Hayal Yada Gerçek

54 7 1
                                    

( Bir Kaç Gün Sonra)

Zach'le tanışmamdan bir kaç gün geçmişti. Eh, en azından artık günlerin daha az sıkıcı olduğunu söyleyebilirdim. Aynısının Zach için de geçerli olduğundan emindim. Çünkü onun da tek görüştüğü ben ve bazen de bir kaç çocuktu.

Yani arkadaş olmamız ikimiz için de iyiydi. Neyse ki doktorlar dışında birisiyle konuşabiliyordum ve bu tek eğlencemdi.

Yine yoğun bir günün ardından tekrar odama dönmüştüm. Sıkılağımı tahmin ettiğim için biraz dolaşmıştım çünkü Doktor Jack, bugün Zach ile görüşmeme izin vermemişti, bugün ikimizde yoğunduk ama onun aksine ben alışkın olduğum için yorgun değildim.

Zach'in olmadığı zamanlardaki gibi yasak olmayan yerleri gezmiştim ve akşam olmasını sağlamıştım. Doktorun uyarısından sonra mecburen odama dönmüştüm. Yoğun bir gün olduğu için uyusam fena olmazdı.

~

Uzun süre -muhtemelen en az bir ya da iki saat- yatakta uyumak için uğraştıktan sonra pes ettim ve ayağa kalktım. Anlaşılan bu gece uyku bana uğramayacaktı.

İlerleyip camın önüne oturdum. Aslında güvenlik amaçlı bu yerde çok az cam vardı ge genelde odaların hiçbirinde cam yoktu, ama yalvar yakar en sonunda camı olan bir odada kalmaya ikna ettirmiştim. Bu da bazen zaman öldürmek için iyi oluyordu.

Boş boş oturmak ve dışarıyı izlemek.

Burada pek fazla deli olmadığı için camdan bakınca hiç deli görmüyordum. Belki de biraz yüksek olması da etki ediyordu tabiki.

Karanlık ve gece olduğu için pek, hatta neredeyse hiçbir şey görünmüyordu ama hâyâl kurabilmem için bu bile bana yeterliydi. Boş, karanlık manzara.

Her ne kadar tam olarak manzara olmasa da.

Neredeyse yarım saat kadar öylece oturup boş dışarıyı izlerken bir düşüncelere daldım yine.

Ya buradan kaçsaydım ne olurdu? Zach de kaçmak ister mıydı acaba... Ama kesin yakalanırdık ve kaçsak bile hayatta kalamazdık, en kötüsü de bu zaten.

Buradan çok sıkıldım, kullanılıyor gibi hissediyorum. Kan, benden bunu alıp yeterince yardımcı olduğumu söylüyorlar ama henüz bir yol bulduklarından bile hiç emin değilim.

Ve dersler, bunların bile neden olduğunu bilmiyorum. Sanki böyle bir yerde ihtiyacım varmış gibi... Hah, komik. Neden burada boş yere kafamı sayısala yormak zorundayım ki?!

Belki de daha eğlenceli bir yer yapabilirlerdi, en azından biraz ilgilenseler ve ortakmısız gibi davransalar biraz daha kendimi önemli hissedebilirim.

Ya da en azından çocuklarla görüşmeme izin verseler! Zach ile bile bir kaç gündür görüşemiyorum ve doktorlar yoğun olduğunu söyleyip duruyorlar. E o zaman diğerleri? Hepsi bu kadar yoğun olamaz ki!

Tanıyıp tanımamam hiç fark etmez, Tanrı aşkına sadece arkadaş istiyorum ya... Bu kadar zor olmamalı. Tek bir kişi bile yeter, hep görüşebileceğim birisi.

Bianca, Brendon, Agnes, Victor, Alvin, Dixie Darla.

Ve Newt...

Ne yapıyorlardır acaba. Onlarda beni düşünüyor mudur? Agnes beni görse ne yapar acaba... Üzerime atladığını düşünmek bile istemiyorum ama muhtemelen görseydi tam da bunu yapardı.

Hepsini çok yakından tanıyacak zamanım olmuştu, o tünellerde ve yer altı şehrinde aslında yeteri kadar uzun bir zaman geçirmiştim. Bir ay? İki?

Hayır, dostum, tam altı ay.

Ve neredeyse iki yıldır burada olmamıza rağmen ne ben onları ne de onlar beni görebiliyor. Acaba Doktor Olive yalan mı söylüyor yoksa işler mi uzadı? Belki de onları görmeme az kalmıştır?

Fazla düşünmekten basım ağrımıştı ama yine de düşünmekten alıkoyamıyordum kendimi.

Acaba o gün gördüğüm Newt hâyâl miydi?

En çok bunu düşünmüştüm son bir kaç haftadır. Dediklerini hâlâ her zerresine kadar hatırlıyordum ve doğru olmamasını umuyordum. Belki de gerçekti?

Hayır, biraz daha düşünürsem kafayı yerdim. Ayağa kalktım.

DİKKAT ET / TOM KAULITZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin