü. "Günaydın yavrum, hadi otur. Sana çay koyayım"
Garip garip Fahriye ablaya baktıktan sonra sofraya oturdum. Bana çay koydu. Bende önümdeki kahvaltılıklardan yemeye başladım. "Uykunu alabildin mi?"
Neden bana karşı böyleydi? Tamam anladık pişmandı işte. Ama ben de affetmiyordum...
"Aldım" diye kısaca yanıtladım.
"Oh, oh iyi. İşin yorucu oluyor mu senin? Eğer yoruluyorsan bırak. Ben zaten gündeliğe gidiyorum"
Ha?!
Gündelik???
"Abin de bir inşat işinde çalışacakmış sanırım. Öyle bir şey söylemişti"
Ne?!
"Ne zaman söyledi?" Dedim.
"Bilmem ki, bir kaç gün oluyor annecim"
Annecim???????
Derin bir nefes alıp versikten sonra çayımı da içtim. Ocağın üzerindeki omleti aldı ve benim önüme koydu.
Omlet?!
"Senin için yaptım. Tadına bakmak istermisin?"
İlk kez benim için yemek hazırlamıştı.
Hadi yine de kırmak istemediğim için tadına baktım. "Ellerine sağlık" dedim. İnşallah duymuştur yani.
"Afiyet olsun kızım"
Israrla kızım, yavrum, annecim diyordu. Galiba tepkimi merak ediyordu. Ona karşı ne kadar yumuşasam da "bana kızım diyip durama" dedim ve sofradan kalktım. Zaten doymuştum.
Bir taksi tuttum. Restorant'a gidiyordum. Gerçekten bu restorantdan da çok yorulmuştum. Acaba gerçekten abim inşat işinde mi çalışacaktı?
...
Restoranta ilk adımımı atmış bulunuyorum arkadaşlar. Henüz kimse yoktu. Çalışanlar dışında tabii. Mete şıp diye yanımda bitivermişti gene.
"Günaydın iklima"
Gülümsedim. "Pek gün aymış gibi değil ama" dedim. Çünkü hava henüz aydınlanmamıştı. Sokak lambaları tam ben restoranta girdiğimde kapanmıştı hatta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİKRİMİN İNCE GÜLÜ...
ActionO adamın rutubet kokusunu alamayınce kafamı uzatıp baktım. Siyah saçlı yeşil gözlü bir erkek çocuğuydu. Yaklaşık 13-14 yaşlarındaydı.  Çekine çekine benim yanıma geldi. Bende şaşkın ca ona bakıyordu. Elini bana doğru uzattı. "Seni kurtarmaya geldi...