Ömer'in hayatı. 16. bölüm

31 4 1
                                    

❤️ Fikrimin ince gülü ❤️

16. Bölüm...

      Pencereden gelen kuş cıvıltılarıyla bilincim açıldı. Hani insanın bazen bilinci açılır ama kendisi uyanmakta nazlanır, yataktan kalkmak istemez ya, hah! Şu an ben tam da öyleydim işte.

Aklıma Ömerlere gideceğim gelince gözlerimi açtım. Yorganı üzerimden atıp ayağa kalktım. Uyku sersemliği ile bir anda ayağa kalkınca başım dönmüştü. Olduğum yerde biraz durup başımın dönmesinin geçmesini bekledim. Daha sonra odamdan çıkıp lavaboya gittim. Kendime aynadan bakınca iğreç göründüğümün farkındaydım.

Banyoya girip güzel bir duş alacaktım. Banyoya girdiğimde duş almaya başladım. Saçımı bir güzel köpürtüp duruladım. Ilık suyun altında bir kaç dakika daha durup çıktım. Bornozumu giyip kendi odama girdim. Dolabımdan bir kaç eşya seçip gardıropa girdim ve giyinmeye başladım.

Gayet spor ve rahat şeyler giymiştim. Normalde kızlar etek felan giyerlerdi ama ben rahat edemiyordum işte. Sanırım köyde büyüdüğüm içindi.

Aynanın karşısına geçip kahverengi saçlarımı taradım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynanın karşısına geçip kahverengi saçlarımı taradım. Sonra da dudaklarıma nemlendirici sürdüm. Makyaj yapmayı sevmiyordum ama...şuan birden içimden geldi ve çook az rimel sürdüm. Çantamı alıp çıkacakken, aklıma dün telefonumu düşürdüğüm geldi.

"Haydaa" diye mırıldandım. Nasıl gidicektim ben şimdi. Ömer bana konum atacaktı ama, telefonum yok.

Dışarıdan korna sesi geldiğinde odamdan çıkıp çıkışa doğru gittim. Kapıyı açtığımda Burak arabanın kornasına ard arda basıyordu.
İçeriden Fahriye abla"İklimee, kim bu sabahın köründe? Çık bak" dedi.

"Burak, tamam artık geldim." Diyip Burak'ın yanına gittim. Önden dolaşıp Burak'ın yanına bindim.

"Günaydın kız, ne haber?"dedi Burak.

Gülümseyip "iyidir senden?" Dedim bende.

Arabayı çalıştırıp "benden de iyi. Arka koltukta bir poşet var. Onu bi alsana" dedi.

Arkama döndüğümde koltuğun üzerindeki siyah poşeti gördüm. Elimle uzanıp poşeti aldım ve Burak'a uzattım.

"Benim değil senin. Açsana"

Kaşlarımı çattım. "Benim mi? Ne ki bu?"

"Aç da gör"

Poşeti açtığımda üzerinde telefon resmi olan bir kutu buldum. Telefonun markası da iphone 15 pro max . Gözlerimi kocaman açıp "bu benimmi? Gerçekten gerek yoktu Burak."dedim.

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin