|27|

4.8K 284 76
                                    

Medyadaki müzikle dinlerseniz daha çok içine girebilirsiniz keyifli okumalar.



Soğuk.

Ayak parmaklarımdan başlayan ve bedenimin her hücresinde hissettiğim soğuk.

Sert zeminin verdiği ağrı gözlerimi açmam için bir işaretken başıma saplanan sancıyla bunu geçiştiremedim.

Gözlerimi aralamamla odanın karanlığının beni içine çekmesi bir oldu.

Demir parmaklı yüksek pencereden gelen ay ışığının gösterdiği kadarıyla bulunduğum yere bakmak için doğruldum. Bomboş ve bir o kadar karanlık olan odada bir başımaydım. Sırtımı duvara yaslayıp karanlığa baktım. Zihnim de dolanıp duran boşluk bir şeyler hissetmeme engelken gözümün önüne gelen anılar hissizliğimi de aynı hızla alıp götürmüştü.
~
Hazel alarmın çalmasıyla elini otomatikman telefonuna atıp alarmı kapattı. Talha'nın geldiğini duymamıştı. Gelseydi duyardı muhtemelen. Yine de hayal kırıklığına uğrayacağını bile bile dolu olmasını umut ettiği yatağa baktı.

Boşluk.

Ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Gecenin dördüyken nasıl hala eve gelmezdi anlamıyordu. Eve gelmemesi için bir sebep bulmaya çalışıyor ama bir sebep bulamıyordu. Derin bir nefes aldı. Abdestini alıp namazını kıldı. Seccadesini katlayıp yatağın üstüne koydu.

Alt kattan gelen tıkırtıyla kaşlarını çatarken Talha'nın sonunda eve geldiğini düşündü. Telefonunu eline alıp ekrana baktı. Saat dördü yirmi geçiyordu. Bu saatte eve gelmesi yetmiyormuş gibi haber de vermemiş, bir kere bile merak edip aramamıştı.. Elinde telefonu camın kenarına gittiğinde, Talha'nın arabasının olmadığını fark etti. Aynı anda açılan kapı Hazel'i yerinde zıplatırken göz göze geldiği adamla küçük bir çığlık dudaklarından sessiz odanın duvarlarına yol aldı. Hala elinde olan telefonunu namazdan sonra çıkarmadığı feracesinin cebine koydu. Her şey o kadar hızlı oldu ki Hazel, ne Talha'nın kendisini savunması için öğrettiği bir hareketi yapabildi ne de karşısındaki adama direnebildi. Burnuna dayatılan ıslak gazlı bezin beyazlığı hatırladığı son şeydi.

~~

Buradan çıkmalıyım. Buradan çıkmalıyım.

Düşündüğü tek şey buydu ama kendisine yardımcı olacak hiç bir şey yoktu. Talha neredeydi acaba bayılmasının üzerinden ne kadar geçmişti? Talha'nın haberi var mıydı? Bir kere daha başına saplanan acıyla inledi.

Gözleri karanlığa alışmışken bu kez kapı açıldı. Kendisini daha ne kadar duvarın içine sokabilirse o kadar soktu. Karanlığı bıçak gibi aydınlatan ışıkla gözlerini kısmak zorunda kaldı. Bir kaç saniye ona bir asır gibi gelirken gözlerinin açılmasıyla karşısındaki kişiye baktı.

Kırklı yaşlarının sonunda olduğunu tahmin ettiği, yeni tıraş olduğu belli olan, parlak yüzlü, yer yer saçlarında ak olan, takım elbiseli adam.

Kendisini duvara bastırırken ilk defa yaşadığı bu korkuyu düşündü. Daha önce bu kadar korktuğu bir an olmuş muydu hayatında bilmiyordu. Korktuğunu belli etmek istemese de ellerinin titrediğinin farkındaydı. Belli olmamasını umut ederek ellerini yumruk yaptı. Korktuğunu belli etmemek için adamdan gözlerini kaçırmazken ilk konuşmayı kendisinin yapmayacağını anlaması için sessizliğini koruyordu.

Adamın arkasından giren beş adamın bir tanesinin elinde tahta bir sandalye vardı. İlk giren adamın hemen arkasına koydu. Adamın oturmasını izlerken hala pozisyonunu değiştirmemişti.

Bir asır gibi gelen sessizlik adamın yarım gülümsemesiyle sonunda bozuldu. Hazel o zaman nefesini tuttuğunu fark edip derin bir nefes aldı. Bakışları sert ama ruhu korku içindeydi. Talha onu bulacak mıydı?
Kendisini korkunç bir kabusun içine düşmüş gibi hissediyordu.

BAŞIMIZA GELENLER (TAMAMLANDI) 🖤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin