❤️ fikrimin İnce gülü...❤️
5. Bölüm.
Züleyhayla konuşalı tam iki gün olmuştu. İki gün önce bana söylediği şey şaşırmama sebep oldu. Ben şimdi bir katillemi tanışmıştım? Hayır, hayır. Ben Ömerden uzak durmalıydım.
"İklime, buraya gel bi" teyzemin sesiyle kendime gelip ayağa kalktım. Alt kata indiğimde teyzemin elinde sepet gördüm.
"Efendim" dedim.
Teyzem elindeki sepeti bana verdi. "Bu sebzelere hamza ağaya götür." Dedi.
Ben ne kadar Ömerden uzak durmaya çalışıyorsam kader benim tersime çalışıyordu. Şimdi ben olmaz desem, teyzem işkillenicekti. O yüzden ben de "tamam" diyip dışarı çıktım.
Hiç sevmediğim o otlu yoldan yürümeye başladım. Bıtraklar da beni hiç şaşırtmadılar sağ olsunlar.
Yıkık dökük evin yanına geldiğimde gözlerimi kısarak duvara baktım. Benim yazdığım yazının altında daha önce görmediğim bir yazı yazıyordu.
Otlara aldırış etmeden duvarın yanına gittim.
Ve benim yazdığım yazıyı gördüm."En sevdiğiniz şarkı ne?"
Sonra yazımın altına bir ok işaretiyle
"Fikrimin ince gülü..."
Yazdığını gördüm.Benim de en sevdiğim şarkı bu şarkıydı. Kaşlarımı çatıp düşünmeye başladım. Acaba biri benim en sevdiğim şarkıyı biliyormuydu? Yok canım ne alakası var? Bu şarkıyı bir tek ben mi sevebilirim?
Düşüncelerimi bir rafa kaldırdım. Elimdeki sepeti yere koyup fırından bir kömür aldım. Geri duvarın yanına gittim ve yazmaya başladım.
"Benim de en sevdiğim şarkı fikrimin ince gülü... Yazdım."
Resmen biriyle duvardan iletişim kuruyordum. Fahriye abladan dayak yememek için sepeti elime aldım. Siyaha boyanmış ellerimi aldırmadan yürümeye devam ettim.
Hamza ağanın evinin önüne geldiğimde içeriden bağırışmalar geliyordu. Korkuyla girip girmemek konusunu düşünüyordum.
Sertce açılan kapıya karşı çınar ağacının arkasına saklandım. Derin derin nefesler alıyordum. Biri beni görür diye ödüm çıkıyordu.
Tek el silah sesini duyunca yerimde hopladım. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Çok korkuyordum.
Olanları biraz bakmak istediğimde kafamı korkuyla çınar ağacından çıkarttım. Yerde yatan Hamza ağayı görünce dehşete kapıldım. Sonra havada kalan silaha, sonra da silahın sahibine baktım.
Ve gözlerimi irice açtım. Ömer ayakta dikiliyor, eliylede silahı Hamza ağaya doğru tutuyordu. Ve en kötüsü bana bakıyordu. Göz göze gelmiştik.
Şu an beni öldürebilirdi. Ya da birine bir şey anlatsam beni öldürürdü. Benim gözlerime bakarken çenesi kasılmıştı. Havada tuttuğu silahı aşağıya doğru indirdi. Kaşlarını çattığında daha fazla dayanamadım.
Elimdeki sepeti yere atıp son gücümle koşmaya başladım. Otların üzerine basa basa kaçıyordum. Arkama baktığımda arkamdan gelmiyordu ama ben o kadar korkmuştum ki hâla koşuyordum.
Meydana geldiğimde soluk soluğaydım. Ellerimi dizlerime koyup soluklanmaya başladım. Dibimde iki çift ayak gördüğümde panikle kafamı yukarı kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİKRİMİN İNCE GÜLÜ...
ActionO adamın rutubet kokusunu alamayınce kafamı uzatıp baktım. Siyah saçlı yeşil gözlü bir erkek çocuğuydu. Yaklaşık 13-14 yaşlarındaydı.  Çekine çekine benim yanıma geldi. Bende şaşkın ca ona bakıyordu. Elini bana doğru uzattı. "Seni kurtarmaya geldi...