❤️ Fikrimin ince gülü ❤️
35. Bölüm ...
3 gündür tek yaptığımız şey Mert'i hayata nasıl geri getireceğimizdi. Evet, 3 gün önce ilk defa annesini görmüştü. Ve annesi Mert'i istese de Mert'in babası buna engel olmuş, karısına şiddette bulunmuştu. Bizim de elimizden maalesef ki hiç bir şey gelmemiş, eve geri dönmüştük. İşte bu yüzden Mert asla neşeli değildi. Asla kimseyle 'bize cevap vermek dışında' konuşmuyordu. Bugün Ömer'i aramıştım ancak telefonu Burak açmıştı ve Ömer'in bir işi olduğunu evde olmadığını söylemişti. Ne işi olduğunu sorduğumda da bilmiyorum demişti. Bu zaman içinde de Abim benimle sık sık ilgileniyordu.
Çok sıkıldığım için dün Ömerle mesajlaşmalarımızı okumak istedim. Bunu her aşık yapıyordur değil mi? Mesajları okumak yani.
Ömer: nasılsın gülüm?
İklima: iyiyim, sen nasılsın. Ya bir de Mert nasıl oldu?
Ömer: ben iyiyim, Mert'de aynı halinde, dünki gibi.
İklima: anladım.
Telefonumun çalmasıyla mesajları okumada yarım kaldım. Arayan kişi bende kayıtlı değildi ama ben yine de açtım.
"Alo" dedim.
"Merhaba iklima, ben Emine. Hani tanışmıştık ya"
Ben de bu kız benim numaramı aldı ama neden aramıyor diye sorup duruyordum kendi kendime.
"Evet Emine, nasılsın? Ve bir şey mi oldu?"
"Aslına bakarsan sana bir sorum olacak"
"Tabii, sorabilirsin"
"Sana bugün müsaitsen buluşabilirmiyiz diye sorucaktım. Hem uzun zaman oldu görüşmeyeli"
"Aslında bugün müsaitim. Tamam buluşalım. Nerede ve saat kaçta uygun olur sana?"
Emine yeri söyledikten sonra vedalaşıp telefonumu kapattïm. Hemen şuan buluşabilirmişiz. İşte bu yüzden hemen giyindim. Saate baktığımda 13.37 olduğunu gördüm.
Salona girdiğimde abim film izliyordu. Hazırlandığımı görünce "bir yeremi gidiyorsun?" Diye sordu.
"Evet" dedim. "Emine diye bir kız vardı ya. Onunla buluşacağım. Gidebilirmiyim"
İlk defa ondan bir şey için izin istediğim için gülümsedi. Başını aşağı yukarı sallarken "çok geç kalma" dedi.
"Tamam"
Ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Neyseki uluşacağımız mekan bize yakındı. O yüzden arabayı almama gerek kalmadı.
...
15- 20dk. Yürüdükten sonra bir kafeye geldim. İçeriye girdiğimde Emine elini kaldırıp"burdayım" dedi. Ben de ona doğru yönelip karşısına oturdum.
Tokalaştıktan sonra "merhaba" dedi.
"Merhaba, beni buraya çağırdığına göre bir şey konuşacak olmalısın"
Gülümsedi. Çantasını kurcalarken"Doğru tahmin" dedi.
Bir garson geldiğinde kahvelerimizi söyledik.
"Evet, benimle ne konuşacaksın?" Dedim hemen konuya dalarak.
Genzini temizledi. "Öncelikle Mert hakkında konuşmak istiyorum." Çantasını bir kenara koydu. "Bir kaç gündür iyi değil gibi. Ona sorsam daha çok canı sıkılır diye düşündüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİKRİMİN İNCE GÜLÜ...
ActionO adamın rutubet kokusunu alamayınce kafamı uzatıp baktım. Siyah saçlı yeşil gözlü bir erkek çocuğuydu. Yaklaşık 13-14 yaşlarındaydı.  Çekine çekine benim yanıma geldi. Bende şaşkın ca ona bakıyordu. Elini bana doğru uzattı. "Seni kurtarmaya geldi...