Düşüncelerimden sıyrılıp çalan kapıyı açtım. Kadir gelmişti.
Gözlerinin içine bakıyordum ama Kadir gözlerini benden kaçırıyordu. Hemen lafa girdim.
"Kadir, ne oldu anlatsana?"
"Güzelim bir içeri gireyim. Sakin sakin konuşalım."
"Kadir söyle ne oldu?"
"Vermediler oldu mu? Vermediler bize Defne'yi. Bizden alacaklar onu."
Duyduğum cümleye inanmak istemedim. Bunun bir rüya olmasını istedim.
Peki şimdi ne olacaktı? Yurda mı götüreceklerdi?
Peki orada iyi bakacaklar mıydı? Kısa sürede Defne'ye bağlanmışken, onu kızım gibi sevmişken nasıl bırakırdım.
"Hayır, hayır b-bu olamaz. Kadir bir şey yap. Almasınlar onu bizden."
"Evlenelim."
"Ne?"
"Evlenelim hemen yarın. Yıldırım nikahı kıyalım. O zaman alamazlar bizden. Mesleğimiz de var."
"Defne için her şeyi göze alırım."
Defne huzursuzlanmıştı. Kucağıma alıp karnını doyurdum ve yatak odasına geçtik.
Çok uykusu geldiğinden hemen uyumuştu. Kadir içeri geldiğinde arkamdan sarıldı.
Kadir'in sarılması ile gözyaşlarım yanaklarımdan bir bir süzüldü.
Defne'yi yatağına koyduk. Kadir elimden tutup yatağın üzerine oturttu.
Sırtını başlığa yasladı beni de göğsüne yatırdı. Bu adam bana huzur veriyordu.
"Güzelim üzme kendini. Halledeceğim, Defne bizde kalacak. Sen merak etme."
"Nasıl Kadir, nasıl?"
"Yarın hemen yıldırım nikahı kıyarız. Sosyal Hizmetlerden gelmeleri bir haftayı bulur. Bir hafta sonra Defne'yi resmi olarak biz aldıktan sonra İstanbul'a döneriz. Orada usulüne uygun düğün, kına, nişan, isteme her neyse her şeyi ayarlarız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Benim Öyküm
Romance17 yaşında hayalleri polis olmak isteyen kızın verdiği mücadeleyi anlatan ve aynı zamanda polis olduktan sonra ki karşısına çıkan zorlu süreci ilerletmeye çalışan bir yaşam hikayesi.