Yeni yazdığım tap taze bölume hoş geldinizzz. İyi okumalar dilerim. Umarım beğenirsiniz canlarım.
❤️Fikrimin ince gülü❤️
11. Bölüm
Yatağımda dizlerimi kendime çekmiş oturuyordum. Şu polis kız meselesini düşünüyordum. Aslında düşünmeme gerek yoktu, sonuçta katil ben değildim. Sadece talihsiz bir şekilde olayı görmüştûm. Yine de Üzulüyordum çünkü, sanırım onlara alışıyordum.
Kasıklarımdan gelen acıyla inledim ve doğruldum. Aklımdaki soruları bir kenara kaldırdım neredeyse hiç kullanmadığım telefonumu elime aldım.
Bugün 29 aralık 2023tü. Yeni yıla girmemize de az kalmıştı. Ve malesef 30 aralıkda benim Regl günümdü. Kendi kendime fısıldayarak "kahretsin" dedim.
Bu üç erkeğin içinde bu olayı yaşamak istemiyordum. Ayağa kalkıp dolabımın çekmecesini açtım. sadece 2 adet pedim kalmıştı ve benim ped almam gerekiyordu. Onu da bu 3 erkeğin arasında nasıl alacaktım acaba?
İç çekip çömlüğüm yerden ayağa kalktım. bu evde bir hizmetçi yoktu ve ben bu evin tek kızıydım. bu yüzden yemek yapmam gerektiğini biliyordum ama yapmak da istemiyordum sonuçta ben onların köleleri değildim. yine de dayanamayarak mutfağa indim mutfağa inerken kimse salonda yoktu, Muhtemelen herkes odalarındaydı. mutfağa girdiğimde ne yemek yapacağımı düşündüm.
Mercimek çorbası yapmaya karar verdim. Malzemeleri aklımdan geçirerek yapmaya başladım.
*
Mercimek çorbası pilav ve salatayı mutfaktaki masaya yerleştirmeye başladım. Bu sırada merdivenlerden Güldür güldür inen burak'ı gördüm. Sanki bir köpekmişçisini yere çökup yere koklamaya başladı. Sonra masanın altına kadar geldiğinde ellerini masaya koyup ayağa kalktı.
Masadaki yemekleri derin derin kokladıktan sonra "bunları gerçekten sen mi yaptın?" dedi.
alay edercesine güldüm ve "ben yapamaz mıyım?" dedim.
Sadece omuz silkmekle yetindi ve sandalyesine oturdu sonra da kimseye beklemeden başladı yemek yemeye.
"Bana bak Burak bunların hepsini zorla hazırladım zaten. diğerlerini de bekle seninle uğraşamam"
Burak sadece omuz silkerken merdivenlerden Ömer ve Mertde geldi. Bir bana bir sofraya baktılar.
Ömer oturduğunda Mertde oturdu ve onlara çorba servisi yaptım. Ömer bana bakıp "yapmak zorunda değildin" dedi düşünceli bir sekilde.
Burak ağazındaki yemeklerden dolayı boğuk çıkan sesiyle "gerek yokmuydu? Ne yiyecektik? Taş mı kemirecektik?" Dedi.
"Yemek sipariş ederdik"
"Sen kes lavuk" diyip Mertin kafasına bi tane indirdi.
Bende kendi yerime oturdum ve çorbamı içmeye başladım. "Yarın markete gitmem gerek" ped alacağım.
"Mertle gidersin"
"Tek başima gitmem gerek Ömer"
Basinı sağa sola salladığında öfkelenmiştim ve bir ergen gibi üsteledim.
"Özel bir şey alıcam"
Başını kaldırıp bana baktı. Gözlerini kıstı ve "mertle gidersin o seni dışarıda bekler"
Bir iç çektim ve öfkeyle yemeğimi yemeye başladım. Masada zaten çıt çıkmıyordu.
Sessizliği bozan Burak oldu."Biz nasıl geçinicez lan. Ben işe mişe gitmem"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİKRİMİN İNCE GÜLÜ...
ActionO adamın rutubet kokusunu alamayınce kafamı uzatıp baktım. Siyah saçlı yeşil gözlü bir erkek çocuğuydu. Yaklaşık 13-14 yaşlarındaydı.  Çekine çekine benim yanıma geldi. Bende şaşkın ca ona bakıyordu. Elini bana doğru uzattı. "Seni kurtarmaya geldi...