❤️ Fikrimin ince gülü ❤️
21. Bölüm...
Üzerimi giyinirken aklımda Ömer vardı. Dün onu çok üzmüştüm. Benden uzaklaşır diye de korkuyordum. ona yalan söylememeliydim. Kendimi çok suçlu hissediyordum.
Fahriye ablanın boş konuşmalarını duymak istemediğim için kahvaltı yapmayacaktım. "Ben gidiyorum" dedim. Bugün hiç temizlik havamda olmasamda Fahriye ablanın gazabına uğramak da istemiyordum. Saate baktığımda daha erken olduğunu düşündüm. Önce Ömerlere gidecektim.
Sola dönüp Ömerlerin evine doğru yürümeye başladım. Hangi yüzle buraya geldin dermiydi? Demezdi ya...iç çekip sıkıntılı sıkıntılı yürümeye devam ettim. Ömerlerin evine geldiğimde önce evin önünde öylece durdum. Açıkçası korkuyordum. Ömer bana ne tepki verecekti?
Bahçeyi incelediğimde Ömer'in dışarıda olacağını düşünmüyordum. Yere oturmuş sigara içiyordu. Dertli dertli sigara içiyordu.
Gidip gitmemek konusunda karasız kalsam da ayaklarım benden izinsiz yürümeye başladı. O kadar dalmıştı ki beni görmüyordu bile. Sigarası bitince yere attı ve ayağıyla ezip söndürdü. Sonra cebimden yeni bir sigara çıkarıp içmeye başladı. Dibine kadar geldim ve yanına oturdum. Bana bakmadan "ne oldu?" Dedi.
Konuya nasıl başlayacağımı bilmiyordum. "Ömer, ben özür dilerim"
"Ne için?"
Dizlerimi kendime çektim. "Sana, yalan söylediğim için"
Dumanları üfleyip "sorun değil" dedi.
Bana baktı, ben de ona baktım. "Gündeliğe gitmeyeceksin" dedi.
"Ama, Fahriye abla kızar Ömer."
"Ben halledeceğim"
"Bugün de gideyim Ömer. Sonrasını bakarız olur mu?"
Çenesini kastı. "Neden gitmek istiyorsun? O p!çi görmek için mi?"
"Hayır. Sadece artık evden çıktım. Fahriye abla Ömer'e mi şikayet ettin diyebilir"
"Bu gün. Son" dedi.
Onu onayladım ve ayağa kalktım. "Saatim geldi. Ben gideyim"dedim.
O da ayağa kalktı. "Ben seni bırakayım"
"Gerek yo-"
"Var"
Gülümsedim ve beraber arabaya gittik. Kapımı açtı. Bindiğimde o da yanıma bindi. Arabayı çalıştırıp yola koyulduk. Bu sıradada yağmur çisemeye başladı.
"Neden Fahriye ablan iş yapmıyor da sen yapıyorsun?" Dedi.
"Bilmiyorum ki. Fahriye abla işte."
"Senin de her şeye böyle boyun eğmemen gerek."
Sessiz kaldım.
"İklima, sen hangi ay doğdun?"diye sordu birden.
"21 yaşındayım. 2003lüyüm. Ve ocağın 28'inde doğdum" diye açıkladım uzunca. "Peki sen?"
Gülümsedi. "Ben 2000liyim. Yani 24 yaşındayım. Ve 26 Ekim'de doğdum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİKRİMİN İNCE GÜLÜ...
حركة (أكشن)O adamın rutubet kokusunu alamayınce kafamı uzatıp baktım. Siyah saçlı yeşil gözlü bir erkek çocuğuydu. Yaklaşık 13-14 yaşlarındaydı.  Çekine çekine benim yanıma geldi. Bende şaşkın ca ona bakıyordu. Elini bana doğru uzattı. "Seni kurtarmaya geldi...