Yeonjun'dan
Jiwoon'u zar zor yolladıktan sonra eve girdim. Kendimi kanepeye attım. Şimdi fark ettim de ne kadar çok yorulmuşum. Ayaklarım sızlıyor.
Çok yoruldum ama düşünecek çok şeyim var. Az önce Jiwoon ile yaptığın anlaşmayı nasıl Soobine söyleyeceğim. Ona ne demem gerek. Kalbini kırmak istemiyorum, ona zarar gelsin de istemiyorum. Herşey düzeyine oturmuşken neden bir yerden bela çıkıyor ki?
Neyse yarın Soobin'i çağırıp ayrılmak istediğimi söylerim. Zaten çıkıyor falanda değiliz bir ilişkimiz yok. Şimdiden kendimi onsuzluğa alıştırmam gerek.
Hj:Yeonjun? Neden bu kadar geç döndün eve?
Yj:Anne uyumadın mı sen?
Hj:Dışarıdaki çocuk Jiwoon muydu?
Yj:Sen beni mi izliyorsun sürekli?
Hj:Nerede kaldın diye merak ettim. Camdan bakarken sizi gördüm. Soruma cevap ver Yeonjun Jiwoon muydu o?
Yj:Anne gerçekten yorgunum konuşmak istemiyorum.
Hj:BANA CEVAP VER ÇABUK!
Yj:Anne?
Hj:Yine o puştla mı görüşüyorsun? Seni uyarmadım mı? Sana bu kadar nazik davranırken sen beni neden hiç dinlemiyorsun?
Yj:Anne yok öyle bir şey gerçekten.
Hj:Buna inanayım mı?
Yj:Yemin ederim. Ondan nefret ettiğimi sende biliyorsun. Neden bile isteye kendimi tekrar üzeyim?
Hj:Öyle olsun bakalım bunları sonra konuşacağız şimdilik seni affediyorum. Git odana uyu geç oldu.
Yj:Peki. Anne bana inanıyorsun değil mi?
Hj:Geç oldu dedim.
Yj:Tamam tamam iyi geceler.
Anneme bir öpücük verip hemen odama kaçtım. Uzun zamandan sonra onu ilk defa böyle sinirli gördüm. Bunun üstüne babamın olayını öğrenirse mahvolurum. En iyisi hiçbir şeyden bahsetmemek.
Üstüme pijamalarımı giyip yatağa uzandım. Uzandığım gibi telefonum çaldı. Bu saatte kim olabilir ki?
Yoksa Soobin mi? Lütfen o olmasın onunla konuşmaya yüzüm yok.Kafamı kaldırıp komidinin üstündeki telefona baktım cidden de Soobin arıyor. İğrenç bir karar aldıktan sonra nasıl konuşurum onunla. Yarın yüzüne nasıl bakacağım, nasıl söyleyeceğim? Birde kolay bir şeymiş gibi yarın çağırıp söylerim dedim.
Bir süre telefonum çaldı ve kapandı. Özür dilerim Soobin. Ben gerçekten berbat bir insanım. Beni seven kişilerin değerlerini bilmeyen bir aptalım.
Telefonum bir iki kere daha çaldı. Hiçbirini açmaya cesaret edemedim. Sonunda o da pes etmiş olmalı ki bir daha aramadı.
Acaba özür dileyip ayrılmak istiyorum diye bir mesaj mı atsam. Böylesi daha kolay olur en azından yarın yüzyüze geldiğimiz de vicdan azabı çekmem. En iyisi böyle olur bence.
Hızlıca telefonu elime aldım. Fakat Soobin benden önce davranmış. 4 kere aradıktan sonra mesaj atmış.
Ne?! Buraya mı geliyor. Hayır hayır olmaz gelemezsin. Eğer yüzünü görürsem aldığım karardan vazgeçerim.
Vakit kaybetmeden Soobin'i geri aradım. Hemen açtı telefonu. Sesi dışarıdaymış gibi geliyordu. Ne yapıp edip onu geri göndermem gerek.
Sb:Yeonjun? Aradın ama konuşmuyorsun? Az önce neden açmadın uyuyor muydun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülle mi atıyorsun? | Yeonbin
FanfictionYeonjun uzun zamandır hoşlandığı çocuğun dikkatini çekmek için elinden geleni yapıyordu ama birgün bu çabalarının boş olduğunu düşünüp herşeyden vazgeçti fakat bu kararın çoğu şeyi değiştireceğini bilmiyordu. yan çift~Taegyu