Sabah erkenden kalkıp duşa girdim. Arin ve Aylin düğün gününe kadar hiç beni yalnız bırakmamışlardı.
Duştan çıktıktan sonra gelindiğimi yatağın üzerinde gördüm, yanında annem oturmuş sessiz sessiz ağlıyordu. Annemin yanına oturdum.
"Emine Sultan günaydın, erkencisin."
"Günaydın güzel kızım benim."
"Noldu, neyin var senin annem?"
Dememle eskileri anlatmaya başladı.
"Seni kucağıma aldığım ilk dakikadan itibaren o içimi o kadar sıcacık yaptın ki. Ben annelik duygusunu senin ile tatdım. Benim hamileliğim çok zor geçiyordu. Ama bu zorluğun sonunu düşünerek hep mutlu ettim kendimi. Ve sonu beklediğimden de güzel oldu güzel kızım. Sen dünyaya geldin. İlk baba deyişin, ilk diş çıkarışın, ilk yürüyüşün hepsi daha dün gibi aklımda. Ama şimdi bakıyorum da saatler sonra bu evde olmayacaksın. Ben ve baban bu zamana kadar saçının tek bir teline zarar gelmesin diye hep çabaladık. Ama elin oğlu gelip aldı seni bizden. Ben şimdi ne yapacağım sensiz kızım." Dediği an hıçkırarak ağlamaya başladı. Annem ağladı ben ağladım.
"Annem yapma böyle, hem ben uzakta olmayacağım. Hep seni görmeye geleceğim, sen bana geleceksin. Böyle üzme kendini nolursun."
Benim annem ile aramda hep farklı bir bağ vardı.
Biz anne kızdan da öte, yeri geldiğinde sırdaşım, yeri geldiğinde annem, yeri geldiğinde arkadaşım, yeri geldiğinde de dostum oluyordu.
Anne demek bu değil miydi zaten?
Annem ile dertleştikten sonra kızlarla kuaföre gittik.
Saçımı makyajımı yaptık ve eve geldik. Gelinliğimi üzerime geçirirken yardım aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Benim Öyküm
Romance17 yaşında hayalleri polis olmak isteyen kızın verdiği mücadeleyi anlatan ve aynı zamanda polis olduktan sonra ki karşısına çıkan zorlu süreci ilerletmeye çalışan bir yaşam hikayesi.