Konuşmaları bitince ve üçü birlikte odalara doğru gelmeye başladıklarında çoktan anlamıştım;
En başından beri gizlice buluştuğumuzu biliyorlardı ve bu yüzden şimdi gideceğimiz odaya doğru ilerliyorlardı.
"Koş!"
Newt ile onlara görünmeden hızlıca koşarak odaya ilerledik. Eğer onlar gitmeden biz gidemezsek çok geç olacaktı ve biz daha karşı bile gelemeden hafızalarımız silinecekti!
Doktorlara fark açıp en sonunda hızla odaya geldik, yer altı şehrinde o kadar koşmak şimdi işe yaramıştı ve Newt zaten hep kurtarıcıydı.
İçeri hızla girdiğimizde hepsi bize merakla bakarken kapıya bir şeyler yığmaya başladık. Hepsi bize şaşkınlıkla bakarken Victor konuştu,
"Neler oluyor? Bir şeyler ters mi gitti?"
"Yakalandınız mı?" diye ekledi Brendon.
"Hayır, bize yardım edin biraz!" daha fazla soru sormasınlar diye hemen konuştum, "Burada kimseye iyilik yaptıkları falan yok! Beynimizde bir sıvı var ve amletiyat yapıp onu alıyorlar, garip makinelere bağlayarak. Ve bu işlemden sonra hafızamızı siliyorlar! Buradan kaçmalıyız."
Zach de dahil hepsi korkuyla birbirlerine baktıklarında kapıya oldukça şey yığmıştık bile. Zach ayak sesleri duyulunca içeriyi işaret etti,
"Siz hallederken biz burayı araştırdık ve bir havalandırma daha bulduk. Daha önceden görmemiş olmamız üzücü ama bu havalandırma bizi ana kısma çıkarır."
Ayak sesleri ve konuşmalar çok daha yaklaşınca hepimiz daha fazla beklemeden Zach'i takip ederek içeri gittik ve Zach bize havalandırmayı gösterdi, "Hadi," Brendon ile birlikte havalandırmayı açtığında doktorlar kapıya ulaşmışlardı bile.
"Geldiler bile! Hadi hızlı," hepimiz Zach'in arkasından hızla havalandırmaya girdik ve peş peşe hızlı hızlı ilerlemeye başladık. Kapıyı açmaya çalıştıklarını duyabiliyordum ve bu çok da uzun sürmezdi.
İlerlemeye devam ederken Zach durunca otomatik olarak biz de durduk. Öndeki havalandırmayı açıp dışarı atlayınca aynısını yaptık. Biraz yüksekti, bu yüzden düşünce biraz bileğim acımıştı ama sorun yoktu.
"Herkes iyi değil mi?" Hepimiz ona başımızı salladık. "Tamam, buraları araştırmıştım, beni takip edin."
Ve hepimiz koşarak Zach'le ilerlemeye başladık uzun koridorda. İki güvenlik bizi görmüştü ama öyle hızlı koşuyorduk ki yetişememişlerdi, ama doktorlara haber verdiklerini biliyordum.
Kısa süre sonra alarmlar çalmaya başladığında yanılmadığımı anladım. Koşmaya devam ettik. Ciğerlerim yanıyor gibi hissetmek beni durdurmadı, iki yıldır bu yerdeydik ve sırf dışarısı korkunç diye buna katlanıyordum. Ama benden bu kadardı.
Daha fazla bu yerde bir denek olmak istemiyordum.
Koşarken önümüze silahlı bir güvenlik çıkınca durmak zorunda kaldık.
"Durun! Kıpırdatmayın!" Al işte.
Tam o an ne yapacağız der gibi birbirimize bakarken Brendon aniden koşarak güvenlik ve biz tepki veremeden onun üzerine atladı ve duvara yapıştırdı.
Dayanamayıp kahkaha attığımda adam resmen duvarla bütünleşmişti! Brendon adamın silahını alarak bize döndü, "Hadi hadi devam!"
Koşmaya devam ederken arkamda Doktorların seslerini duymuştuk ama durmadık. Önümüze kartlı bir kapı çıkınca Brendon öne geçti, kartı okutma kısmına baktı,
"Sikerim lan şimdi kartını!" diyip silahın arkasını oraya vurunca kapının kilidi açılmıştı bile. Hepimiz içeri, kapıdan diğer tarafa geçince bize doğru koşmakta olan Olive, Jack ve o doktoru gördük.
Enayiler.
"Kapıyı kapatın!" dedi Bianca sabırsızlıkla. Bunun üzerine Brendon sırıttı, "Emrin olur," diyerek silahı bir kez daha diğer kart kısmına vurunca hafif kıvılcımlar çıktı ve kapı kapanmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKKAT ET / TOM KAULITZ
Teen FictionHerşey şehirdeki büyük akıl hastanesindeki vücutlarında korkunç bir virüs taşıyan "insanların" hastaneden kaçması ve şehire inmesiyle başladı...