❤️ Fikrimin ince gülü ❤️
43. Bölüm...
"Ne demek kendi aramızda yapsak da olur?" Dedi Emine. "Kalabalık olacağız canım. Ben düğün davetiyelerini dağıtmaya bile başladım."
Derin bir iç çektim. 3 gündür düğün telaşındaydık. Emine devetiyeleri dağıtıyor, ben gelinlik bakıyor, annem yas tutuyor derken hepimiz boş değildik.
"Tamam emine" dedim telefonumun sesini kısarken. "Nasıl istersen öyle yap"
"Tamam. Hadi kapa daha çok işim var"
Telefonu kapatıp yatağın üzerine fırlattım. Düğünümüze son 4 gün vardı. Biz de bu yüzden, bugün Ömerle gelinlik bakmaya gidecektik. Ömer, Burak, Mert ve abim. Emine'de gelecekti ama düğün davetiyeleriyle meşgul olduğunu söylemişti. Tabii biz de ısrar etmedik. Küçükken hep hayalini kurduğum şey gerçekleşiyordu. Ben artık evleniyordum! Ömerle ayrı bir evde kalıp aile olacaktık. Bunun için de çok heyecanlanıyordum. Belki de o gün Ömer beni kurtarmasaydı, ya da Ömer'i cinayet işlerken görmeseydim, tıpkı bir yabancı gibi yanından geçip gidecektim. Ama şimdi onunla evleniyordum...
Ben evleniyorum ulan!!!
Mutfağa gittiğimde kahvaltısını çoktan bitirmiş abimin yanına oturdum. Annem bana çay koydu. "Sen de bir takım elbise alsan, hiç fena olmaz abi" diyip ağazıma peynir attım.
"Ben aldım" dedi.
Şaşkınlığımı gizleyemeyerek "ne zaman?" Diye sordum.
"Sipariş ettim geldi. Dolabımda"
"İ-iyi"
Annem bana döndü. "Ben de kendime elbise aldım. Saade bir elbise ama güzel"
"Yaa" dedim. "Bana da göster"
Beni onayladığında kahvaltıma devam ettim. Çok iş vardı çok. Çok heyecanlıydım çok...
...
Yaklaşık yarım saat sonra doyduğumu hissettim. Heyecan bana yediriyordu. "Hadi anne" dedim annemi dürterek. "Bana elbiseni göster"
Çayını diktiğinde ayağa kalktı. Beni odasına yönlendirdi. Odasına girdiğimizde dolabımdan dediği gibi saade ama güzel bir gece mavisi elbise çıkarttı. "Yakışır mı acaba?"
"Yakışır yakışır" diye atıldım. "Çok beğendim. Senin de zevkin iyiymiş he"
Annem utanarak başını eğdi. "Neyse, biz gelinlik bakmaya gidiyoruz Ömerlerle. Sen de gelmek istermisin?"
"Yok kızım" dedi. "Siz gidin. Ben senin üzerinde, düğününde görmek istiyom"
"Tamam öyleyse"
Tekrar odama gittim ve çantamı aldım. Ömer'i aradığımda hemen açtı. "Ömer, hazırsan gidelim"
"Hazırım, zaten sizin evin önüne gelmeme de az kaldı. İki dakikaya ordayım. Çık sen dışarıya"
"Tamam"
Ayakkabılarımı giydiğim gibi çıktım. Bir kaç dakika bekledikten sonra Ömer'in arabasını gördüm. Adeta bir çocukmuşum gibi el salladım. Hemen yanına gidip bindim.
"Kaldı 4 gün" dedi. Heyecanını bastırmaya çalışarak.
"Evet ama o 4 gün de geçmez artık"
Kahkaha attı. "O 4 gün 4 yıl gibi gelecek bana"
Bu sefer kahkaha atan bendim. Arabayı çalıştırdığında yola koyulduk.
"Seninle çok mutlu olacağım" dedi.
"Hiç şüphen olmasın" diye karşılık verdim.
...
Sonunda mağazaya gelmiştik. Ben çok heyecanlıydım. Burak Mert ve abim ayrı bir arabayla gelmişlerdi. Zaten onlar da bizi bekliyormuş.
"Sonunda geldiniz" dedi abim. "Ulan iklima, demek evlencen he sen?"
"Evet" dedim pişkin pişkin. Beraber mağazaya girdik.
(Kısaca anlatıyorum)
Bir sürü gelinlik denedim. Ömer hepsine çok güzel dedi ama abime bir türlü beğendiremedik. Sonunda en güzel bir tane daha beğenip kabinden çıktığımda abim dahil herkes çok beğendi. Biz o gelinliği aldığımız gibi evin yolunu tuttuk.
4 gün sonra...
Yazarın anlatımıyla...
Yıllar önce ilk Fikrimin ince gülü şarkısını dinledikleri yere düğün yapmayı planladılar. Aynı o salona girdiler. Hem İklima, hem de Ömer çok mutluydu. İklima'nın annesi ne kadar kızı gittiği için üzgün olsa da, bu mutlu günde bunları belli etmemeye çalışıyordu. İklima Ve Ömer Fikrimin ince gülü şarkısıyla başlamışlardı, Fikrimin ince gülü şarkısıyla sonlandırdılar. Hep o şarkıyla dans ettiler. Ve yıllar öncesine şükrettiler.
...
Çok geçmeden bir çocuklarının olacağını öğrendiler. Ve kızlarının ismini gül verdiler. Babası kızına hep, gülüm diye sesleniyordu. Tıpkı yıllar önce annesine seslendiği gibi. Çok macera yaşamışlardı ama şimdi o maceralar onlara masal gibi geliyordu. Kızlarına kendi hikayelerini, masal şeklinde anlatıyorlardı. Ondan sonra çok mutlu oldular...
Fikrimin ince gülüne son...🥺
Çok uzatıp cıvıtmak istemedim. İklima ve Ömer'in hikayesi de buraya kadardı işte. Kitap güzelmiydi bu arada? Ha bu arada, yeni bir kitap yazıp yazmamak konusunda kararsızım. Yazarsam bu kitapta ismini söylerim okursunuz. Sizleri çok teşekkür ediyorum.
Bitiş tarihi: 13/02/2024...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİKRİMİN İNCE GÜLÜ...
AkcjaO adamın rutubet kokusunu alamayınce kafamı uzatıp baktım. Siyah saçlı yeşil gözlü bir erkek çocuğuydu. Yaklaşık 13-14 yaşlarındaydı.  Çekine çekine benim yanıma geldi. Bende şaşkın ca ona bakıyordu. Elini bana doğru uzattı. "Seni kurtarmaya geldi...
